Tarih: 07.08.2021 10:50

Belediye Başkanı Meki Arvas, Vangölü TV'ye Bahçesaray'ı anlattı

Facebook Twitter Linked-in

-Bahçesaray’ı sizden dinlemek istiyoruz.

Evet, Bahçesaray’ımızın en büyük problemi yoldur. Geçen sene biliyorsunuz çok büyük bir talihsizlik, büyük bir acı yaşadık çığ ile ilgili. Birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. Bundan dolayı başka yerden bizim yardımımıza gelen insanların vefatı bizi daha çok üzdü. Bizim halkımız ‘Keşke hepsi Bahçesaraylı olsaydı da biz bunların acısını yaşamasaydık’ diyerek çok üzüldü. Ama Rabbime hamdolsun şu anda büyük bir çalışma var, Narlıca’dan Bahçesaray’a doğru bir tünel projesi var. Proje ihale aşamasındadır. Diğer bir taraftan Hizan tarafında proje ihalesi yapıldı. Orada da 4.5 kilometrelik bir tünel yapılıyor. En büyük problemimiz budur. Şimdi biz buraya birçok şey getirmek istiyoruz, milletimizi istihdam etmek için, iş sahibi yapmak için. Fabrikalar, tekstil fabrikası ve diğer iş imkanı sağlayabileceğimiz bir şeyler yapmak istiyoruz. Bahçesaray’ımıza da bu katkıyı sunmak isteyen birçok iş adamımız var, bizimle görüşüyorlar. Ama ne yazık ki yoldan dolayı, nakliyeden dolayı kar edemeyeceklerini düşündükleri için bunu gerçekleştiremiyoruz ama DAKA projelerimiz var. Tekstil, sanayi sitesi ve diğer birimlere projelerimizi sunup yapmaya gayret ediyoruz.

-Bahçesaray’a ilk nasıl yerleşildi?

Bahçesaray’ın tarihi çok eski, yani Hz. Ömer döneminde buraya, Yaylakonak’a 18 sahabeler gelmiş, Bahçesaray’ı İslam’a davet etmişler. O zamandan beri Bahçesaray Müslümanlaşmış, İslamiyet’i kabul etmiş, o tarihten beri Bahçesaray bizim bildiğimiz İslam’la buluşmuştur ve büyük alimler büyük medreseler olmuştur. Gerek Arvas medresesi, gerek Mir Hasan-ı Veli Medresesi, gerek Tinis medresesi, burada çok büyük alimler, evliyalar ve devlet erkanından çok büyük insanlar yerleşmişlerdir, hizmet etmişlerdir.

-Belediye Başkanı olarak istediğiniz Bahçesaray’ı oluşturdunuz mu?

Oluşturmaya gayret ediyoruz, çalışıyoruz. Biz şikayet etmeye değil, hizmet etmeye geldik. Elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz, insanların gönlüne girmeye çalışıyoruz. Bizim insanlarımızın arasında en çok şuna üzülüyoruz; insanlar nefrete, öfkeye, kine ve hasede alışmışlar. Birbirini kötülemeyerek, birbirine haset etmeden bunun sevgiye dönüşmesine gayret ediyoruz. Herkesi seviyoruz, herkese eşit şekilde hizmet etmeye gayret ediyoruz. Tabi gücümüzün yettiği kadar. Biz Allah’ın rızasını gözetmeye çalışıyoruz. Burada bir fani olduğumuzu biliyoruz. Yani yarın makamların mevkilerin geçici olduğunu biliyoruz. Bizim en önemli çabamız insanların birbirini sevmesi. Eskiden evet Bahçesaray’da yol yoktu elektrik yoktu içme su şebekeleri yoktu fakat şimdi vatandaşlarımız en rahat dönemlerini yaşıyorlar. Biz buradan Van’a gidene kadar arabalarımızı sanayiye düşüyordu. Şu anda bir asfalt yolumuz var. Bizim elektriğimiz yoktu, yaşantımız yoktu. Burada engelli vatandaşlarımıza devlet maaş veriyor, elektrik parasını veriyor, yakıtını veriyor, hayvan parasını veriyor, arazi parasını veriyor, her türlü desteği veriyor. Ama ne yazık ki biz bir şükürsüzlük içine düşmüşüz. Yani şükrü unutmuşuz.

-İş olanaklarından, istihdamdan bahsettiniz. Gençler ile ilgili çalışmalarınız var mı?

Var. Bakanımız zaten biliyorsunuz Van’a gelmişti. Biz daha önce belediye başkanları olarak Ankara’ya gitmiştik gençlerle ilgili. Gerek gençlik merkezinin yapılması, parkurların yapılması, spor sahalarının yapılması ile ilgili bir talebimiz olmuştu. Geldiler ve protokollerimizi imzaladık. Yapımına başlıyoruz, gençlere çok önem veriyoruz çünkü gerçekten Bahçesaray gibi bir yerde bile ne yazık ki bakıyoruz ki gençlerimiz tiner çekmeye, çakmak gazı çekmeye başladılar. Bu bizi üzüyor. Bunları inşallah çözmeye çalışıyoruz. Bu gençlik merkezi kurulduktan sonra daha da aktifleşecek. Her türlü hizmeti yapmaya gayret edeceğiz.

-Şu anki çalışmalar ne aşamada?     

Yeni yapım aşamasına girdik. Bildiğiniz gibi bir problemimiz var, başta demir olmak üzere birçok malzeme fiyatları zamlandı bu kriz ve virüs nedeniyle biraz sıkıntı çekiyoruz, malum bütçemizin üzerine biraz koymamız lazım gelen ödeneğe göre ama inşallah bugünlerde başlayacağız.

1966 doğumluyum, il genel meclis üyesi oldum. Yirmi beş yıl yani beş dönem il genel meclis üyesi olarak devam ettim. Bir dönem Van’da yeni yasaya göre meclis başkanı olarak seçildim. Bu içme su şebekeleriyle ilgili çok büyük derdim vardı. Her zaman diyordum ‘Ya nasıl olacak?’ . Bizim köylümüzde şehirdeki gibi evinde musluğunu açıp suyu akacak ve evinde çamaşır makinesi ve buzdolabı olacak diye hep hayal ediyordum ve rabbim nasip etti. Meclis başkanı oldum ve o dönem de bu köy desteği ile büyük hizmetler ettik. Van’a ve her tarafa şebekeli içme suyu getirmek nasip oldu. Bu da Allah’ın bize bir lütfuydu. Hükümetimizin sayesinde rabbim bize o hizmeti yapmayı da nasip etti. Rabbim cumhurbaşkanımıza uzun ömürler versin, gerçekten bu köylüler için ve vatandaşın köyünde kalabilmesi için çok önemliydi. Bizim bacılarımız gidip saatlerce çeşme başında su için sırada bekliyordu. Aynı zamanda çocukları evde bekliyordu şimdi ise her şey halloldu, herkesin evinde suyu akıyor. Her türlü imkâna bu vesileyle sahip oldu köylümüz.

Köylerinizde ulaşım sorunları vardı, bu sorunlar nasıl giderildi?

Yol çalışmaları hükümetin sayesinde oldu, yollarımız asfaltlandı, hastanemiz oldu. Şimdikiler bilmez, eskiden biz bir hasta için ambulans istediğimizde bizden benzin parası istenirdi. ‘Vatandaşın benzin parasını ödemeye siz kefil olur musunuz?’ diye bizden sağlıkçılar taahhüt isterdi. Ama şimdi köy yolarımız sabitleştirilmiş oldu ve asfalt edilmeye başlanıldı. Şimdi bakıyoruz ki buna rağmen bir hastamız oluyor hemen helikopter gelip alıp götürüyor. Her türlü imkân sağlandı. Hastane var burada, ben burada şuna şahit oldum; Bahçesaray’da telefon açmışlar, ambulans yoktu Bitlis’ten ambulans gelmiş Çatbayır köyünden hastayı alıp hastaneye bırakmış, daha sonra tekrar Bitlis’e geri dönmüş. Bu ne büyük bir hizmet ama maalesef buna nankörlük ediyoruz yani zorbalığı, zalimliği, kötüyü iyi olarak göstermeye çalışıyoruz iyiyi de kötü olarak gösteriyoruz. Maalesef böyle bir huyumuz var millet olarak. İnşallah biz de Allahü Teala’nın bize verdiği nimetlerin kıymetlerini biliriz. Bir bakın İslam ülkelerine, Afganistan’dan binlerce göçmen geliyor. Geçenlerde gördüm ve çok üzüldüm. Yol bulamıyorlar ve buradan geçmeye çalışıyorlar. Aç ve susuz insanlar, sadece üç kuruş menfaatlenmek için hayatlarını heba ediyorlar. İşte bu kadar merhametsiz olmuşuz, ,İnşallah birbirimizi sevmeyi biliriz, bölücülük yapmayız ve insana insan olduğu için değer veririz.

Ceviz ve bal dışında geçim kaynağınız nelerdir?

Başta ceviz ve balımız var tabi, şimdi hükümetimiz Van’a hayvancılık için ciddi bir teşvik veriyor. Yüz bin lira veriyor yüz koyun alabilmek için, hayvancılığı geliştirebilmek için. Eskiden malumunuz Bahçesaray’da ciddi bir hayvancılık vardı. Ama tabi vatandaşın yaylalarına gidememesi, sıkıntı çekmesi nedeni ile herkes hayvanını satıp gitti. Ama şimdi ciddi bir çalışma var ve vatandaşımız hayvancılık yapıyor, bunun yanı sıra seracılık var. Bahçesaray’da ceviz yetiştiriliyor, fındık, fıstık yetiştiriliyor. Çilek üretimi de aynı zamanda Bahçesaray da başlatıldı. İnşallah vatandaşımız bunları öğrenmeye alışır ve gelişir. Geçenlerde tekstil ve sanayi sitesi ile ilgili de arkadaşlar geldiler ve çalışma yapıyorlar, proje aşamasında şu an. İnşallah kabul olur ve orada da iki yüz, üç yüz kişi istihdam edilir. Yani vatandaşımızı her türlü öğrenmeye ve öğretmeye teşvik ediyoruz.

Kaynak: Vangölü TV




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —