AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, ABD yönetiminin ticaret savaşları üzerinden dünyayı hizaya sokmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye’ye karşı yaptıkları bu kur operasyonu da aslında Türkiye üzerinden gelişmekte ola
Çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve toplantılara katılmak üzere Van’a gelen Numan Kurtulmuş, gündemle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son Almanya seyahati ve dün Hollanda Dışişleri Bakanının Türkiye'yi ziyaret etmesiyle birlikte başlayan olumlu temasın sıcak şekilde sürdüğünü ifade eden Kurtulmuş, bundan da memnuniyet duyduklarını kaydetti. Kurtulmuş, “Dünyada çok büyük ekonomik savaş, ticaret savaşları başladı. Önce vekalet savaşları üzerinden Suriye'de, dünyanın büyük güçleri birbirine girdi. Maalesef ABD yönetimi, ticaret savaşları üzerinden dünyayı hizaya sokmaya çalışıyor. Türkiye’ye karşı yaptıkları bu kur operasyonu da aslında Türkiye üzerinden gelişmekte olan ülkelere ders vermek için yapılan bir operasyondur. Bütün ülkelere, özellikle gelişmekte olan ülkelere tarafını belli et, benden yana mısın yoksa değil misin. ABD yeni yönetimi, tabiri caizse herkesi karşısına alıyor. Avrupa'yı, Kanada'yı karşısına alıyor, Çin’i küresel savaşın muhatabı olarak görüyor. Rusya’yı karşısına alıyor. Bu kadar yıldır müttefiki olan Türkiye'yi de karşısına almak gibi bir gafletin içinde oluyor. Bu süreç içinde Türkiye’nin diğer ilişkilerini çok olumlu noktaya getirerek, üzerine gelen bu baskıyı hafifletmek gibi bir amacı vardır. Bunlardan biri de Avrupa ilişkilerinin düzeltilmesidir. Avrupa ile ilişkilerin gerginleşmesini önceki dönemlerde Türkiye sağlamadı” dedi.
“Avrupalı 3-5 göçmen gördüğünde eli ayağı titriyor”
AB ile çok iyi ve çok sıkıntılı dönemler yaşandığını da söyleyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Son dönemlerde de pratik iki konu üzerinde görüşmelerimiz sürdü. Birincisi illegal göçmen meselesinde Türkiye ile Avrupa'nın işbirliği. Biz yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye, Avrupa’ya göç rotasında. Hem doğudan hem güneydoğudan gelen rotada Türkiye geçiş noktasında. Türkiye göçmenleri önlemese, AB göçmenler tarafından istila edilirdi. Bizim milletimizin büyük bir ensar ruhu var. Herkes ekmeğinin yarısını Suriyeli kardeşleriyle paylaşıyor. Avrupalı 3-5 göçmen gördüğünde eli ayağı titriyor. Göçmenler üzerinden ırkçılık, yabancı düşmanlığı dalgası Avrupa siyasetini tutsak ediyor. Şimdi Avrupa ile göçmenlerin durdurulması mutabakatı çerçevesinde ilişki sürecimiz devam ediyor. AB'nin bunu tekrar görmesi lazım. İkincisi, Türk vatandaşların vizesiz seyahat etmesi. Bu konuşulan bir diğer konu. Bu iki konunun yakın vadede sonuç verecek müzakere alanları olduğunu biliyoruz. Türkiye, AB'nin talep ettiği bir takım reformları gerçekletirmiş durumdadır. Art niyetli, İslam karşıtlığı, yabancı ve Türkiye düşmanlığı, Erdoğan karşıtlığı üzerinden politika üreten bu aşırı unsurların etkisinde kalan Avrupa siyasetinin de biraz rahatlaması lazım. Avrupalıların bunu gördüğünü görüyoruz. Böylece Avrupa, Türkiye karşıtlığının menfaatine olmadığını, tam tersine Türkiye ile her alanda bir ilişkinin içinde olmanın kendilerini rahatlatacağını görüyorlar. Avrupa'nın aslında Türkiye ile yapacağı yakın temasın, Avrupa’nın tekrar kendi kurucu değerlerine dönmesi bakımından da son derece yararlı olacağını görüyorlar. Bunun aramızda önemli bir momentum oluşturduğunu görüyoruz ve sonuçlarının da faydalı olacağına inanıyoruz.”
“Geçen yıl 500 bin turist geldi”
Kültür ve Turizm Bakanıyken İranlı turistleri yakından takip ettikleri belirten Numan Kurtulmuş, “Geçen yıl 500 bin turist geldi. Bazı dönemlerde Van doldu taştı. Bu Van için çok önemli. Van Gölü'nün çok azından istifade edebiliyoruz. Büyük bir değer. Bütün çevreyi ayağa kaldıracak bir değer. Ayrıca dağlarımızın, yaylalarımızın terörden tamamen temizlenerek kullanılmasıyla tarım hayvancılık ve yayla turizminin gelişmesi açısından büyük bir potansiyele sahip olacağız. Sınır ticareti ile ilgili özel çalışmalar yapmamız gerekiyor. Önemli bir konu. Bizim bitirdiğimiz, İran tarafının bitirmediği bir yol var. Oranın bitmesiyle iki ülke ilişkilerinin gelişmesi sağlanacak. Bütün sorunları önleyecek mekanizmalardan biri, halklar arasındaki ilişkilerdir. Halklar arasındaki teması artırdıkça, Ortadoğu halkları çimento gibi birbirine kenetlenir ve bir sinerji ortaya çıkar” diye konuştu.
“Kapıların önünde bomba patlatsınlar diye oy vermediler”
Görevlendirme yapılan belediyelerin yaptığı çalışmalara da değinen Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vekil belediye başkanlarının çalışmalarını yerinde görme imkanı buldum. Şehircilik alanında çok önemli katkılar sunan çalışmalar yapıldı. Demokratik hiçbir ülkede halkın oylarıyla seçilen hükümet, halkın oylarıyla seçilen bir belediye başkanının yerine vekil tayin etmek istemez. Bu vekillerin tayin edilmesi durduk yerde hükümetin aklına estiği için gerçekleştirilmemiştir. Hiçbir demokratik ülkede de hükümet eli silahlı terör örgütleriyle dayanışma içinde olan bir belediyeye müsaade etmez. İşin doğasına aykırıdır. Kazılan hendeklere yardımcı olan, terör örgütü için dağa eleman götürülmesi için aracı mekanizmalar oluşturan, hatta vatandaşlardan oy alarak seçilerek, devletin kaynaklarıyla kendisine verilen kaynakları bir şekilde dağa aktaran belediyelerin seçilmiş olmaları, onların bu yaptığı işleri meşru kılmaz. Bu faaliyeti yapan belediye başkanları en büyük zararı kendisini seçen Kürt kardeşlerimize vermiştir. Onlar kapıların önünde bomba patlatsınlar diye oy vermediler. Oğlu, kızı, ailesi huzur içinde sokaktan geçsin diye oy verdiler. Güzel kentlerde yaşasınlar diye tercih ettiler. Bunu yapmadıkları için hükümet de vatandaşa hizmetin gitmesini temin etmek amacıyla belediye başkan vekilleri atadı. Bu arkadaşlarımızın hepsi zor şartlarda fedakarca bu hizmetlerin gerçekleşmesine vesile oldular. İnşallah bundan sonraki süreçte de bölgemizde vatandaşlarımız istedikleri her türlü hizmeti alırlar.”
“Ümit ederiz ki demokratik bir tercih içinde olurlar”
“Seçimlerde eğer başka bir sonuç olur ve başka partinin belediye başkanları seçilirse ne yapacaksınız” sorusuna yanıt veren Kurtulmuş, “Seçimlerden sonra ne yapacağımızın cevabı bizde değil, seçilmiş olacakları yerler varsa, bu yerlerdeki HDP'li belediye başkanlarındadır bu işin cevabı. Millete hizmet istikametinde devam eder, meşru belediyecilik faaliyeti gösterirlerse zaten millet onlara onun için oy vermiş olacak. Bu sorunun cevabı bizde değil, bu sorunun cevabı HDP'nin nasıl siyaset yapacağıyla ilgilidir. Terör örgütünün gölgesinde, silahların gölgesinde, onun desteğiyle mi, yoksa milletin oyunun desteğiyle mi siyaset yapacak? Ona karar verecekler. Ümit ederiz ki demokratik bir tercih içinde olurlar. Öyle olursa bölge halkı rahatlamış olur” dedi.
“AK Parti, Türkiye’nin teminatıdır”
Mart ayında yapılacak yerel seçimlere de değinen AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş şunları kaydetti:
“Önümüzde bir seçim var. Temel stratejimiz; her belediye başkanımız, meclis üyemiz gücünü partiden alan, Erdoğan'ın karizmasının altına sığınarak orada siyaset yapanlardan oluşmayacak. Her arkadaşımız, partiyi ve Erdoğan'ın çizgisini yukarıya çıkaracak birikimde insanlar olacak. Belediye başkan adaylarımız; halkın içinden çıkan, halka değer veren, ehliyet ve liyakat sahibi, millete sadakat sahibi insanlardan olmasına dikkat edeceğiz. Kılı kırk yararak adaylarımızı en iyi şekilde tespit etmeye gayret edeceğiz. Aynı şekilde meclis üyelerimizi de kentin demografik yapısını göz önüne alarak belirleyeceğiz. Van'da büyükşehir belediye başkanlığını almak için, metropol ilçeler olmak üzere ilçe belediyelerinin önemli bir kısmını almak için gayret gösteriyoruz. AK Parti, bu seçimlerde Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi en iddialı partidir. Diğer partiler seçim havasına girmemişken, biz 4 haftadır seçim çalışmalarımızı yürütüyoruz. Seçim peşin peşin ne kazanılır ne kaybedilir. Biz tek tek her seçmene dokunarak, her yerde huzur ortamı içinde kampanyamızı yürüterek vatandaşlarımızın taleplerini dinleyeceğiz. Bu kadar gelişmeden sonra Van halkının da bu gerçekleri göreceğini biliyoruz. Öyle olmasını temenni ediyoruz. Melese çalışmakta. AK Parti, Türkiye’nin teminatıdır. Bir bölge partisi değildir. AK Parti sadece Türklerin, sadece Karadenizlilerin değil, tüm unsurların partisidir. Türkiye'nin en kapsayıcı partisi AK Partidir. Bu özelliğiyle AK Parti, Türkiye’nin teminatıdır. AK Partinin varlığı ve güçlenmesi, Türkiye'de Avrupa'daki gibi aşırı uçlara kayma eğilimlerin gösterilmesine mani olacak bir gelişmedir. İnsanların kimliklerini rahat ifade edebilmesi, AK Parti iktidarları döneminde oldu. Cezaevinde annenin çocuğuyla Kürtçe konuşması yasaktı. Kimse diyemez ki AK Parti iktidarları döneminde kimlik üzerinden bir baskı var. AK Partinin kuruluş amacı; hak ve özgürlükleri geliştirmektir. Ana dili sütü kadar helaldir. Buna inanıyoruz. Herkesin diline kültürüne sahip çıkacağız."
Numan Kurtulmuş, konuşmasının ardından Gürpınar Belediyesi tarafından düzenlenen bölgenin ilk ve tek yağlı güreş organizasyonu olma özelliğini taşıyan “Kırkpınar’dan Gürpınar’a Ulusal Yağlı Güreş Festivali” için ilçeye geçti.