Glomus tümörü hastası Van’da sağlığına kavuştu

Yaklaşık 10 Yıl Önce Glomus Tümörüne Yakalanan Ve Nefes Almakta Bile Zorlanan Diyarbakırlı Hasta Gülşen İnan (52), Van Lokman Hekim Hastanesinde Geçirdiği Başarılı Ameliyatla Sağlığına Kavuştu.

Van Haberleri 19.07.2019 12:44:55 0
Glomus tümörü hastası Van’da sağlığına kavuştu
Tarih: 01.01.0001 00:00

Yaklaşık 10 yıl önce glomus tümörü teşhisi konulan ve nefes almakta bile zorlanan Diyarbakırlı hasta Gülşen İnan, Van Lokman Hekim Hastanesinde geçirdiği başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.

Diyarbakır’da yaşayan ve 10 yıl önce glomus tümörüne yakalanan Gülşen İnan (52), Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde hastaneye gitti. Gittiği hiçbir hastanede tedavi bulamayan İnan, sosyal medyada haberlerine rastladığı Lokman Hekim Van Hastanesinde başarılı ameliyat sonucu sağlığına kavuştu.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, hastanın şah damarından kaynaklanan bir tümöre sahip olduğunu ifade ederek, ”Hastamızın tanısı yaklaşık 10 yıl önce ve tümör çok küçükken konuluyor. Bu doktorlar tarafından takip ediliyor ancak tümör 9-10 santimetreye çıkınca da hastaya artık tedavi olmaz evine git deniliyor. Bu adeta şaka gibi. Burada vurgulamak istediğimiz şey; bütün hastalarımıza tanı konuluyor ve yapılmaması gereken her şeyi yapıyorlar. Hasta, doktor doktor geziyor ve en sonunda tümör büyüdükten sonra da evine gönderiliyor. Hastanın bu durumda yapacağı bir şey yok. Eğer hasta sosyal medyadan bize ulaşmasa ileriki zamanda daha büyük sorunlarla karşılaşacak. Hekimlerden isteğimiz, bu tümörü gördüğünüz zaman hastaya bunun beklenmesinin hiçbir anlamı olmadığını ve bir an evvel çıkarılması gerektiğini söyleyelim” dedi.

Diyarbakır’da yaşayan Gülşen İnan isimli hastanın kendilerine sosyal medya aracılığıyla ulaştığını ifade eden Başel, “Hastamız bize geldi. Biz de filmlerini çektik ve 4 gün önce opere ettik. Operasyonda 9-10 santimetre büyüklüğünde yemek borusu ve ses tellerine bası yapan büyük bir tümörü vardı. Onu çıkardık. Oldukça başarılı bir ameliyat geçirdi ve hiçbir sorun yaşamadık. Şu anda hastamız taburcu aşamasına geldi. Büyük bir sıkıntıdan kurtuldu” ifadelerini kullandı.

Gülşen İnan ise, “Daha önce sesim çıkmıyordu, nefes alamıyordum. Şimdi ise artık yemek yiyebiliyorum, rahat yatabiliyorum. Allah hocamızdan razı olsun” dedi.

Gülşen İnan’ın oğlu Yunus Emre İnan da tümör bir santimetre civarındayken doktorların kendilerine ameliyata gerek olmadığını, ilerde tümörün büyümesi durumunda ameliyata alacaklarını söylediklerini vurgulayarak, “Aradan 10 yıl geçti ve geçen sene annem çok rahatsızlandı. Tümör 9-10 santimetreye ulaştı. İlk olarak bir devlet hastanesinde tomografi çekildi ve tomografide bunun büyük olduğu ve doğuda bu işi yapabilecek hastanelerin olmadığını söyleyerek bizi batıya yönlendirdiler. Biz bir üniversite hastanesine gittik. Orada da batıya gitmemiz söylendi. O süreç bizim için oldukça sıkıntılı geçti. Ankara’ya gittik. Oradayken sosyal medyada hastalıkla ilgili araştırma yaptım ve arama motorunda üst sıralarda ismi geçen bütün hocalara gittik. Ancak kimse bizimle olumlu konuşmadı. Bize bu ameliyatın olmayacağını, sıkıntılı olduğunu, hastanın felç olma ihtimalinin yüzde 90, masadan kalkmama ihtimalinin ise yüzde 60 olduğunu dediler. Ameliyatın da 22 saat süreceğini ifade ettiler. Sonra İstanbul’da yine çok bilinen hastanelere, hocalara gittik ama Ankara’dakilerden bir farkının olmadığını anladık. Biz artık ümitlerimiz yitik bir şekilde Diyarbakır’a döndük. Bir gece arama motorunda hastalığı araştırırken Halil Başel hocamızın daha önce yapmış olduğu glomus tümörü ameliyatlarını gördüm. Hemen o akşam hocamızı aradım. Hocanın bize samimiyeti, sıcaklığı karşısında beklemeden ertesi gün Van’a geldik. Hocamız tümörü gördü ve ben bunu çıkarırım dedi. Bize umut verdi. Annem 4 gün önce ameliyat oldu ve şu anda durumu çok iyi. Allah hocamdan razı olsun” diye konuştu.

Batıda görmedikleri ilgiyi, samimiyeti ve uzmanlığı Lokman Hekim Van Hastanesinde gördüklerinin altını çizen İnan, “Doğu diye belki hastalar çekinebilir ama kimse öyle düşünmesin. Doğu batı farkı yok. Tek fark hocamızın kabiliyeti, yeteneği ve başarısıdır. Bizden öncede hocamızın başarıyla yaptığı çok ameliyat var. Hocamızın bu şehre kattığı değer ayrıdır. Bizler hocamızın gitmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.


Anahtar Kelimeler: