Tarih: 20.05.2021 02:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerin sorularını yanıtladı

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya gelerek sorularını yanıtladı.

Samimi bir havada gerçekleşen buluşmaya, Erdoğan'la gençlerin sohbeti damga vurdu.

Soru-cevap şeklinde gerçekleşen buluşmaya Türkiye’nin farklı illerinden gelen gençler katıldı.

Aşılama sürecinde son durumu aktaran Erdoğan, vaka sayısı için hedefi duyurdu.

"HEDEF 5 BİN"

Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Kısmi kapanmayla tam kapanma arasında farkı çok açık net gördük. Şimdi hedef 5 bine inmek, 5 bine indiğimiz andan itibaren çok daha rahatlayacağız." dedi.

"YENİ MÜJDELER ALIRSANIZ ŞAŞIRMAYIN"

Ayrıca güzel müjdelerin aldığını belirten Erdoğan, "Yakında inşallah petrol, doğalgaz, bunların haberini alırsanız şaşmayın." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlerle yaptığı söyleşiden satır başları şöyle:

AŞILAMA SÜRECİNDE NE DURUMDAYIZ?

"Sayı olarak paylaşayım. Şu an itibariyle Türkiye dünyadaki aşı uygulamasında hemen hemen en önde gelen ülkelerden bir tanesi. 11 buçuk milyonu 2. doz olmak üzere toplamda 26 buçuk milyon aşılama yaptık. Dünkü Kabine Toplantısı'ndan sonra attığımız adımla birlikte bu hızla daha da artacak. 65 yaş üstü grubunu zaten bitirmiştik, şimdi aşağıya doğru iniyoruz. 18 yaş altıyla ilgili bir aşılama olayı şu anda söz konusu değil. Öğretmenlerde 3'te 1'ini bitirdik. Sağlık zaten tamam, onu bitirdik."

TURİSTLERE SERBEST, VATANDAŞA YASAK ALGISI

"Turistlere serbest, vatandaşa yasak... Bunların hepsi 'biz iktidarı nereden çökertiriz'. Bu sabah bir TV kanalında 'Turizm çöktü' diyor, siyasete yeni giren şahıs. Biz göreve geldiğimizde 12 milyon dolar gibi turizm geliri vardı ama biz bu rakamı 35 milyar dolara kadar çıkardık. Şu anda bir koronavirüs döneminden geçiyoruz ve turist vs. bunlar zaten gelemiyor. Gelenler öyle veya böyle bazı riskleri göze alarak geliyor. O riskleri göze alarak gelenlere de biz diyeceğiz ki 'Sokaklarda dolaşamazsın'. Oradan 3-5 dolar veya avro girecekse ülkemize, bırak girsin. Nerelere nasıl para harcayacağı belli. Bu konularda yapılan iş tamamen bir siyasi dezenformasyondur.

Şu anda diyelim Sultanahmet Meydanı'nda birçok yer kapalı. dolaşan turistler de halı vs. bazı şeyler satın alıyorsa alıyordur, onlara kapıyı niye kapatacaksın? Türkiye'ye girecekse oradan bir döviz, bırak girsin. Sıkıntı zaten bu aya kadar böyle devam etti. Biz kapıları nasıl açarız, turistleri nasıl bir an önce ülkemize sokarız, bunun arayışı içerisindeyiz. Bunun için birçok Avrupa ülkesiyle görüşmeler yapıyoruz. Kültür Turizm Bakanım örneğin dün Rusya'daydı. Öbür tarafta biz İngiltere'yle, Almanya'yla görüşmeler yapıyoruz. Buralardan turistler gelsin diye.

Turiste açık, yerliye kapalı gibi bir şeyin propagandasını yapmak sosyal medyanın sadece sahtekarlığı ve ülkemizi içeriden vurmasına yönelik kampanyadan başka bir şey değildir. Testi olmadan zaten gelemiyor. Hatta bazıları bu testi ülkemizde olma durumunda kalıyor. Sosyal medya 'Biz bu iktidarı nasıl vururuz, Erdoğan'ın nasıl tökezletiriz', yaptıkları iş bu."

TAM KAPANMANIN SONUCU

"Ciddi manada bir düşüş söz konusu oldu. 10 binlere indiysek şu anda, bu o kararlı almış olduğumuz, nitekim Kabine Toplantısı'ndaki kararların neticesidir. Kısmi kapanmayla tam kapanma arasında farkı çok açık gördük. Hedef her şeyden önce 5 bine inmek. 5 bine indiğimiz andan itibaren çok daha rahatlayacağız. Vefat sayısı da ciddi manada azalmış olacak 5 bine indiğimizde.

Bunu başarmak için de her türlü tedbiri alıyoruz. Esnafa yönelik tedbirler alıyoruz. Bu tedbirleri alırken esnaf çok daha rahat bir çalışmanın içine girmiş olsun. Restoranların, kafelerin, berberlerin durumu, bütün bunları masaya yatırdık, dün Kabine toplantısında bunları konuştuk. Çok ciddi nakdi yardımları da bu kararın içine koyduk. 5 bin, 3 bin liralık nakdi yardımlar var. Bunları biz eğer güçlü bir devlet olmamış olsak, bunları atabileceğimiz bir adım da olmaz."

"DÜN KARARLI BİR ADIM ATTIK"

"Şu anda da iyi bir noktadayız. Aşı konusunda dünyada sayılı ülkeler arasındayız. Aşılarda da şu anda başta öğretmenlerimiz olmak üzere, polisimiz, jandarmamız öncelikli bu kesimlerin aşılanma sürecini de devam ettiriyoruz. Bunların aşı olması lazım ki bulaşı olmasın. Bu konuyla ilgili de dün kararlı bir adım attık ve bu kararlı bir adımla birlikte de 'Bu aşılamayı devam ettireceğiz' dedik. Özellikle Almanya'dan bol miktarda BioNTech getirelim istiyoruz, Çin'den beklediğimiz aşılar var. Rusya'dan acaba ne kadar aşı alabiliriz, bunun görüşmeleri yapıldı. İstiyoruz ki yerli, milli aşı gelmeden önce bu aşılarla süreci devam ettirelim ve kimseye de muhtaç olmayalım.

Türkiye olarak 200 bin öğrenciye çıktık bu noktada ve Türkiye bu kabulde saygın, sayılı ülkeler arasına girmiş bulunuyor. Şu anda da bu kabul artarak devam ediyor ve bu kararlılığımızı aynen devam ettireceğiz.

Bu her şeyden önce yarınlarda bu küresel öğrencilerin bizim ülkemizden ayrıldıktan, mezun olduktan sonra kendi ülkesinde veya gittikleri herhangi bir yerde bizim adımıza bir misyon şefliği yapacaklar. Oralarda bizi temsil edecekler, bizim adımıza oralarda birçok propagandalar yapacaklar."

İSRAİL'İN FİLİSTİN SALDIRILARI

"Olayı uluslararası bazda değerlendirmeyelim. Maalesef ülkemizde de aynı kafada olan, aynı yanlışı ortaya koyan siyasi liderler var. Muhalefetin bir kanadı, örneğin benim Netanyahu ile adeta aynı çizgide olduğumu söyleyecek kadar grup toplantısında bir açıklama yapıyor. Filistin dendiği zaman benim ciğerlerim adeta sese gelir.

O, Filistin'in haritadaki yerini bilmeyecek kadar zavallıdır, ben ise BMGK'da 47'den bugüne bu terör devleti İsrail'in Filistin'i nasıl topraklarını işgal edip 47'den itibaren bu günlere geldiğini Genel Kurul'da haritayla göstermişimdir. 47'den bugüne kadar nasıl o topraklar işgal edile edile küçüldü ve bugün adeta işgal devleti, terör devleti İsrail Filistinli kardeşlerimize yaşanacak yer bırakmadı, o hale getirdi."

IRAK'TAKİ TÜRKMENLER

"Türkiye'den Türkmeneli ile çok çok ilgilenmemiz birilerini rahatsız ediyor ama biz şu anda verdiğimiz her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Aynı durum Filistin için de geçerli. Filistin'e ne verdiğimizi Filistin'i yönetenler çok iyi bilir. Ben bunu buradan anlatıp da Türkiye'deki muhalefete ifade etmeme gerek yok. Benim için önemli olan bu işi biz iktidara gelene kadar Türkiye'deki hiçbir yönetim kadrosu Filistin'e, Irak Türkmeneli'ne vermedi. Ama biz veriyoruz.

Biz Irak, özellikle Kuzey Irak'ta terör örgütüyle mücadele veriyoruz. Basika'daki kampı biz oradaki zulmü durdurmak için kurduk. Bu kampla beraber biz orada Türkmeneli'nde olsun, diğer yerlerde olsun, zulme karşı askerimizle birlikte yer aldık. Buralarda attığımız adımlar Filistin'de de, Kıbrıs'ta da, Doğu Akdeniz'de de, Irak'ta da bunun içindir. Bize o soruları soran muhalefet şu an iktidarda olsaydı bizim şu an Doğu Akdeniz'deki halimiz haraptı."

"GÜZEL MÜJDELER DE ALIYORUZ"

"Bunlar bir tane sismik araştırma gemisi alamadılar. Bir tane sondaj gemisi alamadılar. Ama biz sondaj gemilerini, sismik araştırma gemilerini aldık. Şu anda 5 tane bu şekilde gemimiz var ve kimseye muhtaç değiliz. Bunların maliyetleri çok çok büyük. Ama biz bunları öyle bir zamanlamasını güzel yaptık ki bu zamanlamayla beraber bu gemileri ülkemize kazandırdık.

Güzel müjdeler de alıyoruz. Yakında inşallah petrol, doğalgaz, bunların haberini alırsanız şaşmayın. Bunları aldığımız anda Türkiye'nin dünyaya bakışı çok farklı olacak. Dünya şu anda Türkiye'yi kıskanıyor ve kıskanmakta haklılar. İnşallah 20 Temmuz'da ben Kuzey Kıbrıs'ta olacağım ve gerekli mesajları tüm dünyaya oradan vereceğim.

Kuzey Kıbrıs'ta bizim bulunmamız, bizim oradan vereceğimiz mesajlar sadece adayı değil, tüm dünyayı ilgilendiriyor.

Havaalanı olarak 2 tane havaalanı var Kıbrıs'ta. Biz orayı da şimdi bir değişikliğe sevk etmek suretiyle yeni bir isimle ve daha çok İHA'larımızın ve SİHA'larımızın yer aldığı... Bölgede olabilecek herhangi bir saldırıda güçlü olmamız lazım. Havada, karada varız."

"FETÖ'DEN ÖNEMLİ BİR İSMİ YAKINDA AÇIKLAYACAĞIZ"

"Şu anda terörle mücadelede, bu günlerde, Gara Operasyonu'nda emri veren Nurettin Sofi denen katili öldürdük, işini bitirdik. Ama biz bugüne kadar çok Nurettin Sofiler öldürdük. Hedefimiz şu anda Kandil; Kandil'i de çökertmemiz lazım.

Rastgele bir yönetim yok. Ne yaptığını bilen, attığı adımı gayet iyi bilen ve bununla birlikte de hedefim benim şu ve bu hedefi de şu kadar zaman içerisinde gerçekleştireceğim, bu planlamayla yürüyen bir Türkiye Cumhuriyeti var. Yakında FETÖ takımından da önemli bir ismi açıklayacağız, şu anda elimizde.

Kimi yakaladık, hesaba çektik, ne durumda, onun da açıklamasını inşallah yapacağız."

HAYVAN HAKLARI ÇALIŞMALARI

"Sokak hayvanlarıyla iş bitmiyor. Adeta süs eşyası gibi alınıp satılan hayvanlar var. Özellikle AVM'lerde bu tür alışverişler var. Bunlarla beraber bir de sokaklarda sahibinin elinde yürüyen hayvanlar var ki bu hayvanlar da çok çok güzel hayvanlar ama affetmiyorlar. Sahibinin elinden kopup gidip bir kediyi parçalayabiliyor veya bir çocuğu parçalayabiliyor. Bu tür hayvanlar da var."

KAYBOLAN ATLARIN AKIBETİ

"Bunların yanında sokak hayvanlarıyla ilgili çalışmaları devlet olarak biz de yürütüyoruz. Son zamanda bir şey daha gelişti: İstanbul'un Adalar ilçesinde 900'ü aşkın at adeta telef edilmeyle karşı karşıya getirildi.

Peki, neydi durum? Bu atlar önce dedik ki Adalar'dan alınsın. Ne olsun? Adalar'a elektrikli otomobiller getirilsin, yaini bu atların yaptığı işi elektrikli otomobiller yapsın. Bunu İçişleri Bakanımla vesaire görüştük, İçişleri Bakanım da İBB Başkanı'yla görüştü. Mutabık kaldık. Ben de Cumhurbaşkanı olarak isabetli buldum, ama elektrikli olmak kaydıyla. Böyle bir karar verildiğine göre, atları buradan uygun bir mahalle transfer edelim. Öyle bir noktaya geldi ki 900'ü aşkın atın nerede olduğu dahi belli değil. Bunun cevabını İBB Başkanı'nın ya da Adalar İlçe Belediyesi'nin vermesi lazım. Bunların hastalık üretmesi de söz konusu olabilir, bununla ilgili de cevap yok.

Önce Çin'den otomobil getirilmesi konuşuldu, daha sonra bunun yarıda kaldığı söylendi, Bursa'dan böyle bir haber geldi, bu da ortada kaldı. Bu otomobil sorunu çözülemedi. Sorumlu olan Adalar İlçe Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuyu çözmesi lazım. Ancak hayvan haklarıyla ilgili konuda sona geliyoruz ve bu konuyu Genel Başkan Yardımcım Özlem Hanım ve Tekirdağ Milletvekilim Mustafa Yel yakından takip ediyorlar ve inşallah kısa zamanda neticeye varıp adım atacağız."

GÜZ DÖNEMİNDE ÜNİVERSİTELER AÇILACAK MI?

Üniversite öğrencilerinin bu noktadaki avantajları daha fazla. Fevkalade bir durum olmazsa onların konumunun bu noktada farklı olacağını YÖK söylüyor. Bütün mesele aşı konusunu, hele hele yerli, milli aşımızı yetiştirebilirsek o zaman herhangi bir endişe olmayacak. Üniversite öğrencilerinin aşılarını yapalım diyoruz, aşıları olduktan sonra da yol açık.

ÜNİVERSİTELERDE COĞRAFİ EŞİTLİK DURUMU

"Biz göreve geldiğimizde 76 üniversite vardı, şu anda 207 üniversite var. 76 üniversitenin olduğu dönemde sadece ancak 67 vilayetin diyelim ki 30-35'inde üniversite varsa diğerleri boş ve Güneydoğu'dan, Doğu'dan öğrenciler oralara çıkıp geliyordu, İstanbul'a, Ankara'ya geliyordu.

Ama 207 olduktan sonra kendi ilinde üniversitesi var. Hakkari'de üniversitesi var, Iğdır'da, Kars'ta üniversitesi var. Bu konudan bakarsak tabii ki belki dört dörtlük bir imkan yok ama ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Biz göreve geldiğimizde harcı kaldırdık, biz harcınızı tamamıyla ödüyoruz dedik ve bitirdik o işi. 45 liracık burs vardı. Ama şimdi nereye geldi burslar. Asgari ücrete kadar çıkardık. Dört dörtlük bir eşitlik parasal konuda belki yok ama bilimsel noktada artık üniversitelerimiz çok farklı bir dönemi yaşıyor. Sayısalla hareket eden, tıp fakültelerini düşünün. Tıp fakültelerinin maliyeti sosyallere benzemez, çok ciddi yatırımlar yapacaksınız.

Oradaki öğrencilerimiz MR'ı görmeden, tomografiyi görmeden mezun oluyorsa 'Ben tıp fakültesi öğrencisiyim' diyemez. Bunu demesi lazım. Aynı şey teknik üniversiteler için de geçerli, oralarda da atılmış birçok adım var. YÖK'ün talebiyle elimizden geldiğince devlet olarak yapıyoruz.. Eksikleri de gidermenin gayreti içerisindeyiz."

FORMULA-1 VE ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİNİN TÜRKİYE'DEN ALINMASI

"Gerek UEFA, gerek Formula 1 konusunda bana göre siyasi bir karar aldılar. 1-2 yıl öncesinden, özellikle Şampiyonlar Ligi'nin Türkiye'de oynanacağına dair kararı bildirmişlerdi. Ne zaman ki İngiliz liginden 2 takım finali oynama hakkını kazanınca birden ibre değişti.

Önce İngiltere, sayın Başbakana da ulaşamadık, bu işte çok baskı yaptı. Biz de UEFA'ya bu konuda gerekli baskıları, gerek oradaki arkadaşımız vasıtasıyla gerekse İngiltere'deki bakanlar aracılığıyla yaptıysak da bize 2023 Şampiyonlar Ligi'ni verme taahhüdünde bulundular ve Portekiz'e bu seneki şampiyonlar ligini kaydırdılar.

Formula 1'de de geçen yıl bizde gerçekten çok başarılı bir organizasyon yapıldı ve F1'le ilgili olarak da katılımcıların hepsi de bizde gerek organizasyonun gerekse pistin onlar için çok verimli olduğunu, güzel olduğunu söylediler. Bu sene de öncelikle bize bunun verildiğini söylediler ama sonra bir anda tekrar buradan farklı bir yere Formula 1'i de kaydırdılar."

YABANCI FUTBOLCU SINIRI VE BEŞİKTAŞ'IN ŞAMPİYONLUĞU

"Çekirdekten yetişen Sergen kimin öğrencisi? Serpil ..... Sergen', Rıza'yı o yetiştirdi. Şimdi de geldi, Beşiktaş'ı şampiyon yaptı. Son anlarda tökezleme durumuyla karşı karşıya kaldıysa da işi bitirdi. Sergen'le beraber performansı yüksek bir Beşiktaş gördük. Bütün üzüntümüz Kovid-19 belasıyla sahaların tadını alamadık. Ekranlardan izlemekle bu işin tadı olmuyor. Tribün farklı bir zevk veriyor. Tribün olmayınca ne sahadaki oyuncu bu işin zevkini alabiliyor ne de futbolseverler bu işin zevkini alabiliyor.

Küresel futbolcu noktasında ben yerli futbolcularımıza önem vermemiz gerekir diyorum. Eğer biz Milli Takımımızın güçlü olması için çekirdekten yetişme futbolcularımızın olması lazım. Milli takımımız biraz kıpırdanıyorsa yurt dışında birçok yerlerde oynayan futbolcuları çağırmak suretiyle güç katıyor. Ama içeride yetişme olsa bizim Milli Takımımızı çok daha güçlü olacak. Lille'de Burak son haftalarda bayağı performansı yüksek neticeler aldı. Hat-trick yaptığı maçlar oldu.

Dün akşam konuştuk kendisiyle. Aynı takımda Burak var, Yusuf var, Zeki var; üçünün de orada oynaması Türkiye olarak Fransa gibi bir ülkede üç evladımızın aynı takımda oynaması büyük önem arz ediyor. Şampiyon olmaları da bizim bu üç evladımız için büyük gurur."

GENÇLERE MESAJ

"İlimde de bizim neticeye ulaşmamız lazım. Doktorlukta alan çok fazla. Cerrah mıyız, dahiliyeci miyiz, röntgen alanında mıyız? Hangi alandaysak o alanda olmamız gereken yere varmamız gerekiyor. Uğur Hoca Almanya'da hanımefendiyle beraber. Şu anda Almanya'da kendilerinden bir ses getiriyorlar. Onlar neticeyi yakaladılar. En kritik anda aşıyı neticelendirdiler, ortaya koydular. Kökü itibarıyla Türk, orada kendinden bahsettiriyor ve ödülü alıyor. Aziz Hocamız Amerika'da, o da ödülünü aldı. Sizin de birer Uğur hoca olmanız, birer Aziz Sancar hoca olmanız mümkün."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —