Van’ın Erciş ilçesindeki ızgara planlı Zernaki Tepe’de yüzey çalışmalarına başlanıyor. Doğu Anadolu’da ilk olan ızgara planlı tarihi kent kalıntısında Urartuların izleri var.
Van’ın Erciş ilçesinde Urartu uygarlığının temelini attığı 2,5 kilometre uzunluğunda ve 1,5 kilometre genişliğinde kireçtaşından oluşan bir tepe üzerinde kurulan Zernaki Tepe, 2600 yıllık uykusundan uyandırılacak. Doğu Anadolu’da ilk olan ızgara planlı tarihi kent kalıntısında yüzey araştırması yapılması planlanıyor. Yaklaşık 70 bin kişinin yaşadığı tahmin edilen tarihi alanda şehir, sokak ve caddelerin kesişmesiyle ortaya çıkan düzgün kare yapılar ile planları ve büyüklükleri aynı yapıların temelleri görüntülendi. Sur duvarlarında kullanılan taşların ise harç kullanılmadan birbirlerine geçmeli kilit sistemiyle monte edildiği belirlendi.
Erciş Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Nuri Mehmetbeyoğlu, AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu ve birçok akademisyen bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Erciş Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Nuri Mehmetbeyoğlu yaptığı açıklamada, "Kadim medeniyetin ortaya çıkarılması, bu coğrafyada yaşayan uygarlıkların yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak için hocalarımızla beraber inceleme gezisi yaptık. Bu gezinin ne kadar değerli ve kıymetli olduğunu gördük, bizi çok mutlu etti. Kadim mirasımızın ortaya çıkarılması ve bu mirasın yeni kuşaklara aktarılmasını kıymetli bir çalışma olarak görüyoruz” dedi.
AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas da, “Burada ızgara tipli bir kent olduğu, bu tepede 2 bin 500 metre ve bin 500 metre alan üzerine kurulu 70 dekarlık bir alanda bu tarihi kalıntılarımız, kültürümüzün burada bir yaşam alanı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Hamdullah Şevli, “Şehrimiz Van ve Van Gölü Havzası adeta kazdıkça tarih fışkıran bir şehir. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın, Van Müze Müdürlüğümüzün desteği ve üniversitemizdeki bilim insanlarımızın danışmanlığında ’Urartu Yılı’ ilan edilmesinin bölgeye turizm açısından önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu ise, “Van Gölü’nün kuzey kıyısında ve Erciş ilçesinin hemen kuzeyinde yer alan Zernaki Tepe/Zırnaqol, yaklaşık 2,5 kilometre uzunluğunda ve 1,5 kilometre genişliğinde kireçtaşından oluşan bir tepe üzerinde kurulmuştur. Özellikle ızgara planlı tasarımıyla dikkati çeken bu yerleşim, 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren çeşitli araştırmacılar ve gezginler tarafından incelenmiş, birçok yayın ve rapora konu olmuş ve genellikle Urartular ile ilişkilendirilmiştir. Zernaki Tepe’yi 19. yüzyılda ilk ziyaret edenlerden biri 1840’da Fransız araştırmacı Schulz’dur. 1950 yıllarında ise Charles Burney tarafından incelenmiştir. Burney, Urartular tarafından ızgara plan şeklinde tasarlanıp kurulduğunu söylemiştir. Ardından Paul Lampl, Carl Nylander Paul Zimansky, Altan Çilingiroğlu gibi birçok bilim insanı Urartu yerleşmesi olduğunu belirtmiştir. Bizim de burada yapmış olduğumuz araştırmalarda Zernaki Tepe’nin batı eteklerinde Urartu dönemine ait iki kaya mezarı ile T şeklinde niş yer aldığını tespit etmiş bulunmaktayız. Bu kalıntılar klasik Urartu dönemi özelliği taşımaktadır” dedi.
Zernaki Tepe’deki kalıntıların 230-240 hektarlık geniş bir alana yayıldığını ifade den Prof. Dr. Çavuşoğlu, “Buradaki ızgara plan göz önüne alındığında 7 bin ila 14 bin arasında insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Su ihtiyacının nasıl karşılandığı şimdilik bilinmiyor. Tek su kaynağı tepenin eteklerinde bulunmaktadır. Zernaki Tepe’yi tek bir dönemde iskân edilmiş bir alan olarak düşünmek zor görünmektedir. Urartuları takip eden dönemlerde de iskân edilmiş olmalıdır. Burney’den başlayarak ve birçok araştırmacı tarafından sık sık tekrarlanarak, bunun hiç tamamlanmayan gizemli bir yerleşim olduğu hipotezleri yalnızca ardışık ve tekrarlayan gözlemlere dayanmaktadır. Kaçak kazılarla tahrip olmasına rağmen yapı kalıntıları kalede halen görülebilmektedir. Bu da burada yerleşilmiş olduğunu göstermektedir. Kaleyi çevreleyen sur duvarları da bu yerleşimdeki sürekliliğe işaret ediyor. Zernaki Tepe’nin Sasani Dönemi’nde kullanılmış olma ihtimali de bulunmaktadır. Ancak bu dönemde inşa edildiğini söylemek için arkeolojik daha çok veriye ihtiyaç bulunmaktadır. Sasani mimarisinde var olduğunu bildiğimiz harç ve tuğla Zernaki Tepe’de şimdiye kadarki verilerde gözlemlenmemiştir. Zernaki Tepe’nin ızgara plan tasarımı ve kenet sistemi, bölgedeki farklı bir kültüre mi yoksa Urartu dönemine mi işaret ediyor. Bu geniş yerleşimin belirli kısımları farklı zamanlarda iskan edilmiş görünüyor. Sonuç olarak, Zernaki Tepe’nin gerçek durumunun anlaşılabilmesi için gerek ızgara planlı mekan kalıntılarının bulunduğu alanda ve gerekse stadel olarak adlandırılan batı ucundaki bölümde detaylı araştırmalara ve arkeolojik kazılara ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısıyla Zernaki Tepe’de gerçekleştirilecek arkeolojik kazılar ile geçmişte hangi uygarlıklar tarafından kullanıldığı aydınlığa kavuşacaktır” şeklinde konuştu.