Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Osman Sevinç: Önemli çalışmalara imza attık

Gazeteci-Yazar Ziya Türk’ün Van FM’de hazırlayıp sunduğu Van’da Gündem Programına konuk olan Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Osman Sevinç, yaptıkları hizmetler hakkında önemli açıklamalar yaptı. Başkan Sevinç, s

Van Büyükşehir 29.09.2020 10:06:30 0
Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Osman Sevinç: Önemli çalışmalara imza attık
Tarih: 01.01.0001 00:00

VAN POSTASI GAZETESİ ÖZEL

Gazeteci Ziya Türk’ün Van FM’de hazırlayıp sunduğu Van’da Gündem Programı’nın konuğu Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Osman Sevinç oldu. 

Başkan Sevinç, birçok konuda önemli bilgiler vererek, seyyar, fahiş fiyat, kaldırım işgali, dilenci, ruhsat çalışmaları ve kaçak et kesimi kapsamında yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Özellikle pandemi döneminde önemli işler yaptıklarını belirten Başkan Sevinç, Vanlılara uyarılarda bulunarak, son günlerde Van’da pandeminin pik yaptığını ve Vanlıların sosyal mesafe, dezenfektan ve maske kuralına riayet etmesi gerektiğini ifade etti.

“DEVLETLER, KURUMLAR İNSAN HAYATINI KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN VARDIR”
Kendisinden kısaca bahseden Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Osman Sevinç, zabıta mesleğinin kadim bir meslek olduğunu belirterek, “Vanlıyım. 35 yaşımdayım. İşletme Fakültesi mezunuyum. Memuriyet hayatıma 2007 yılında İstanbul Küçükçekmece Belediyesi’nde başladım. Ankara Mamak Belediyesi’nde çeşitli görevlerde bulundum. 2014 yerel seçimlerinden sonra Tuşba Belediyesi’ne Zabıta Müdürü olarak naklen atandım. Daha sonra ilimizde kayyumların gelmesiyle birlikte İpekyolu Belediyesi’nde görevde bulundum. Akabinde Murat Zorluoğlu Valimiz döneminde de Van Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığına atandım. Devletler, kurumlar insan hayatını kolaylaştırmak için vardır. Zabıta aslında asrısaadet mesleğidir. İlk zabıtada halifemiz Hz. Ömer radıyallahu anh, sonra temelleri Osmanlı Devletleri döneminde atılıyor. İyiliği emrederken, kötülüğü menetmekle, temel felsefesi olan kadim bir meslektir zabıta mesleği. Zabıta kentin, beldenin, refah, huzur, sükûnet, sağlık, selametini korumakla mükelleftir” dedi.  

“GENÇ, KENTE SAHİP ÇIKMAK İSTEYEN, KENT SORUNLARIYLA HEMHAL OLMUŞ BİR EKİP OLUŞTURDUK”
Zabıta Daire Başkanlığının yapısı hakkında bilgiler aktaran Başkan Sevinç, “İlimizde en son Fethullah Erbaş döneminde zabıta memuru alınmıştı. Yaklaşık 20 yıldır zabıta personeli alımı yapılmamıştı. Farklı birimlerden takviye personellerle bu iş götürülüyordu. Sayın Valimiz sağ olsunlar bu işe genç, dinamik, şehir hayatıyla hemhal olacak insanların bu konuda istihdam edilmesini sağladı. Bununla ilgili malumunuz KPSS sınavı var. Biz bu sınavdan başarılı olanları aldık. 100 tane itfaiye eri, 40 tane zabıta memuru Murat Zorluoğlu Valimiz döneminde işe alındı. Yaş ortalamamız 50’lerdeyken, 33’lere düştü. Biraz daha genç, kente sahip çıkmak isteyen, kent sorunlarıyla hemhal olmuş bir ekip oluşturduk. 103 personelimiz var” diye konuştu.

“BUGÜNE KADAR DA ÇOK BAŞARILI İŞLER ÇIKARDILAR”
Zabıta Daire Başkanlığı’na bağlı 4 tane şube müdürlüğünün bulunduğunu belirten Başkan Sevinç, “4 şube müdürlüğümüz var. Şube müdürlüklerimiz sırasıyla, Zabıta Koordinasyon Şube Müdürlüğü, Zabıta Koordinasyon Şube Müdürlüğümüz 5216 sayılı Büyükşehir Belediye kanunun vermiş olduğu diğer ilçelerle ilgili koordinasyonu sağlıyor. 

Ruhsat ve Denetim Müdürlüğümüz var. Bu müdürlüğümüz ilimizde bulunan 1. Sınıf fabrikalar, akaryakıt istasyonları, otoparklar ve ayrıca belediyemize ait işletmelerin ruhsatlandırmasını yapıyor. 

