Van’da Hisar Anadolu Destek Derneği tarafından proje kapsamında çalıştırılan kadınlar, kendilerine vaad edilen ücreti alamadıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulundular.
Van’da Hisar Anadolu Destek Derneği tarafından proje kapsamında çalıştırılan kadınlar, kendilerine vaad edilen ücreti alamadıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulundular.
Hisar Anadolu Destek Derneği liderliğinde başlatılan proje çerçevesinde Van İş Geliştirme Merkezinde (İş-Gem) çalıştırılan kadınlar, dolandırıldıklarını iddia ederek, suç duyurusunda bulundular. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Ayşe Üçdal isimli kadın, 2017 Eylül ayında vakıf tarafından yönlendirildiklerini ifade ederek, “Bize maddi durumu kötü olanlar, eşi vefat edenler, boşanmışlar ve eşi cezaevinde olanlara yönelik bir proje denildi. Burada bir yıl boyunca çalışacağımızı ve bir yılın sonunda toplam 16 bin TL para alacağımızı söylediler. Burada bir yıl boyunca çalıştıktan sonra bize kurs eğitimi denildi ve bağış adı altında sadece bin 300 TL verildi” dedi.
“O paraya ihtiyacım vardı”
Konuyu muhatapları olan dernek üyesi İpek İlyasoğlu ile görüştüklerinde ise başka ödenek ödenmediğini söylediklerini dile getiren Üçdal, “Bulaşık ve çamaşır deterjanları ile sabun üretiyorduk. 28 kişiydik. Bize kurs diyorlar. Madem kurstu neden bizi kandırdılar. Benim eşim yok ve maddi durumum kötü. Bir evladım var. İhtiyacım vardı o paraya. İş-Gem gibi bir yerde nasıl kurs eğitimi oluyor, burası iş alanıdır. Bizler sadece hakkımızı istiyoruz” dedi.
“Astım hastası oldum”
Üç çocuk annesi Güllü Demirtaş isimli vatandaş ise “Ben buraya gelerek ev ekonomisine katkıda bulunmak istedim. Biri üniversitede olmak üzere okula giden öğrencilerim var. İhtiyaçlarımızı yetiştiremiyoruz. Biz eğer bilseydik kurs olduğunu asla gelmezdik. Kadınların hiçbiri de gelmezdi. Amacımız bir şeyler kazanmaktı. Aramızda iki üç araba değiştirerek gelenler oluyordu. Servis tutulmadı. Buz gibi bir yerde saatlerce çalıştık ve ben orada astım hastası oldum” ifadelerini kullandı.
Sigortasız çalıştıklarını da dile getiren Demirtaş, “Sigortamız yok dediğimizde, bize aramızda bazı kadınların devletten aldığı desteğin kesilmemesi için sigorta yapmadıklarını söylediler. Şu anda biz mağduruz ve hakkımızı istiyoruz. İpek İlyasoğlu neden bize yalan söyledi ve Dernek Başkanı Servet Harunoğlu ile görüşmemize neden izin vermedi. Sıkıntımızı anlatmamıza izin vermeyerek bizi hep susturdu. Bizler hakkımızı istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz” diye konuştu.
“Adli mercilere başvurduk”
Dolandırıldıkları yönünde adli mercilere başvurduklarını da sözlerine ekleyen Demirtaş, “Bu konuda adli mercilere başvurduk. İnşallah emeğimizin karşılığını, alnımızın terini alacağız. Ben eşimden 6 ay gizli işe geliyordum. Kadın kadın diyorlar ya, kadına değer verin diyorlar ya, bizler anladık ki kadına değer verilmiyor. Kadına değer verilseydi bu şekilde olmazdı, kandırılmazdık. Madem bir kurstu, bize neden başta denilmedi. Sizler sertifika alacaksınız deseydiler asla gelmezdim. Evimde, sıcacık sobamın yanında otururdum. Bizim zamanımızı çaldılar. Üstelik kurs diyorlar ama bizler eğitim almadık. Sadece bir gün ders verildi diğer bütün zamanlarda hep çalıştık. Madem bu projeydi neden şu anda çalıştığımız yerde aynı kişiler tarafından tekstil atölyesi açılmış. Biz hakkımızı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Hisar Anadolu Destek Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Servet Harunoğlu ise Hisar Anadolu Derneğinin Van’da hayata geçirdiği ve su kaynaklarını koruma ile kadının güçlenmesi alanlarına odaklanan projenin 2018 yılında The New World Program tarafından Türkiye’de desteklenmiş iki projeden biri olduğunu söyledi. Harunoğlu, “Proje, katılımcıların öncelikle farklı yaş gruplardan hemcinsleriyle sosyalleştiği bir atölye ortamında tamamen ücretsiz olarak deterjan ve sabun yapımını teknik ve pratik uygulamalarla öğrenmelerini, bu konuda tecrübeli hale gelerek kendi üretimlerini yapıp, bu ürünleri satabilmeleri için girişimcilik-finans-sosyal medya eğitimleri ile donanım sahibi olmalarını; projenin önemli noktası olan su kaynaklarını korumak ve tüketimini azaltmak hakkında sosyal bilincinin aşılanmasını kapsamaktadır. Herhangi bir kişiye kişisel maddi kazanç sunulması söz konusu değildir” dedi.
