Boynundaki glomus tümörü nedeniyle felçli kalırsın denilen Kübra Ülger Köse isimli Tekirdağlı hasta, Lokman Hekim Van Hastanesinde yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.
Tekirdağ’da yaşayan Kübra Ülger Köse (29), boynundaki glomus tümörü nedeniyle İstanbul’da birçok hastaneye gitti. Doktorların felç kalırsın demeleri üzerine Lokman Hekim Van Hastanesine gelen Köse, burada yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel, Kübra Ülger Köse’nin annesinin 10 gün önce kendilerine ulaştığını ve kızının filmlerini gönderdiğini ifade ederek, “Burada filmlerini inceledik. Büyük bir tümörü vardı ve yeri zor bir tümördü. Kafa kaidesine girmek üzere ve şahdamarı tamamen saran bir tümörü vardı. Çıkarması bizim içinde zordu. Daha önce yapmayan birisi için çok zor ve çok riskli bir ameliyattı. Bu şekilde çok fazla tümör yapmamıza rağmen bizi de zorladı ama tümörü kendi geliştirdiğimiz teknikle çıkardık” dedi.
Teknoloji ile birlikte hastaya daha erken müdahale edebildiklerinin altını çizen Dr. Başel, “Eskiden görüntüleme yöntemleri bu kadar gelişmemişti. Şu anda hastamız film çekerken bizler de burada e-nabız üzerinden görebiliyoruz. Elektronik ortamda transfer yapılabiliyor ve o yüzden hastalarla daha kolay iletişime girebiliyoruz. Yani hasta gelmeden biz burada programımızı yaptık. Hasta geldiği günde tetkikleri yapılarak böyle zor bir ameliyatı yaptık. Bunlar riskli ameliyatlar olduğu için insanlar arayış içerisine giriyor. Bu işi çok yapan insanlara ulaşmaları çok önemli. Çünkü glomus tümörü bilindiği gibi bir hekimin hayatında bir kez görebildiği bir tümör. Bir kez yaparsa, o doktor çok şanslı bir doktor oluyor. Biz Allah’a şükür bugüne kadar 200’e yakın bir vaka yaptık. Türkiye’de bu kadar yüksek vaka yapanı duymadım. Bilimsel bir dergide yayınladık. Şu anda vaka sayısı olarak bizim yaptığımız vaka aşağı yukarı dünyada bu kadar büyük bir seri yok. Hastamızın genel durumu iyi bugün taburcu edeceğiz. Hiçbir komplikasyon da gelişmedi. Bizi en çok sevindiren de bu oldu. Ameliyatta felç riski var, ses kısıklığı riski var. Birçok komplikasyon gelişebiliyor. Bu ameliyatta hastalar hiçbir şey olmasını istemiyorlar. Bizde bu anlamda çok dikkat ettik” ifadelerini kullandı.
Tümörün büyük olması nedeniyle İstanbul’daki doktorların kendisini ameliyat edemeyeceklerini söylediğini belirten Kübra Ülger Köse ise “Tümör, dilimi komple sarmıştı ve sinirlere baskı yapıyordu. Sürekli titriyordu. İstanbul’da yapamayacaklarını, felç kalacağımı söylediler. Çok korktum. Hatta küçük kızım var. Onunla vedalaştık o derece. Sonra Halil Hocayı bulduk. Çok iyi geldi. Ameliyatımız iyi geçti. Bugün ameliyatımın ikinci günü ve çok iyiyim. Halil Hoca gibi değerler var olduğu sürece bizim sırtımız yere gelmez” diye konuştu.
Anne Gülsün Süzgün Atabay da, ilk duyduklarında çok korktuklarını belirterek, “İlk duyduğumuzda çok ağır konuştular. Hastayı kaybedebilirsiniz, yüzünde veya ayağında felç olur diye çok korktuk. Korkarak buraya geldik. Ancak korktuğumuz gibi olmadı. Halil Hocaya rastladık. Sağ olsun çok ilgilendi. En iyi doktor neredeyse onu bulmak gerekiyor. Artık doğu batı fark etmiyor” dedi.