Tarih: 03.01.2020 18:22

HDP'li Azim Yacan ve Şehzade Kurt İpekyolu Belediyesi'nde terörist yakınlarını işe alıp, dağa malzeme göndermişler

Facebook Twitter Linked-in

Van'da haklarında yürütülen terör soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılan İpekyolu Belediye Başkanı HDP'li Azim Yacan ile belediye meclis üyesi Şehzade Kurt'un, yasal dayanağı olmamasına rağmen "eş başkanlık" sistemi uyguladıkları, terörle iltisaklı kişileri işe aldıkları ve teröristlere destek sağladıkları gerekçesiyle 30 yıla kadar hapis cezası istendi.

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ihbarlar, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan raporlar ve gizli tanık beyanları kapsamında Yacan ile Kurt hakkında başlattığı soruşturmayı tamamladı.

Van 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Yacan ve "eş başkan" sıfatını kullanan Kurt hakkında, "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Terör örgütü propagandası yapmak", "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme, yönetme ve bunların hareketlerine katılma" suçlarından 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TALİMATLARIYLA EŞ BAŞKANLIĞA GEÇİŞ YAPMIŞLAR"

Terör örgütü PKK'nın, ilk olarak Demokratik Toplum Kongresi yapılanması ve 2013 yılından sonra alınan kararlar doğrultusunda "eş başkanlık" sistemine geçtiği belirtilen iddianamede, terör örgütüne yönelik ülke genelinde gerçekleştirilen operasyonlarda bazı belediye başkanlarının gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatları doğrultusunda mevcut duruma alternatif bir model oluşturma amacıyla 2014'teki yerel seçimlere "eş başkan" adaylarıyla girerek bu sisteme geçiş yaptıklarının anlaşıldığı bildirildi.

Terör örgütü terminolojisinde "değer aile" kavramının, öldürülen teröristlerin yakınlarını ifade ettiği kaydedilen iddianamede, şu değerlendirmelere yer verildi:

"PKK/KCK terör örgütü, kırsal alanda faaliyet yürüttükleri sırada güvenlik güçleriyle girdikleri silahlı çatışmalarda ölen örgüt mensuplarını sözde 'şehit' olarak tanımlayarak, bu örgüt mensuplarının ailelerini, devlete karşı kin ve düşmanlığa sevk etmeye çalışmıştır. PKK/KCK terör örgütü ve örgüte iltisaklı oluşumların, ölen örgüt mensuplarına yönelik sürdürdüğü bu çalışmalarla bir yandan terörist ailelerine sahip çıktığını göstermeyi ve bu aileleri kendi amaçları doğrultusunda örgütlemeyi hedeflediği, diğer yandan da toplumun zihninde PKK'ya ait yüceltilmiş bir tarih oluşturmayı ve örgütün halka mal edilmesini amaçladığı değerlendirilmektedir."

"İŞE ALIMLARDA TERÖRİST AİLESİ KRİTERİ"

Sosyal medya üzerinden terör örgütünün propagandasını içeren paylaşımlarda bulunduğu belirlenen Yacan'ın, teröristlerin cenaze ve taziyelerine de katıldığı bildirildi.

Van Muhabere Şube Müdürlüğüne yapılan "PKK'lılar İpekyolu Belediyesi'ni ele geçirdi." şeklindeki ihbar üzerine Van SGK İl Müdürlüğünden 17 Nisan 2019'dan sonra işe girenlerin kimlik bilgilerinin istendiğine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Gelen SGK kayıtları ile 11.11.2019 tarihli 'değer ailesi' başlıklı tutanağa göre, İpekyolu Belediyesinde işe alınan 58 kişinin, aile bireylerinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürütmekte oldukları veya öldükleri ya da yakalandıkları anlaşılmıştır. Bu kapsamda işe alınan 58 kişinin KCK sözleşmesinin 14. maddesinde yer alan sözde değer ailesi kriterine göre İpekyolu Belediyesi'nde işe alındıkları değerlendirilmiştir. Yine 11.11.2019 tarihli tutanakta 34 kişinin de terör örgütü içinde çeşitli eylem ve faaliyetlerde bulunduğundan dolayı iş ve madde kazanç sağlamak amacıyla işe alındıkları belirlenmiştir."

"DEVLET OTORİTESİNİ ZAAFA UĞRATTIĞI KANATİNE VARILMIŞTIR"

İddianamede, terör örgütü ve oluşumlarıyla aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu değerlendirilerek görevi başında kalmasında sakınca görülüp iş akitleri sonlandırılan kişilerin, 2019 yerel seçimleri sonrasında yeniden işe başlatılmalarıyla ilgili yapılan soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığınca rapor hazırlandığı vurgulandı.

İçişleri Bakanlığınca hazırlanan raporda şu değerlendirmenin yapıldığı aktarıldı:

"Yacan'ın, iş sözleşmesinin feshine neden olabilecek nitelikte terör örgütü ile irtibat veya iltisakına ilişkin şüpheyi ortaya koyacak emareler bulunan kişilerin yeniden işe başlatılmaları suretiyle devlet otoritesini zaafa uğrattığı, kamu düzeninin bozulmasına sebebiyet verdiği, vatandaşın Türkiye Cumhuriyeti Devletine olan güvenini zedeleyici tutum sergilediği, devlet milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı olduğu değerlendirilenlerin kayrılarak istihdamların sağlanması suretiyle hukukun temel ilkelerini hiçe saydığı kanaat ve sonucuna varılmıştır."

"EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ BELEDİYELERDE UYGULANAMAZ"

Raporda ayrıca, Siyasi Partiler Kanunu'nun belediyeleri kapsamadığı, bu kanuna dayanarak siyasi partilerde oluşturulan "eş başkanlık" sisteminin belediyelerde uygulanamayacağı kaydedildi.

Belediyeler Kanunu ve ilgili mevzuatlarda "eş başkanlık" sistemi adı altında bir kadronun bulunmadığı bildirilen raporda, "Belediyede, yasal olarak seçilmiş belediye başkanına ait olan yetkilerin yasalarda düzenlenmeyen ve eş başkan olarak tabir edilen kişilerce paylaşıldığının görüldüğü, 5393 sayılı Belediyeler Kanununda 'eş belediye başkanı' görev ve unvanının bulunmadığı, bu durumun belediye başkanının yasal yetkilerini tek başına kullanılamaz hale getirildiğini gösterdiği ve açıkça mevzuata aykırı olduğu kanaatine varılmıştır." denildi.

"TERÖRİSTLERE YARDIM MALZEMESİ GÖNDERİLMİŞ"

İddianamede, ayrıca şüphelilerin terör örgütünün ideolojisini benimsedikleri, Şehzade Kurt'un da sözde "eş başkan" sıfatıyla belediyenin tüm iş ve işlemlerinden sorumlu olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Yacan ve Kurt'un, terör örgütü içinde çeşitli eylem ve faaliyetlerde bulunan ve haklarında soruşturma ve kovuşturma dosyaları bulunan şahıslar ile PKK/KCK terör örgütü ile iltisaklı bulunduğu gerekçesiyle ihraç edilen şahısları iş ve maddi kazanç sağlamak amacıyla işe aldıkları, örgüt liderinin emir ve talimatlarıyla hareket eden şüphelilerin, işe alınan ve işten çıkarılması noktasında sözde KCK sözleşmesini esas aldıkları anlaşılmaktadır. Belediyede işe alınan 58 kişinin aile bireylerinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürütmekte oldukları veya öldükleri ya da yakalandığı, bunların değer ailesi kriterine göre işe alındığı, yine gizli tanık beyanında, belediye tarafından alımı yapılan kablo, battaniye ve kuru gıdaların kırsaldaki terör örgütü mensuplarına aktarıldığı anlaşılmıştır."

Şüphelilerin, yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —