Van’ın Edremit ilçesinde yaşayan Aslı İmre, evlatlarını doktor, öğretmen, mühendis olarak yetiştirdikten sonra şimdi de torunundan okuma yazma öğreniyor.
Van’ın Edremit ilçesinde yaşayan Aslı İmre, evlatlarını doktor, öğretmen, mühendis olarak yetiştirdikten sonra şimdi de torunundan okuma yazma öğreniyor.
Eşiyle birlikte kendini çocuklarının eğitimine adayan fedakar anne, onları okutabilmek için pek çok zorluğa göğüs gerdi. 4’ü öğretmen, 3’ü doktor, biri mühendis, biri hemşire ve biri de lise öğrencisi olan 10 çocuk yetiştiren anne Aslı İmre, şimdi de okuma yazma öğreniyor. Okuma yazma bilmeyen anne, bu nedenle yaşadığı zorlukları aşabilmek için 11 yaşındaki torunu Zeynep İmre’den ders almaya başladı.
İnsanların okuma yazmayı öğrenerek kendini ifade edebilmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Aslı İmre, öğrenmenin, kendini geliştirmenin yaşının olmadığını söyledi. Zor imkanlarla 10 çocuğunu okuttuğunu kaydeden İmre, “Eskiden çocuk okutmak zordu, sobalar yanmıyordu, kömür yoktu, durumumuzda çok kötüydü. Oğlum tıp okuyordu, evde bir soba yanıyordu. Bizim olduğumuz odada ders çalışıyordu. Evde ders çalışıldığı zaman el işaretiyle konuşurduk ve bu şekilde de alıştık. 9 çocuklu bir evde bir soba yakıyordum, doktor olan oğlumda aynı ortamda çalışıyordu, zorluk çektik ama çok şükür bugün iyi durumdalar” dedi.
“Keşke daha önce okusaydım”
Okuma yazma öğrenmenin çok güzel bir duygu olduğunu ifade eden İmre, “Okuma yazma ne kadar erken öğrenebilirsen o kadar güzel, keşke bende önce okusaydım, öğrenseydim. İnsan bir yere gidince derdini anlatamıyor, bir tabelayı okuyamaz, asansör kapılarında ne yazdığını bilmiyor. Ben doktora gidiyordum, bilmediğim için millete soruyordum. Keşke daha önce okusaydım üniversiteye giderdim, çocuklarla birlikte sınavlara girerdim. Yıllardır çocuklara bakıyorum, çamaşır, yemek ev işleri çok olunca okumaya fırsat olmadı. Şu an çalışıyorum okuma yazmayı çözeceğim” diye konuştu.
“Ailelere önerim çocuklarını sahipsiz bırakmasınlar”
Ebeveynlere çocukların geleceği için de mesaj veren İmre, “Ailelere önerim, çocuklarını sahipsiz bırakmasınlar, gençleri başıboş bırakmasınlar. Ben hiçbir çocuğumu başıboş bırakmadım, oğlum 15 yaşında utandığı için kendisi gelip kapıyı açmadı. Kendi arkadaşları da dışarıda akşama kadar eve gelmiyorlar. Ben oğlumun akşama kadar dışarıda boş gezmesine izin vermiyorum, yine dışarı çıksınlar oynasınlar ama geç saate kadar boş yere dışarıda kalmalarına müsaade etmiyorum. Zor imkanlarla 10 çocuk büyüttüm ama çok şükür kimse kapıma gelip çocuklarımın şikayetini yapmadı. Herkes onlara dua ediyor çünkü ben başıboş bırakmadım. Bir evde en önemli kişi annedir. Baba dışarıda çalışıyor, içeriden haberi yok. Anne çocukları büyütüyor, o çocuk dışarıda hırsızlık yapar, dışarıda dolanır, kavga eder o annenin sorunudur. Çocuklarıma okulda yaramazlık yapmayın, evde anneniz ben isem, okulda öğretmeniniz annenizdir diyordum” şeklinde konuştu.
Ninesine ders verdiği için mutlu olduğunu söyleyen Zeynep İmre ise “Bence güzel bir duygu, nenem bu yaşta okumaya başladı. Bu beni çok sevindirdi. İlk önce nenem ‘bana kitap ver, ben kitap okuyup yazmak istiyorum’ derdi. Bende tamam dedim ve ona okuma yazmayı öğretmeye başladım. Çok kısa bir sürede okuma yazmayı öğrendi. Bu beni çok mutlu etti” ifadelerini kullandı.
Doktor Gürkan İmre de annesinin ders çalışırken çekilen fotoğrafını sosyal medya hesabından, “9 çocuğunu (3 doktor, 4 öğretmen, 1 mühendis, 1 hemşire) yetiştiren annem, 60 yaşında okuma yazma öğreniyor” notuyla paylaştı.