Zabıta Güvenlik Şube Müdürlüğümüz. Şehir ana arterlerinde sorumluluk sahamızda bulunan zabıta personellerimizin koordinasyonunu sağlıyor. 

Gıda Şube Müdürlüğümüz’de gıda mühendislerimiz, gıda teknikerlerimiz görev alıyor. Bunlar şehirde umuma açık istirahat, eğlence merkezleri, pastane, cafelerle ilgili rutin denetimlerini yapıyor. Hamdolsun bugüne kadar da çok başarılı işler çıkardılar” ifadelerini kullandı. 

“KISA SÜREDE BU DAR BOĞAZDAN DA ÇIKACAĞIZ”
Van merkez ve ilçelerindeki zabıtalar arasındaki koordinasyondan bilgi veren Başkan Sevinç, “Ben meslek hayatıma zabıta olarak başladım. 14 yıldır bu meslekteyim. Çeşitli büyükşehirlerde çalıştım. Diğer büyükşehirlerdeki daire başkanlarımızla diyalog içerisindeyiz. Maalesef bir yetki belirsizliği oluyor. Bir kargaşa oluyor. Bununla ilgili zabıta teşkilatı federasyonumuz var. Biz diyoruz ki; ya itfaiye gibi tek elde olsun, ya emniyet teşkilatı gibi zabıta müdürlüğü olsun, yâda büyükşehirde toplansın. Veya ilçelere görevleri devredilsin. Federasyonumuz bununla ilgili ciddi aşamalar kat etti. Bununla ilgili hükümetle görüşmeler gerçekleştirildi. Kısa sürede bu dar boğazdan da çıkacağız. Evrak üzerinde yetkiler belirlenmiş ama sokakta yetkiler belli değil. Cumhuriyet Caddesi’ndeki kaldırım işgalleri Büyükşehir uhdesindedir. Ama bir bakıyorsun Cumhuriyet Caddesi’ne bakan ara sokakta seyyar satıcı durmuş. Sen gelince caddeye, o gelince ara sokağa kaçıyor. Biz aramızda bu sorunu kaldırdık ve birlikte hareket ediyoruz. İlgili belediyemiz bize talepte bulunuyor. Bu konuda ilçelerimizle herhangi bir uyumsuzluk yaşamadık” dedi.

“VAN’I BİR BÜTÜN OLARAK ELE ALMAK İSTİYORUZ”
Zabıta sorunlarının %70’nin İpekyolu ilçesinde olduğunu belirten Başkan Sevinç, “Tüm ilçelerimizle görüştüğümüzde ne sıkıntınız varsa, personel eksikliğiniz olabilir. Büyükşehir hariç diğer belediyelerin fazla büyük bir geçmişi yok. Merkezdeki belediyelerimizin 6 yıllık bir geçmişleri var. Zabıta sorunlarının %70 İpekyolu sınırlarında. Van’ımızın çarşı pazarının büyük bir bölümü İpekyolu’nda olduğu için sorunlar orada. Yetki karmaşası vatandaşın da aklında var. Örneğin cadde de trafik zabıtasını görüyor, ara sokakta bir işgal varsa gelip sen niye bu işgali kaldırmıyorsun diye sitemde bulunuyor. Hâlbuki bu trafikle ilgili bir zabıta. Bunun görev alanı farklı. Koordinasyon toplantılarımızda sürekli dile getiriyoruz. Biz Van’ı bir bütün olarak ele almak istiyoruz” diye konuştu.

“ÇOK CİDDİ EMEKLER VERDİK”
Büyükşehir’de Daire Başkanı olarak göreve başladıktan sonra 31 Mart 2019 yerel seçimlerine kadar yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Sevinç, “Burhan Yenigün döneminde ciddi bir başarı olduğu ortadadır. O dönem çözüm önerileri var, semt pazarları kuruluyor. İnsanlar çaresiz bırakılmıyor. Şehir yapısı keşmekeş bir yapıdan kurtuluyor ve bir düzen geliyor. Fakat akabinde farklı bir belediye başkanı geliyor. İbrahim Taşyapan Valimiz göreve gelince bu iş biraz sıkı tutuluyor. Daha sonra Murat Zorluoğlu Valimiz geliyor. Gerçekten çok ciddi emekler verdik. Pandemi sürecinde 9 tane arkadaşımız covid-19 hastası oldu. Çünkü sürekli dilenciyi almak, şehri rahatlatmak zorundasın. Sen maske taksan dahi muhatapların maskesiz. Sosyal mesafeye dikkat edilmiyor. Şehrin kronik sorunları, ana arterler yürünemez halde, Cumhuriyet Caddesi’nde ciğer, tavuk kokusu, semaver dumanları, dürümcüler bunlarla baş edilmiyordu. Biz bunları güzel bir seviyeye getirdik. Hem görünüm açısından hem de kent açısından önemli bir seviyeye getirdik” ifadelerini kullandı.

“BELEDİYE SOKAKLARI SEYYARLARA TEŞVİK ETTİ”
Kaldırımların vatandaşların hakkı olduğunu belirten Başkan Sevinç, “Kaldırım Vanlının, Çorumlunun, Hakkârilinin hakkıdır. Bir kurum işgaliye aldım diye kamuya açık olan o kaldırımı birisine tahsis edemez. Çünkü kaldırım herkesindir. Bazıları biz buraları kullanalım diyor. 31 Mart 2019’da yerel seçim oldu, başkan seçildiler. Bu şehirde ne olduysa herkes şaşırdı. Birden o huzurlu şekilde yürüdüğümüz caddeler, sokaklar adım başı semaverci, adım başı cızbızcı ve hatta dedik ki belediyenin gücü yetmeyebilir, belediye baş etmeyebilir. Kolluktan destek almak istemeyebilir. Baktık ki belediye sokaklara seyyarları teşvik etti. Belediye pankart astı. Bu cadde trafiğe kapatılmıştır, bu cadde semaver, cızbız ve organik meyvecilere tahsis edilmiştir diyerek Cumhuriyet Caddesi adeta seyyarlar tarafından işgal edildi. Kamuya ait olan bir yeri kimseye veremeyiz. Bunun ne hukukta yeri var, ne kent bilincinde yeri var, ne kent estetiğinde yeri var. İnsanlar caddede yürürken rahat yürümek ister. Ailesi ile rahat bir alışveriş yapmak ister. Ciğer, tavuk ve duman kokusu ve bununla ilgili maalesef aydın geçinen bazı çevrelerden bunu destekleyenler dahi vardı” dedi.

“VAN ÇIĞIRINDAN ÇIKMIŞ BİR DURUMDAYDI”
Bu şehre sahip çıkmanın, bu şehrin kaldırımlarına,doğasına , tabiatına sahip çıkmanın ideolojisinin olmadığını belirten Başkan Sevinç, “Ben burada o durumu bir vatandaş olarak değerlendiriyorum. Van çığırından çıkmış bir durumdaydı. Olmayan seyyarı ana caddelere teşvik ettiler. Bizim düzenlediğimiz, tanzim ettiğimiz, temizlediğimiz seyyarları bunlar gidip bir daha fazlasıyla getirdiler. Bunu mayaladılar ve maya büyüdükçe büyüdü. Yine parklar kamuya ait alanlardır. Parklar kentteki yaşlısı, emeklisi, öğrencisi, işçisi, memuru, esnafı gelip orada o ağacın altında gölgelensin, orada istirahat etsin, eşiyle, dostuyla muhabbet etsin diye yapılmıştır. Parklar çetelerin eline düştü. Sanat Parkı, Dabbağolu Parkı, Şehir Parkı’nda şebekeler yer satıyordu. Kamuya ait yerler birilerinin eline düştü. Hatta parklara çay içmiyorsanız oturmayın diye pankartlar asmışlardı. Şehrimizde caddelerimiz mevcut 250 bin nüfusa göre dizayn edilmiş. Şehir büyüdü, Van Türkiye’nin 13’ncü büyük ili oldu. İlçeleriyle birlikte totalde Türkiye’nin 13’ncü büyük iliyiz. Bazen bu caddeler Van’ı kaldırmıyor.” diye konuştu.

“KÖTÜ BİR MİRAS DEVRALDIK”
Bütün parkları seyyarlardan temizlediklerini belirten Başkan Sevinç, “Bu mesleği sevenler yapar. En hayırlınız, insanlığa, insanlara en faydalı olanınızdır. Bizim bu insanlara faydamız ne olacak; Kamuya ait olan alanları hak sahiplerine teslim etmek olacak. Biz bu parklara girdik. Bütün parkları temizledik. Oradaki semavercileri çıkardık ve kamunun hizmetine sunduk. Üzülerek söylüyorum; dönemin ilçe belediye başkanı bize teşekkür edeceğine, yaptığımız bu çalışmalardan dolayı basın açıklaması yaptı. Biz şehrin sorununa el atmışız. Bu aslında kendi sorumluluk bölgesi. Kendi görevini ihmal etmiş, bir soruna neden olmuş ve bizde bu sorunu gidermişiz. Ama bizden şikâyetçi. Böyle bir süreçten geldik. Kötü bir miras devraldık. Bayram arifesinde bir arkadaşımız saldırıya uğradı ve kafasına 14 dikiş atıldı. Baktım arkadaşlarımız demorolize olmuşlar. Kendilerini iyi hissetmiyorlar. Dedim ki onlara; siz çok şerefli bir mesleği icra ediyorsunuz. Siz buralarda olmasanız bu caddelerde insanlar alışveriş yapamaz. Sizin kıyafeti giyip bu cadde de tur atmanız bile bu kentin ahengini sağlıyor. Ben zabıtayı şöyle tanımlıyorum; kamunun topluma yansıyan yüzü. Yerel yönetimlerin kolluk kuvveti. Belediyenin emir ve yasaklarını uygulayan, takibini yapan, kolluk kuvvetidir” ifadelerini kullandı.

“BİZ KURUM ADINA GÖREV YAPIYORUZ, SUÇ DUYULARINI BİREYSEL OLARAK YAPMAK ZORUNDA KALIYORUZ”
Zabıtalara yapılan saldırılarla ilgili kanuni yaptırımlar hakkında bilgi veren Başkan Sevinç, “Örneğin bir tanesi kendisine ait olmayan yeşil bir alanda inşaat yapıyor. Zabıta bunu yapamazsın diyor ve mührü takıyor. Bu şahıs zabıtaya saldırdı diyelim. Zabıtaya saldıran, kolluğa saldırmış gibi cezalandırılır. Van her ne kadar büyük bir şehirse de, herkes bir birini tanıyor. Kurum bize bu konuda avukat veremiyor. Biz kurum adına görev yapıyoruz, suç duyularını bireysel olarak yapmak zorunda kalıyoruz. Bu da işi şahsileştiriyor. Adam kaldırıma bir büfe yapmış, kendisine söyledik bak burası kaldırım. Sen benimle uğraşıyorsun, sen bana kafayı takmışsın diyor. Maalesef bu yasadaki boşluktan da faydalanıyorlar. Arkadaşlarımız da yıpranıyor. Bu bölgede örfi hukuk da var. İş apayrı bir noktaya geliyor. Bu konularda arkadaşlarımız sıkıntı yaşıyor. Çevre bu konuda devreye gidiyor” dedi.

“KAÇAK KESİLEN HAYVANLAR SAĞLIKSIZ KOŞULLARDA KESİLİYORDU”
Kaçak hayvan kesimiyle ilgili verdikleri mücadeleden söz eden Başkan Sevinç, “Kural ve kaideler hayat standartlarımızı arttırmak için var. Hayvan pazarında gelişi güzel ve hijyen olmayan koşullarda hayvanlar kesiliyordu. Her meslekte olduğu gibi her işin bir meslek erbabı var. Kesimhanelerde veteriner hekimlerimiz var. Onların kontrolünde kesiliyor. Kaçak kesim kent estetiğini bozuyor, sağlıksız koşullarda kesiliyordu, hayvanın nereden geldiği belli değildi. Soydan Kavşağı’ndan Kurubaş’a kadar en az 10-15 tane yer vardı. Bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler, keşmekeşliği getirir, başıboşluğu getirir, araya farklı nedenler girer. Oralarda barakalar yapmışlardı. Belediyeye ait olan dezenfektan yerini kırıp, hayvanları calaskarlarla asıp kesiyorlardı. Hayvanın ne olduğu belli değil, hayvan hastalıklı mı, hayvan hangi şartlarda geldi, çalıntımı bilinmiyor. İnsanlarda zannediyor ki bu hayvan bizim gözümüzün önünde kesildi. Toplumun bir kısmı bundan memnun olsa da, büyük bir kısmında da memnuniyetsizlik var” diye konuştu.

“BU GÖRÜNTÜLER BÜYÜK BİR ŞEHRE YAKIŞMAYAN GÖRÜNTÜLERDİ”
Kaçak hayvan kesiminin Van’a yakışmadığını belirten Başkan Sevinç, “Büyük bir şehre bu görüntüler yakışmıyor. Hayvan kesilmiş, sokak köpekleri o hayvanın başına üşüşmüş, o demirler pislik içinde, orada su yok, türlü türlü haşereler var. Neye mal olursa olsun biz bu olumsuzluğu gidereceğiz dedik. Biz buralara girdik ve bu işle hemhal olan insanlara engel olduk, malzemelerini topladık. Orada emeklisine 1,5 yıl kalmış zabıta memuru Maruf ağabeyimiz saldırıya uğradı. Bizim örfümüzde yaşı kemale ermiş insanlara of denilmemesi lazım. Bir yaşlıya bunu yapan adam, emeklisine 1,5 yıl kalmış adama bunu reva gören, halkı nelere reva görmez ki? Hamdolsun arkadaşlarımızın dirayetli çalışması sonucu bu olumsuzluk ortadan kaldırıldı. Bu anlamda emniyette bize çok ciddi destek verdi” ifadelerini kullandı.

“SOSYAL MEDYADA  VE SOKAKTA  İNSANIMIZIN ÇOK GÜZEL DİLEKLERDE BULUNDUKLARINI GÖRDÜM”
Zabıta memuruna yapılan saldırıyı kınayan Başkan Sevinç, “Bayram arifesinde bir arkadaşımız saldırı sonucu yaralandı. STK’lardan, sosyal medyadan, basından çok ciddi destekler aldık. Kendini bilen insanlardan destek aldık. Ama öte yandan kendini bilmeyen, bu şehrin önünü açmak istemeyen, bu kente katkısı olmayanlar da kötü mesajlar yazdılar. ‘Bu zabıtaya az yapmışlar, keşke ölseydi’ diye paylaşımlar yapanlar oldu. Bu zabıta ne yaptı? Bu zabıta senin annenin, ağabeyinin, babanın rahat yürümesi için o kaldırımı açtı. Senin engelli kardeşinin rahatça gidebilmesi için engelli bandını açtı. Sosyal medyada  ve sokakta kendini bilen ve değerden anlayan insanımızın çok güzel dileklerde bulunduklarını gördüm. Hepsine mesai arkadaşlarım adına sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum” dedi.

“VAN ŞEHİR MERKEZİ MAKSİMUM 250 BİN KİŞİYE GÖRE DİZAYN EDİLMİŞ”
Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Sevinç, “Bizim 153 zabıta şikâyet hattımız var. 7/24 açıktır. Bu şikâyet hattına kentteki tüm olumsuzluklarla ilgili bilgiler verilebilir. Anlık ihbarlar verilebilir. Bu anlık ihbarlarımızda kesinlikle kişilerin kişisel bilgilerini, telefon numaralarını paylaşmıyoruz. Böyle bir kriterimiz var. Van merkezi maksimum 250 bin kişiye göre dizayn edilmiş, şehir Cumhuriyet, Maraş, Kazım Karabekir, İskele, Sıhke Caddesi, Sebze Hali Caddesi ve İpekyolu’na göre şehir dağılmış. Van’ın aktif caddeleri bunlardır. Şehir nüfusu büyüdü. Cumhuriyet Caddesi’nin Bahçivan Mahallesi tarafı, Şerefiye Mahallesi tarafı da esnaf erbaplarının iştigal ettiği yerler. Dönem dönem çözümler bulunmuş. Mesela toptancılar sitesi yapılmış. Şehirden bunlar çıksın, yoğunluk azalsın diye. Piriketçiler sitesi yapılmış. Galericiler sitesi yapılmış. Fakat imar planları ile şehir açılmayınca bunların gidecek yerleri de yok. Yeni bir genelde geldi ve oto galericileri tamamen şehir merkezinden çıkartmamız lazım. Tuşba’da 20 yer orada var, Edremit’te 25 yer var. Şehir merkezinde 140 tane oto galeri var.” şeklinde konuştu. 

“YENİ DÜZENLEME İLE KALDIRIMI İŞGAL EDENİN RUHSATI İPTAL EDİLECEK”
Esnafın kaldırım işgalince bilinç sahibi olmadığını belirten Başkan Sevinç, “Kaldırım işgaline geleyim; Maalesef esnafımız bunun bilince değil. Her gün bir dükkân kadar malzeme dışarı çıkarılıyor, her gün o dükkânın içindeki malzeme kadar içeriye geri konuluyor. Esnafın hakkı dükkânı kadardır. Kapısının önüne koyduğu her ürün işgaldir. Esnafta şöyle bir algı var; benim dükkânımın önüdür. Başkanım burası bizim. Emin olun bizim bununla ilgili pandemi olmasına rağmen Büyükşehir Zabıta Daire Başkanlığı olarak 246 tane ceza işlemi uyguladık. Biz şehrin her noktasına el atmak istiyoruz. Ama maalesef böyle bir kültür oluşmuş. Ara sokaklarda dükkânlar yapılırken çok küçük yapılmış. Bazı esnaflarımız var o kadar duyarlılar, bir çöp dahi dükkânın önüne bırakmıyorlar. Maalesef bazı esnaflarda emin olun aynı işletmeye bir ayda 26-27 tane ceza yazmışız. Bununla ilgili de kanuni düzenlemeler çıkacak. O adam işgale uymuyorsa onun işyeri açma, çalıştırma ruhsatını iptal edeceğiz. Dükkânını mühürleyeceğiz. Bununla ilgili çalışmalar da var. Kaldırımlar kul hakkı. Bu kaldırımlar herkesin. Bizim kaldırım işgali mücadelesi ile ilgilenen ekibimiz var. Ana caddeler olsun, haftada bir gün ilgili ilçe belediyelerimize desteğe gönderiyoruz. Fakat bu pandemi döneminde zabıtanın üzerinde o kadar yük var ki, sürekli her işletmeye özgü genelge çıkıyor. Bu genelgelerin takibini yapmakla mükellef olduğumuz için bunların takibini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“DİLENCİLİK MAALESEF MESLEK OLMUŞ”
Sokakta çalıştırılan çocuklar ve dilenci sorununa da değinen Başkan Sevinç, “Bizim medeniyetimiz bize derki; komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir. Bu bizim medeniyet değerimiz. Dilencilik maalesef meslek olmuş. Bir fakir varsa, sivil toplum kuruluşları var, yardım kuruluşları var, devletimiz var. Çeşitli vakıflar, dernekler, sivil toplum örgütleri, devletimizin sosyal yardımları, belediyelerimizin sosyal hizmetler birimleri var. Bunlar yardım veriyor. Trafik ışığında durup, trafiği tehlikeye atan, kendi canını tehlikeye atan ihtiyaç sahibi olamaz. Dilenciyle ilgili yasa net. Kabahatler Kanununda bir madde var. 5326 sayılı kabahatler kanunu 33. Maddesi. Dilenciyi al, üzerindeki parayı tutanak altına al, 190 lira cezasını kes daha sonra gönder. Bizim alıkoyma şansımız yok. Bunun çözümü toplumsal bir bilinç. Dilencilikle ilgili bir yasal düzenlemenin çıkması lazım. Biz bu işlemin dışına çıkamıyoruz. Bunların arka planındaki kişilerle ilgili biz bir işlem yapamıyoruz” dedi.

