AK Parti MKYK Üyesi ve Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, "Son zamanlarda sayısı artan ’Önce cinayet sonra intihar’ olaylarını bile iktidar eleştirisine malzeme yapmak bir akıl tutulmasıdır. ’Ekonomik’ gerekçelerle insan katlin
AK Parti MKYK Üyesi ve Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, "Son zamanlarda sayısı artan ’Önce cinayet sonra intihar’ olaylarını bile iktidar eleştirisine malzeme yapmak bir akıl tutulmasıdır. ’Ekonomik’ gerekçelerle insan katlini meşrulaştırma, bunu alenen tasvir ve yayılmasına sebep olacak hareketler iyi niyetle açıklanamaz. Bir psikoz durumunun ’toplu intihar’ diye pazarlanmasına şahit oluyoruz" dedi.
Gülaçar, son zamanlarda yaşanan toplu ölüm olaylarıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Batılı tasvir safi zihinleri idlal eder. Son zamanlarda sayısı artan ’Önce cinayet sonra intihar’ olaylarını bile iktidar eleştirisine malzeme yapmak bir akıl tutulmasıdır. ’Ekonomik’ gerekçelerle insan katlini meşrulaştırma, bunu alenen tasvir ve yayılmasına sebep olacak hareketler iyi niyetle açıklanamaz. Bir psikoz durumunun ’toplu intihar’ diye pazarlanmasına şahit oluyoruz. Yalnızca psikiyatrinin konusu olacak davranışların, fakirlik, borçluluk gibi sebeplerden olduğunu ifade etmek, fark etmeden bu gibi davranışların masumlaştırılmasına ve normalleşmesine yol açar. Toplumsal cinnet böylesi münferit gibi görünen olaylarla tetiklenir. Son dönemdeki intihar olaylarının ilki, yazılı, görsel medyada doğru tahlil edilmedi. Şizofrenik bir vakaya başka anlamlar yüklenerek amacından saptırıldı. Oysa ilk olayda hasta bir kadının öz kardeşlerinin katili olduğu vurgusu toplum açısından daha doğru ve sağlıklı açıklama olabilecekken, olay salt ekonomik sebeplerden kaynaklıymış gibi yansıtıldı. Ardından gelen olayda altı yaşındaki çocuğunu katleden bir babayı da masumlaştırdık. Birinci olayda olduğu gibi ikinci olayda da psikolojik sorunları olan bir şahsın yanlışları, doğru tahlil edilmedi” dedi.
Gülaçar, “Topluma kötü örnekleri masumlaştırarak, biraz da magazinsel bir yön kazandırarak yapılan sunumlar, psikolojik açıdan sorunlar yaşayan, zayıf insanlar için alternatif bir yol olarak algılandı ve yeni intiharları tetikledi. Ekonomik durum, ailevi problemler intiharların sebebi değil, psikolojik rahatsızlıkları olan kişiler için tetikleyici bir etken olabilir. Yaşadığımız dünyada ve ülkemizde onlarca dar gelirli ailenin rızkını elde etmek için çabalarken, intiharı akıllarına bile getirmediklerine şahitlik ediyoruz. Kısacası sorumluluk sahibi her insanın yapması gereken, intiharların, bir çözüm olmadığına dair bilinci yaymaya çalışmaktır. Medyanın görevi ise, sorumluluk bilincinden uzak yayınlara son vermek, intihar haberlerini özendirici her türlü detaydan uzak tutarak, doğru olmadığının vurgusunu ön planda tutmaktır. Unutmayalım ki, zorluğa sıkıntıya karşı direnç gösteremeyen iradesi zayıflamış bir toplum, geleceğine umutla bakılamaz. Böylesine acı olayların yaşanmaması için erdem ve faziletin en müstesna örneği olan Hz. Muhammed’in (s.a.v.) öğretilerine ne kadar da ihtiyaç duyuyoruz. ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ ifadesi bile tek başına değerli bir çözümdür. Bizler iktidar partisi olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirirken, her bir vatandaşımız da değerlerimizi ifa etmenin gayretinde olmalı” ifadelerine yer verdi.