Van'da düzenlenen panelde konuşan Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, dünyanın en zengin 62 kişisinin gelirinin, dünyadaki gelirin yarısına sahip olduğunu belirterek, 'Bu kişilerin mevcut durumu dünyanın ekonomik durumunu ve dünya
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, Star Gazetesi Yazarı Selahattin Eş Çakırgil ve Karar Gazetesi Yazarı Yıldıray Oğur Van'daki panelde konuştu.
Usta Gazeteci-Yazarlar Abdurrahman Dilipak, Selahattin Eş Çakırgil ve Yıldıray Oğur, 'Van'dan Sesleniş' adlı panelde ülkede yaşanan son ekonomik durumu, yerel seçimleri ve son gelişmeleri değerlendirdi. www.vansiyaseti.com adlı internet sitesi sahibi ve aynı zamanda gazetemiz yazarı A.Baki Karacanın organizasyonunda, üç usta gazeteci-yazarın değerlendirmelerinin yapıldığı panele yoğun ilgi vardı.
YYÜ İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Şakir Gözütok'un moderatörlüğünü yaptığı panelin açış konuşmalarını, Gazeteci A.Baki Karaca, VASKİ Genel Müdürü Ali Tekataş, Van TSO Başkanı Necdet Takva ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın yaptı.
Daha sonra panelin ilk konuşmacısı olarak söz alan Yeni Akit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, ülke ve dünyadaki ekonomik gelişmelere değindi.
DİLİPAK: "BİRKAÇ ZENGİNİN GELİRİ, DÜNYANIN GELİRİNİN YARISI KADARDIR"
Dilipak, dünyadaki en zengin sıralamasındaki ilk 62 kişisinin gelirinin, dünyadaki gelirin yarısına eşdeğerde olduğunu belirterek, "Dünyada en zengin sıralamasındaki bu kişilerin gelirinin fazlalığının ne anlama geldiğini takdir edersiniz. Bunlar dünyadaki kuru belirler. Paranın değerinin alçalması, yükselmesi bunlarla mümkündür. Bakın eğer dolar 10 TL'ye çıkarsa muhtemelen 40 milyar dolar civarında zararımız olur. Paranın merkezlerinden biri Amerika'dır. Bakın arkadaşlar, 1988 yılında Amerika'daki finans baronları 2018'in sonunda yeni para birimine geçmeye karar verdi. Dolar, Euro ve İngiliz sterlini tedavülden kalkabilir" diye konuştu.
Dünyanın en güçlü ülkesinin Amerika olduğunu belirten Dilipak, aynı zamanda dünyanın iflasa yakın en önde ülkesinin yine Amerika olduğunu ifade etti.
Ülkede yaşanan ekonomik sorunlarda dış güçlerin etkisi kadar, ülkedeki içi dinamiklerin de payını olduğunu belirten Dilipak, "Sorunları anlatırken, sebep olarak hep dış güçler diyemeyiz. İç dinamikleri de hesaba katmalıyız. Bizim yıl sonuna kadar ödememiz gereken 40 milyar dolar var. Merkez Bankası piyasadan para çekmek zorunda. Tamam Merkez Bankası'nda paramız var, ama çekemiyorsunuz, onlar teminat. Bu para çekilince, içeriden birileri bunu dışarı sızdırıyor. Bizim yamyamlarımız da, bizim zengin ettiklerimiz dolar nasıl olsa yükselecek diye dolar alıyor ve doların değeri yükseliyor. Yine ülkemizdeki FETÖ'cü veya PKK, Ermeni lobisi para çekince kriz geldi. Bu krizin içeride de dışarıda da sorumluları var. Özel şirketlerin rezervlerini oluştururken buna dikkat etmedik. Türkiye diz üstü çökerse, büyük sıkıntı olur" şeklinde konuştu.
DİLİPAK: DÜNYADA FAŞİZM HÂLÂ DEVAM EDİYOR
Irkçılığın lanetlendiğini belirten Dilipak, "Böyle giderse çocuklarımız yeni bir savaş daha görecek. Savaşların sonunda faşizm bitecek deniyordu, ama faşizm yine devam ediyor. Müslümancılık da, Türkçülük de, Kürtçülük de faşizmdir. Ben Müslümanım, ama Müslümancı değilim. Türk'üm, ama Türkçü değilim. Kürt'üm, ama Kürtçü değilim. Bunu diyebilmek lazım. Akıllıyım, akılcı değilim. Mazlum düşmanım da olsa, zalim babam da olsa, diyemiyoruz. İşi ehline vermek lazım. Allah'ın ilk laneti ırkçılığadır. İlk ırkçı şeytandır" ifadelerini kullandı.
Dünyanın global bir köye dönüştüğünü anlatan Dilipak, "Dünyanın her köşesindeki sorun bizi ilgilendiriyor. Batı'da intihardan ölen insan sayısı, Doğu'da terörden ölen insandan daha fazladır. En az beş kişilik ailede bir kişi, homoseksüel, lezbiyen, biseksüel ve ensest ilişki içinde. Fahişe bir hayat sürdürülüyor. Beş kişiden bir kişi psikolojik destek almadan kendini yönetemiyor. Beş kişiden bir kişi engelli. Beş kişiden bir kişi alkolden ölüyor. Batı'da aşırı beslenmeden ölen kişi sayısı, Afrika'da açlıktan ölen insan sayısından daha fazladır. Kendimizi bu gerçeklere göre yetiştirmeliyiz. Ben önümüzdeki on yılın ciddi sıkıntılara yol açacağını düşünüyorum" dedi.
ÇAKIRGİL: "ABD, SUUD REJİMİNE BİR ANLAŞMAYLA 100 MİLYAR DOLARLIK SİLAH SATTI"
Ardından söz alan Gazeteci Selahattin Eş Çakırgil, bölgedeki coğrafyanın aslında çok büyük zenginliklerinin bulunduğunu belirterek, "Bakın genelde bu coğrafyalarda sürekli savaşlar ve sıkıntılar olur. Ama aslında bu coğrafyalarda büyük zenginlikler vardır. Bu coğrafyada dünyayı satın alacak büyük paralar var. Ama Amerikan Başkanı gelir, hem de İslam ve Müslüman düşmanlığı yaparak şöhret kazanan Trump, ilk ziyaretini Suud rejimine yaptı. ABD, bir anlaşma ile 110 milyar dolarlık silah sattı. Kimin parasını veriyor, ümmetin parasını veriyor. Hatta gelecek neslin parasını veriyor. Bunları sorgulayamadık. Son yıllarda Türkiye olarak biraz yaralarımızı sardıktan sonra, dünyanın birçok ülkesine yardımlar yaptık. Bakın ülkemiz, Rusya'dan 2.5 milyar dolarlık savunma füzesi alacak, düşünüyor acaba parayı nereden bulacağım diye. Ama ABD, Sudi Arabistan'a böylesi korkunç rakamlara sahip silah satabiliyor" ifadelerini kullandı.
Dünyada İslam ve Müslüman düşmanı sayısının fazlalığına dikkat çeken Çakırgil, "Ama dostlar da vardır. Düşmanlar yenildiğinde sevinenler olduğu gibi, dost ülkeler iyi noktalara geldiğinde üzülenler olur. Dünyanın bir gerçeğidir bu. Ülke olarak İslam davasına sahip çıkalım. Bizim en önemli davamız budur" dedi.
OĞUR: "İNSANLAR FİKİRLERİNİ ÖZGÜRCE DİLE GETİREBİLMELİ"
Panelin üçüncü konuşmacısı Yıldıray Oğur ise ülkede iktidarların güzel işler yaptığı gibi, hatalı işler de yapma olasılığına dikkat çekerek, "Böylesi bir toplantı hemen Van'ın yanındaki İran'da olmuş olsa, ekonomideki sıkıntılar anlatılsa, dış güçlere işaret edilse, panel sonunda herkes alkışlar, 'Kahrolsun Amerika' diye slogan atıp çıkar. Sonra her şey unutulur. Ama yanlışlar dile getirilmelidir diye düşünüyoruz. Bir yerde bir hata varsa, bu anlatılmalıdır. Ülkemizdeki son zamanlardaki ekonomik sıkıntıların ardından ABD'li bir şirketle danışman firma olarak anlaşma imzalanacaktı. İktidara yakınlığıyla bilinen Abdurrahman Dilipak bunun doğru olmadığını belirtince, birçok kişi ona tepki gösterdi. Ama ne oldu, gelinen noktada Abdurrahman Dilipak'ın aslında eleştirisinin ne kadar yerinde olduğu görüldü. O yüzden bir konuda eleştiri yapılınca, hemen saldırı olmamalı. İnsanların fikrini cesurca söylemesine zemin hazırlanmalıdır. Hoş görü ortamının azaldığı bir yerde, sermayenin kaçması normaldir" diye konuştu.
Daha sonra yerel seçimler konusunda söz alan Gazeteci Abdurrahman Dilipak, gelinen süreçte herkesin özgür ve hür iradesi ile gidip oyunu kullanması gerektiğine dikkat çekti.
Gazeteci Selahattin Eş Çakırgil ise insanların 15 Temmuz'daki cesur duruşlarına dikkat çekerek, 1960 darbesinde dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in idam edildiğinde kimsenin yanında olmadığını ve destek vermediğini, ancak 15 Temmuz'da Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısına herkesin kulak vererek meydanlara indiğini ve darbenin başarılı olamadığını ifade etti.
Van FM'den canlı yayınlanan panelin sonunda konuşmacılara plaket takdim edildi.
Panele, kamu kurum müdürleri, STK başkanları, gazeteciler, işadamları ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak: Van Bölge Gazetesi