AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bazı temaslarda bulunmak üzere Van’a geldi. Temasları sırasında Elite World Van Hotel’de Helsinki Politika Forumu üyeleriyle bir araya gelen Bakan Çelik, basına kapalı gerçekleşen toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Çelik, Orta Doğu’daki meselelere çözüm bulmak için şimdiye kadar Moskova’da, Cenevre’de benzer yerlerde toplantı yapıldığını belirterek, "Avrupa’nın pek çok yerinde Fransa’da, İsveç’ten, İngiltere’den pek çok katılımcı var. Aynı şekilde Arap dünyasından İran’dan bakan yardımcısı burada. Son derece çoğulcu bir forum ve kendi konularında uzman endüstrilerin başkanları burada. Hemen hemen bütün konuların üzerinden geçtiğimizi düşünüyorum. Bölgedeki çatışmalar nasıl durdurulur, daha çok istikrar nasıl sağlanır bu perspektifle bakıyorlar. Bugünün dünyasında artık Orta Doğu’da, Mezopotamya'da ya da Kuzey Afrika’daki mesele sadece burayla sınırlı kalmıyor. Bu Avrupa’nın da Amerika’nın da meselesi oluyor. Musul ya da Rakka’da DAİŞ ile mücadele ederken, doğru bir formül geliştiremedikleri zaman ortaya çıkan göç dalgası Avrupa başkentlerini de etkiliyor. DAİŞ ile askeri mücadele ederken, ideolojik mücadele önem vermeyip de batıda ardı adına İslamofobik kararla alındığı zaman DAİŞ ile askeri mücadeleyi başarsalar bile ideolojik mücadeleyi kazanamamış oluyorlar" diye konuştu.
"Kuşkusuz bizim mukaddes değerlerimizi kirleten insanlık dışı terör örgütleridir"
Avrupa'nın Taliban, El Kaide, DEAŞ ve Nijerya’daki Boka Haram'ın ideolojik köklerini İslam’da arayarak, ‘İslam ve terör’ gibi bir indirgemeye gitmelerinin yanlış olduğunu ifade eden Çelik, "Bunların ideolojik kökleri nedir? Kuşkusuz bizim mukaddes değerlerimizi kirleten insanlık dışı terör örgütleridir. Fakat geçmişte Taliban daha sonra El Kaide, DAİŞ ve ya Nijerya’daki Boka Haram bütün bunların ideolojik köklerini İslam’da arayarak, ‘İslam ve terör’ gibi bir indirgemeye gitmeleri ideolojik saplantının ne kadar yanlış bir yerde durduğunu gösteriyor. Yoksulluk, dışlanma, İslamofobi yaklaşımlar, terör örgütlerin etkisi, bazı istihbarat örgütlerinin geçmişten bu yana sürdürdükleri yanlışlar şeklinde önümüze gelen bir tablodur. Bütün bunların çözüm önerilerini dinliyorlar. Kapsamlı bir değerlendirme olduğunu düşünüyorum. Hem meseleye Avrupa tarafından bakarak, hem Asya, Afrika, Orta Doğu tarafından bakarak kapsamlı bir değerlendirme içerisinde bulunduk" şeklinde konuştu.
"Kapsayıcı devletler ve kapsayıcı toplum modelleri üzerinde daha çok düşünmek gerekiyor"
Avrupa’da alınan her İslamofobi kararının esasında terör örgütlerine destek anlamına geldiğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "İslam dünyasında bu terörist faaliyetlerin, İslam dünyasının dinamiklerinden aranması, yani ‘İslam ve terör’ şeklinde bir yaklaşımla sürdürülmesinin bu örgütlerin ideolojik olarak beslediğidir. Avrupa’da alınan her İslamofobi kararın esasında bu örgütlere destek anlamına geldiğini ifade ettim. Bir mutabakat olmadan çeşitli bölgelerde, çeşitli ülkelerin Libya’dan tutun da Afrika’daki bazı ülkelere kadar tek taraflı askeri müdahalelerin sonuçlarını onların gözleri önüne serdim. Bu askeri müdahalelerin gerekçeleriyle ilgili pek çok şey söylenebilir. Bunun sonucunda bu coğrafyalardaki sorun daha kötüye gitmiştir. Daha büyük sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Karşımızda çökmüş devletler, kurumlarından koparılmış toplumlar var. Dolayısıyla daha çok parçalanma meselesi değil, kapsayıcı devletler ve kapsayıcı toplum modelleri üzerinde daha çok düşünmek gerekiyor. Son zamanlarda ortaya çıkan Yemen’de, Lübnan’da, Katar merkezli çıkan krizlerin ne manaya geldiğini, neye dönüşebileceğini herkesin ortak görüşü Türkiye’nin bu konuda daha çok inisiyatif alması, Türkiye’nin İran, Suudi Arabistan, Mısır arasında körfez ve diğer bölgelerdeki sorunlarda daha güçlü bir arabulucu oluyor, mekanizmalarla diyaloğu artırıcı bir rolü olabileceği şeklinde değerlendirdik. Burada sağa döndüğünüz zaman Asya’yı, sola döndüğünüz zaman Avrupa’yı kafanızı çevirdiğiniz zaman Mezopotamya’yı ve Afrika’yı tam olarak görürsünüz. Van mesellerin çözümü için son derece doğru bir coğrafyadır."
"İslamofobik Türkiye karşıtı söylemler kullanıyorlar"
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, Almanya’da kullanılan İslamofobik Türkiye karşıtı söylemlerin aşırı partilerin işine geldiğini belirterek, "Almanya seçimlerden sonra ilk defa aşırı sağ bakımından tahammül edilmez fikirlere sahip olan hatta zaman zaman doğrudan Nazi örgütleriyle bağlantılı olduğu bazı kişiler milletvekili olarak meclise girdiler. 2. Dünya Savaşı’ndan beri ilk defa böyle bir tablo ile karşı karşıya kalınıyor. Tabi bunu alan siyasiler kendi iç meseleleridir, düşünecekler. Biz öteden beridir söylüyoruz İslamofobik Türkiye karşıtı söylemler kullanıyorlar. Bu söylemlerin aslında merkez partilerin çöküşüne yol açtığını, merkez partilerin oy kazandırmadığını tam tersine bu aşırı partileri ideolojik olarak güçlendirdiğini ifade ediyoruz” dedi.
Basın açıklamasından sonra Bakan Çelik, AK Parti Van İl Başkanlığını ziyaret etti. Çelik, basına kapalı gerçekleşen ziyaret sonrası Van programının devamında, Helsinki Politika Forumu’nda katılımcılara hitap edecek.