“DİLENCİYE YAPILAN BAĞIŞ, DİLENCİ SAYISINI ARTTIRIYOR”
Suriye’deki savaştan sonra Van’daki dilenci sayısında büyük bir artışın olduğunu belirten Başkan Sevinç, “Şuanda Osmaniyeliler Van’da. Türkiye’de dilenci ekibi var. Hava biraz daha soğuyunca Suriyeliler daha yoğun bir şekilde buraya gelecek. Bizim temel sıkıntımız, bu işin çözümü dilenciye para vermemekten geçiyor. Bağış yaptığımız her bir dilenci, yarın ve ertesi gün karşımıza 2-3 farklı dilenci olarak çıkacak. Onun sokakta kalmaya devam etmesi, yenilerinin de gelmesine neden oluyor. Benim vatandaşlara önerim; ne olur bunlara bağışta bulunmayın. Bağış yapacaksanız bu işle ilgili devlet kurumlarımız var, referanslı sivil toplum örgütlerimiz var. Bağışınızın yerine ulaşmasını istiyorsanız, bağışınızı doğru yerlere yapın. Her bağış sokaktaki dilenci sayısını arttıracaktır” diye konuştu.

“FAHİŞ FİYATA ÇOK CİDDİ CEZALAR KESTİK”
İş yerlerinde yaptıkları denetimler hakkında bilgi veren Başkan Sevinç, “Ticaret bakanlığımız fahiş fiyatla ilgili bir çalışma başlattı. İstanbul’da bir toplantı yapıldı. İlk başlarda bütün büyükşehir belediyelerini davet ettiler. Bende bunlara katıldım. Hatta biraz çalışıp gidince burada panelist olduk. İstanbul’da yapılan toplantıda bölge adına bir temsiliyet sağladık. Orada sunumlarımız oldu. 6502 sayılı tüketici kanunu var. Burada kriterler belli. Geçtiğimiz bayram bir arkadaş aradı. Markete gitmiş ve sarımsağın kilosunun 90 liradan satıldığını bize iletti. Biz de hemen sebze halini aradık, oradaki kilo fiyatı 24 lira. Fahiş fiyatı nereden anlıyoruz; çıkış yeri, markette sunulan fiyat. Bununla ilgili Ticaret İl Müdürlüğümüz koordinesinde toplanıyoruz. Bizde zabıta daire başkanlığı olarak destek veriyoruz. Vali Yardımcımız Mesut Bey, bizim başkanımız. Van’da pandeminin başlamasıyla özellikle maske stokçuluğuyla ilgili ciddi çalışmalar yaptık. Çok ciddi cezalar kestik. Van’da ceza alan eczaneler de oldu. Fiyat bizim için vazgeçilmez. Bu denetimlerimizde haber vermiyoruz. Şikâyetleri değerlendiriyoruz ve rastgele gidiyoruz. Bir gün hiç unutmam kolonyalara zam gelmiş. Rastgele bir markete gittik. Adam zabıta olduğumuzu anlayınca hemen kasada ayarladı, kolonya 5 lira. Bu kolonya Van’da üretiliyor ve fabrika çıkışı fiyatı 12 lira. Böyle şeylerle de maalesef karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

“SERBEST PİYASA EKONOMİSİ VATANDAŞI KAZIKLAMAYA DÖNMEMELİ”
Fahiş fiyatlarla ilgili ekiplerinin çok hassas bir şekilde çalıştığını belirten Başkan Sevinç, “Ticaret İl Müdürlüğü şikâyet hattı Alo 174, Alo 153 zabıta hattına fahiş fiyat hissedildiği an lütfen arasınlar. Serbest piyasa ekonomisi var fakat serbest piyasa ekonomisi de fırsatçılara bırakılacak kadar da boş olmamalı. Serbest piyasa ekonomisi vatandaşı kazıklamaya dönmemeli. Ticaret Bakanlığımızın cezai müeyyideleri bu konuda doyurucu. Biz bütün çalışmalarında bulunduğumuz için bunları biliyoruz. Üretim yerleriyle ilgili biz neler yapıyoruz; Üretim yerleriyle ilgili bu konuda zabıta memuru yüzeysel bir denetim yapar. Her işin bir üstatlığı, erbaplığı var. Bizim gıda mühendislerimiz var, gıda teknikerliğimiz var. Bu üretim yapılan yerler bizde ölçeğine göre liste şeklindedir. Bunlara rutin denetimlerimiz var. Kesinlikle bir kriterimiz de var; Kaldırım işgalinde bırakmıştır çeker cezasını yazmazsın. Ama gıdada kesinlikle taviz yok. Olmamalı da. Çünkü o insan sağlığı. Bunun geri dönüşü yok. Ekiplerimiz çok hassas bil şekilde çalışıyor” dedi.

“GENELDE AKARYAKIT İSTASYONLARI, 1. SINIF ÜRETİM YAPAN FABRİKALARIN RUHSATLARINI VERİYORUZ”
Van’daki ruhsat ve iskânlı yapılara dikkat çeken Başkan Sevinç, “Malumunuz ilimizde ruhsatlı, iskânlı yapılarımız azdı. İlimizde binalar kullanım izni alınmadan kullanılıyor. Yapı denetimler etkinleşince 4-5 aydır bu işin üzerinde hassasiyetle çalışıyor. Malumunuz bir işyeri açma ve çalışma yönetmeliği var. Her iş yerine özgü standartlar var. Örneğin hamam; her binaya hamam yapılmaz. Sinema; her binada sinema olmaz. Eğlence mekânları. Bunların hepsi özel yapı gerektiriyor. Statik hesaplamaları var. Burada bir fırsat yakaladık. Devlet imar barışı getirdi. Devlet dedi ben vatandaşıma güveniyorum, o binayı ne amaç için kullanıyorsa gelip beyanında bulunsun, onun ruhsatlandırmasını sağlayalım. Bu vesile ile başvuranlarla belediye arasındaki sıkıntı ortadan kalkmış oldu. Bizim büyükşehir olarak genelde daha fazla akaryakıt istasyonları, 1. sınıf üretim yapan fabrikaların ruhsatlarını veriyoruz. Ayrıca belediyemize ait işletmeler var. Sebze Hali, Otogar, Yeraltı Çarşısı ve kent merkezinde 5 bin metre kare üzerindeki alışveriş merkezleri. Van AVM’nin ruhsatlandırmasını yapıyoruz. Ruhsatlandırırken iş yerlerinde kriterler var. Örneğin kuaförün bulundurması gereken kriterler var. Yeme, içme, umuma açık istirahat, eğlence yerlerinde bulunması gereken kriterler var. Bir de bu kişilerin kayıt dışı olmaması lazım. Kim hangi işi yapmak istiyorsa oraya yatırım yapmadan oranın varsa tapusunu, alarak ilgili belediyeye gidip ben şu tapunun bulunduğu bu adreste böyle bir iş yapmak istiyorum, bunun için benim ne yapmam gerekiyor diye bir ön bilgi alması, oranın ruhsatlı mı, değil mi sorması lazım” diye konuştu. 

“VAN’DA SORMAMA VE BİLGİ ALMAMA ALIŞKANLIĞI VAR”
Devletlerin, kanunların hayatımızı kolaylaştırmak için var olduğunu söyleyen Başkan Sevinç, “İstanbul Küçükçekmece Belediyesi’nde görev yaptığımız yıllarda bizim bir sistemimiz vardı. Bütün işletmeler belediyenin sistemine kaydedilmiş, X vatandaş geliyor, ben buraya fırın açacağım. Sisteme bakıyoruz, burası fırın olmaz diyoruz. Orada vatandaşı ona göre yönlendiriyorduk. Van’da sormama alışkanlığı var. Yapmış, bitirmiş, taşınmış gelip ruhsat istiyor. Biz burası fırın olmaz, cafe olmaz deyince bana kafayı takmışsınız diyorlar. Kanun var. Devletler, kanunlar, bizim hayatımızı kolaylaştırmak için var. Örneğin bir kişi binanın altına cafe açmış. Bir istirahat ve eğlence yeri açarken, binanın tüm maliklerinden muvafakat alacaksın. Çünkü buranın sesi olacak, geleni olacak, gideni olacak. Adam binadan kimseye sormadan 1 milyon, 2 milyon gibi büyük paralarla yatırım yapıyor. Sonra binadan biri rahatsız olunca itiraz ediyor. Bunu en başında soracaktın. Evraklarını tamamlayıp, tanzim edecektin. O iş yerini açmadan önce belediyeden bilgi alacaksın ki ileride sorun yaşamayasın. Bir taraftan 1 kilo domates alırken paramızı garantiye alan insanlarımız, bir taraftan da 1 milyon yatırıp işini garantiye almayan insanlarız var. Bu bir çelişki” ifadelerini kullandı. 

“BİR İŞLETMEYİ RUHSATLANDIRIRKEN, İLGİLİ ODA KAYDINI GETİR DİYORUZ”
Kayıtsız ve ruhsatsız iş yerlerine de değinen Başkan Sevinç, “Kayıtsız ve ruhsatsız iş yerleriyle ilgili nasıl bir çalışmamız var; Zaten biz bir işletmeyi ruhsatlandırırken, ilgili oda kaydını getir diyoruz. Hangi odaya kayıtlısın, Berberler ve Kuaförler Odası, Lokantacılar Odası, Fırıncılar Odası, Kıraathaneciler Odası, hangi odaya kayıtlı ise ondan oda kayıt belgesini istiyoruz. Biz bunlarla ilgili denetim yaptığımız zaman, ruhsatsızsa bunu ruhsat yapmaya davet ediyoruz. Ruhsata davet edip süre veriyoruz ve oda o süre içerisinde geliyor. Gelmediği takdirde o işletme için mühürleme çıkarıyoruz. 9207 işyeri açma kanunun 6. Maddesi bunu emrediyor. İlk etapta faaliyetlenme ve buna devam ederse mührü bozmuş oluyor. Mühür fekkine giriyor ve bunu savcılığa gönderiyoruz. Savcılıkta ilk suçu ise para cezası, ikinci suçu ise hapis cezası çıkıyor. Bununla ilgili yüzlerce dosyaya müdahil oldum” dedi. 

“PANDEMİ SÜRECİNDE ARKADAŞLARIMIZ ÇOK FAZLA ÇALIŞTILAR”
Pandemi döneminde yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Sevinç, “Pandemi malumunuz dünyayı sarstı. Sadece fiyat denetimi, ruhsat, imalat üretimi yapmadık. Birçok denetim yaptık. Maske kontrolleri, sosyal mesafe denetimi yaptık. Malumunuz 3-4 ay umama açık eğlence ve istirahat yerleri kapalı oldu. Yeme, içme yerleri müşteri almadı. İş yerleri kısıtlananların genelgeye uyup uymadıklarını denetledik. Bu süreçte arkadaşlarımız çok fazla çalıştılar. Sağlık çalışanlarının emekleri yok sayılamaz. Buradan hepsine minnetlerimizi, hürmetlerimizi sunuyoruz. Kolluk kuvvetleri, basın mensupları ciddi bir çalışma yaptı. Bu konuda tüm emek verenlerden Allah razı olsun. Pandemi döneminde ciddi fedakârlıklar gösteren kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, basın yayın organları, vakıflar bunların hepsinden Allah razı olsun. Son günlerde ciddi bir artış var. 

Bizde şöyle bir yaklaşım var; Bize bir şey olmaz. İlimizde akraba ilişkileri biraz fazla, aileler kalabalık. Bizim en çekirdek ailemiz 5 kişiden oluşuyor. Şuanda yoğun bakımlarımız doluyor. Bunların büyük bir bölümü 60 üstü vatandaşlardan ve kronik hastalığı olanlardan oluşuyor. Gençler olabilir, kendine güvenenler olabilir ama maalesef çok önemli değerlerimiz var. Bu anlamda hayatını kaybedenlerde yaş ortalaması 41’e kadar düştü. Ticaretin, ekonominin dönmesi lazım ama tedbirleri elden bırakmamak ve çok gevşetmememiz lazım. Temiz olmamız, maskemizi kullanmamız, sosyal mesafe kurallarına sonuna kadar riayet etmemiz lazım. Çok kritik bir süreç ve bu süreç aklıselim ile atlatılabilir. 6 aydan beridir dile getirilen 3 pratik kural var. Sosyal mesafe, dezenfektan ve maske. Bunlara herkesin uyması lazım. Biz bununla baş etmek zorundayız. Geçmiş kısıtlamaların gelmemesi için dikkatli olmamız gerekiyor. Bana bir şey olmaz demeyelim, etrafımızdakilere bir şey olabilir. İnşallah özelde ülkemiz, genelde bütün İslam âlemi, bütün insanlık bu felaketten biran önce kurtulur” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: Van Postası Gazetesi


Anahtar Kelimeler: