Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Van Şube Başkanı Şeref Gültepe, Merkez Bankası’nın Ekim ayına ilişkin 500 bazlık faiz artışını değerlendirdi.
Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıkladı. 500 bazlık faiz artış kararına ilişkin açıklama yapan ASKON Van Şube Başkanı Şeref Gültepe, faiz artışının enflasyonla mücadelede en güçlü silah olmadığını söyledi.
Başkan Gültepe, ‘’Jeopolitik riskler enerji ve emtia fiyatlarını tetiklemektedir. Bu unsur göz önüne alındığında faiz artışının enflasyonla mücadelede en güçlü silah olmadığı görülmektedir. Bu mücadelede iç piyasaların süratle disipline edilerek yatırıma, çok fazla üretime ve ihracata ağırlık verilmesini gerekmektedir. Yarınların güçlü Türkiye’sinin inşası kesinlikle yatırım, üretim ve katma değeri yüksek ürünlerden geçer.’’ dedi.
“FAİZ ARTIŞI ENFLASYONLA MÜCADELEDE PEK ETKİN GÖRÜLMEMEKTEDİR”
Faiz artışının enflasyonla mücadelede etkin olmadığını belirten Başkan Şeref Gültepe, “Genel seçimler sonrası yeni ekonomi modeli ile enflasyona karşı verilen mücadelede faiz silahı öncelik olmuştur. Ne var ki, jeopolitik risklerin artması, sermayenin güvenli liman arayışları nedeni ile iyimser bir hava oluşmamaktadır. Bunun yanı sıra oluşan risk ortamında kur ve emtia kaynaklı artışlar gelebilir. 2024 yılı enflasyon beklentileri noktasında bir düzenleme görebiliriz Bu atmosferde faiz artışı enflasyonla mücadelede pek etkin görülmemektedir. Yatırımın ve üretimin önünde büyük engel olan faiz, finansa erişimi zorlaştırmakta, istihdama engel olmakta ve büyüyen ekonomimize el freni görevi görmektedir. Enflasyonla mücadele elbette ki önemlidir. Lakin Türkiye’de yüzde 35’lik faiz oranı ziyadesi ile yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Faizlerin daha da yükselmemesi için enflasyonun süratle aşağı çekilmesi gerekmektedir. Bunun yöntemi de farklı argümanları devreye sokarak yerinde ve zamanında dinamik kararlar almayı gerektirir. Ticaret bakanlığımızın son dönemlerde otomotiv, inşaat, gıda gibi sektörlerde aldığı tedbirlerin meyvesini nasıl verdiğini hep birlikte gördük. Bu bağlamda piyasa aktörlerin yakından takip edilerek, ilgili mercilerin gerektiğinde ivedi bir şekilde devreye girmesi sağlanmalıdır. Bu nedenle tekrardan belirmek isteriz ki, yarınların güçlü Türkiye’sinin inşası kesinlikle yatırım, üretim ve katma değeri yüksek ürünlerden geçer. Yönümüzü üretimi artıracak politikalara çevirmemiz ülkemizin yarınların için daha hayırlı olacaktır.” diye konuştu.