Faruk Alpaslan, herkesin Van'ın evladı Necdet Takva'ya destek sunması lazım

Gazeteci Ziya Türk'ün Van FM'de hazırlayıp sunduğu Van'da Gündem Programına konuk olan Van Hızır ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Faruk Alpaslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Necdet Takva'ya güvenerek bu görevi tevdi ettiğini belirterek, "Cumhurbaşkanımız, Necdet Takva'ya güvenmişse, bizim de güvenmemiz lazım. Necdet Takva Van'ın evladı ve herkesin ona destek olmazı lazım!" ifadelerini kullandı.

Van Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanlığı ve Şoförler Odası Başkanlığı görevlerinde her zaman için insanların sıkıntılarının giderilmesi için çalıştığını belirten Alpaslan, şimdi ise Hızır ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi olarak esnaflara kredi konusunda yardımcı olduklarını söyledi.

"HER ZAMAN İÇİN VATANDAŞA KAPIMIZ AÇIK OLDU"
Şoförler Odası Başkanlığı'nı yürüttüğü dönemde her vatandaşa kapısının açık olduğunu, özellikle şoför esnafının sorunlarının çözümü noktasında yoğun gayretler gösterdiğini belirterek, "Elimizden geldiğince halkımızın ve şoförlerimizin sorunlarını çözmeye gayret ettik. Sonraki süreçte Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı görevini yaptım. Orada da aynı düşünce ile çalıştım. Siyaset için görevlerimden istifa ettikten sonra ilgili yasadan dolayı yeniden görevimin başına dönemedim. Ama şimdi Van Hızır ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanlığını yapıyorum. Aynı çabamızı şimdi de sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.

Görevde bulunduğu süre zarfında hiçbir zaman için telefonunu kapatmadığını vurgulayan Faruk Alpaslan, "Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Odaları Genel Başkan Yardımcısı olduğum zamanlar beni sadece Van'dan değil, ülkenin dört bir yanından şoförler arıyordu. Sıkıntılarını bulunduğu şehirlerde ilgili kurumları arayarak çözüyordum. Ambulans lazımsa, itfaiye aracı lazımsa, çekici lazımsa hemen devreye giriyordum. Konumumuzu insanların sıkıntısını gidermek için kullandık, başka bir amacımız olmadı" diye konuştu.

"BAZI VATANDAŞLAR BAZEN İLGİNÇ TALEPLERDE BULUNUYORDU"
25. Dönem Milletvekili adayı olduğu zaman bazı anılarını anlatan Faruk Alpaslan, "Milletvekili adaylığım sürecinde öyle garip isteklerde bulunuldu ki bana, yine de insanları kırmadım. Düşünün beni arayıp oğlunun bir bankada kuyrukta sırada olduğunu söyleyen bir vatandaş, oğlunun bir an önce işini yapması için benden talepte bulundu. Buna benzer çok sayıda ilginç istekler oldu, yine de kimsenin kalbini kırmadık. Ama meşru talepleri yerine getirmek için çabalarımızı sürekli gösterdik" diye konuştu.

Van Hızır ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi olarak özellikle esnaflara kredi kullandırılması noktasında gayretlerinin olduğunu anlatan Faruk Alpaslan, "Biz bu kooperatifi 2014 yılında kurduk. Van'da sadece bir kooperatif olduğu için, biz Van Hızır ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi'ni kurmak için başvuruda bulunmuş ve bu talebimiz karşılık bulmuştu. Bizim kooperatifimizin 2018'de vermiş olduğu para 25 milyon TL. Dört yıl içinde ise esnaflarımıza 41 milyon 400 bin TL kredi kullandırmış olduk. Bu parayı piyasaya sürdüğümüzde Van ekonomisine canlı para girmiş oldu. Yeni işyerleri açıldı ve istihdama katkı sunuldu. Esnaflarımızın geri dönüşüm noktasında da iyi bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz. Özellikle geçen yıl esnafların geri dönüşümde büyük başarı sağladığını ifade etmiştik. Çünkü Türkiye'de kredisini ödemede risk oranı yüzde 0.39'luk bir başarı gösterilmişti. Bu yıl şimdilik yüzde 16'dayız. Ama yıl bitiminde inşallah bu risk oranı yüzde 10'lara düşecek. " ifadelerini kullandı.

