Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “22 Mart Dünya Su Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Dünya Su Günü dolayısıyla Van’ın stratejik önemine değinen Van YÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Günümüzde insanoğlunun dünyadaki doğal kaynaklar üzerindeki baskısı tarihin hiç bir devrinde olmadığı kadar yüksek bir seviyeye ulaşmıştır. Gelişen teknolojinin vermiş olduğu imkanları daha fazla ekonomik kazanç ve güç elde etmek için kullanan insanoğlu doğal kaynaklar üzerinde büyük bozulmalara neden olmuştur. Bozulan doğal kaynaklarımızın başında hayatın kaynağı olarak görülen su kaynaklarımız gelmektedir. Gelişen teknoloji ve artan dünya nüfusu ile beraber insanoğlunun suya bağımlılığını arttırmıştır. İlk çağlarda, yalnızca içme ve kısıtlı tarım alanlarının sulanmasında kullanılan su kaynakları günümüzde enerji üretimi ve tarım başta olmak üzere hayatın hemen her alanında kullanılır bir duruma gelmiştir. Üçte ikisi sudan oluşan dünyamızda içilebilir su toplam suyun yalnızca yüzde 2.5’lik bölümünü oluşturmaktadır. İçilebilir suyun da yaklaşık yüzde 70’lik bölümünde buzullarda saklı durumdadır. İçilebilir su kaynaklarının bu derece az olmasına ek olarak son yıllarda etkisini daha şiddetli hissettirmeyen başlayan küresel iklim değişimi kullanılabilir su miktarının daha da azalmasına neden olmuştur. Günümüzde görünen tablo, hayatın her alanında daha fazla ihtiyaç duyduğumuz, ilerleyen yıllarda su kaynaklarına ulaşmamızın daha da zorlaşacağını göstermektedir” diye belirtti.
“Türkiye, “su fakiri” olma yolunda ilerlemektedir”
Dünyadaki ülkeler kişi başına düşen su miktarına göre su fakiri ya da su zengini gibi sınıflar içerisinde değerlendirilmekte olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Ülkemiz kişi başına düşen 1.519 m’lük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” bir ülke kabul edilmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), verilerine göre 2030 yılında, yani yalnızca 10 yıl sonra ülkemiz nüfusunun 100 milyon olacaktır. Bu durumda, kişi başına düşen su miktarının 1.120 m/yıl olması beklenmektedir. Diğer bir deyişle, artan nüfusu, gelişen ekonomisi ve büyüyen kentleriyle Türkiye, “su fakiri” olma yolunda ilerlemektedir. Bu nokta ülkemizin doğusunda yer alan Van ili konumu ve sahip olduğu su kaynakları bakımından stratejik bir noktada yer almaktadır. Küresel iklim değişikliği tahminlerine göre, ülkemizde değişimden en az etkilenecek bölgelerin başında Van ilinin içerisinde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi gelmektedir. Diğer bir değişle önümüzdeki yıllarda ilimizdeki su kaynakları iklim değişikliğinden diğer bölgelere göre daha az etkilenecektir. Suyun değerinin her geçen yıl biraz daha arttığı dünyamızda özellikle ilimiz sınırları içerisinde bulunan Çatak ve Bahçesaray çaylarının önemi ilerleyen yıllarda çok daha artacaktır. Bu nedenle elimizdeki bu kaynakların değerini bilmeli sularımızı kirletmeden kullanmalıyız. Önümüzdeki yıllarda bu gün kullandığımız su miktarından çok daha az miktarda su ile yaşamamız gerekecektir. Bu durumun bilincinde olarak su kaynaklarımızı daha bilinçli ve etkin biçimde kullanmayı öğrenmemiz gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.