"KREDİ ALINMASI İÇİN ESNAFIN SİCİLİNE BAKILIYOR"
Esnafın kredi alması için sicilinin temiz olması ve iki kefilin bulunması gerektiğini belirten Alpaslan, "Çok düşük bir miktarda bir faiz yansıyarak kredi veriliyor. Örnek vermek gerekirse bir esnaf kredi için başvuru yapmışsa, sicili temizse, iki kefilin de sicili temizse banka 100 bin TL'lik kredi için ondan sadece 5 bin TL istiyor. Bu faiz oranı da bizimle alakalı değil, bankanın hizmet bedeli olarak alınıyor. Biz kooperatif olarak sadece aracı oluyoruz" dedi.

Sınır ili olmanın avantajlarını layıkı ile kullanamadıklarını söyleyen Alpaslan, "İran'la yapmış olduğumuz ticaret özellikle İran'daki bürokratik sıkıntılardan dolayı istenen seviyede değil. Yine geçmiş yıllarda huzurun tam manası ile olamamasından dolayı bazı yatırımlar yapılamadı. Yoksa şimdi serbest ticaret bölgesi ve 6-7 organize sanayi bölgesi kurulabilirdi. Van, sınır ili olmanın avantajlarını bu yüzden dolayı tam manasıyla değerlendiremedi" ifadelerini kullandı.

Van'da deprem olduğu günlerde ve kentin adeta hayalet bir şehre döndüğünü belirten Alpaslan, "O dönemlerde Van'ın yeniden kalkınacağını ve güzelleşeceğini katıldığımız her televizyon kanalında açıkladık. Şehrimizi terk edenleri yeniden Van'a dönmeye davet ettik. Bu şehir yeniden kalkınacak, gelin şehrimizi geliştirelim diye haykırdık. Bugün sizler de görüyorsunuz Van bölgenin en güzel şehirlerinden biri oldu" diye konuştu.

"KAYYUMLAR ÇOK GÜZEL ÇALIŞMALAR YAPTI"
BDP'li belediye başkanlarının hiçbir zaman için kendi hür iradeleri ile çalışamadığını, belediyelere gittiklerinde yetkili olarak sürekli başkalarıyla karşılaştıklarını söyleyen Alpaslan, "Biz belediyeye başkanla görüşmeye gittiğimizde yetkili olarak başkaları bizimle muhatap oluyordu. 'Siz kimsiniz?' dediğimizde, iradenin sahibi olduklarını söylüyorlardı. Şimdi Bekir Kaya hapiste. O bile istediği şekilde çalışamıyordu. Belediye halkın kaynaklarını farklı yere kullanınca devlet de buraya kayyum atadı. Kayyumların da güzel işler yaptığını görüyoruz. Vatandaş yapılan anketlerde memnuniyetini dile getiriyor" dedi.

Irkçılığın dinimizde yasaklandığını ifade eden Alpaslan, "Hem Türkçülük, hem Kürtçülük için bu böyle. Irkçılık gerçekten de çok kötü. İnsanlar elbette kendi ırkını ifade edecek. Ama bunu siyasete dökmemek lazım. Kürt'üm diyene, vatan haini olarak bakmamak lazım. Ama bayrağını sevenlere de farklı muamele yapmamak lazım. Türk bayrağında herkesin kanının rengi var. Bu bayrak hepimizindir. Bakın kimse kendi ırkını seçemez. Herkes birbirinin ırkına saygı duymalı, kimseyi ötekileştirmemeli. Her iki taraftaki aşırı uçlar, ırkçılık yaparsa sorunlar çözülmez. Ben bir Kürt olarak kendi ırkımı seçmedim. Bir Türk de kendi ırkını seçmedi. Vallahi ben Kürt olduğum için gurur duyuyorum. Ama ırkımı, başka bir ırkın üstünde görmedim, görmem. Irkçılık yapanlar Türk ve Kürtleri karşı karşıya getirerek, ülkemizi kaosa sürüklemek istiyor. Ülkemizi parçalamak isteyenlere fırsat vermeyelim" ifadelerini kullandı.

Geçmişte Kürtlerin zulme uğradığını söyleyen Alpaslan, şimdi ise Ak Parti ile birlikte büyük yollar alınarak sorunların çözümü noktasında önemli adımlar atıldığını belirtti.

"YEREL SEÇİMLERDE PARTİLERİN YANI SIRA, ADAYLAR DA ÖNEMLİ"
Van Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı döneminde yaşadığı bazı olayları anlatan Alpaslan, "Ben VESOB Başkanı iken bazen birden bire birileri içeri girip, 'Başkan yarın hiçbir esnaf kepenk açmasın, açan iş yerlerini yakarız!' tehdidinde bulunuyorlardı. Aynı esnada bu kez bazı esnaflar arıyordu beni ve 'Başkanım ne yapacağız? İşyerimizi açmamazı söylüyorlar, bizi tehdit ediyorlar' şeklinde yakarışlarda bulunuyorlardı. Üç-beş yıl önce sürekli bu olaylar yaşanıyordu. Kepenkler zorla kapatılıyordu, insanlar tehdit ediliyordu. Ama şimdi o dönemler geride kaldı. Kayyumlar görevde. Şehir her açıdan gelişti, hizmetler gerçekleşmeye başladı. Tüm bunların başında ülkemizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var. Yarın seçimlerde Ak Parti'nin Belediye Başkanı Necdet Takva seçildiğinde, hükümetten alınacak olan desteklerle Van çok iyi yerlere gelecektir inşallah. Necdet Takva bu şehrin insanı. Kendini iyi yetiştirmiş bir isim. Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanımız Necdet Takva'nın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapacağına inanmışsa, bizim de inanmamız lazım. Takva güzel işler yapacaktır, buna inanıyorum. Ben daha önce belediye başkan aday adaylığı yaptım. Nasip olmadı. Ama inşallah Necdet Takva'nın kazanması için ne gerekiyorsa yapacağım. Bizler sürekli demiyor muyuz; 'Bu memleketin adamı yok mu, yabancı gelip yönetiyor' diye. Al sana Van'ın evladı. Kazanması halinde Necdet Takva bir maestro gibi kendi orkestrasını yönetir. Kendisine verilecek fırsatlar sayesinde inşallah güzel bir hizmet sunar" dedi.

Devlet aklının her şeye hakim olduğunu, Necdet Takva'nın bugüne dek neler yaptığını en ince ayrıntısına kadar bildiğini, muhalif kimliğinin bilincinde olduğunu söyleyen Alpaslan, "Necdet Takva'nın yüz kızartıcı bir sorunu yok. Sosyal medyada bazı fotoğraflar paylaşanlar küçük insanlardır. Ama bu fotoğrafı paylaşanlar Takva'nın yaptığı çok başarılı işlerden söz etmez. Niçin, çünkü onlar Takva'nın rakibidirler. Bu küçük olaylarla uğraşmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ben dün adayken nasıl canla başla çalıştıysam, Allah'ın izniyle Necdet Takva için de çalışacağım. Memleketimizin beş yılının heba olmaması, kaynakların başka tarafa kullanılmaması için her vatandaşın da Takva'ya destek sunmasını istiyorum" diyerek sözlerine son verdi. Kaynak: Van Bölge Gazetesi