Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan son verilere göre, Türkiye'deki yaşlı nüfus hızla artarken, ortanca yaş da yükselişte. Bu durum demografik dönüşümün etkilerini net bir şekilde gösteriyor. İşte TÜİK verileriyle hazırladığımız detaylı analiz:
Yaşlı Nüfus Artışta: Rakamlar Ne Diyor?
Türkiye'deki 65 ve üzeri nüfus, son beş yılda %20,7 artarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştı. Bu rakam, toplam nüfusun %10,6’sını oluşturuyor. Yaşlı nüfusun bu hızlı artışı, diğer yaş gruplarına kıyasla daha belirgin bir eğilim olarak dikkat çekiyor.
Öngörüler Ne Gösteriyor?
Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının önümüzdeki yıllarda da artmaya devam etmesi bekleniyor:
Ana Senaryo: 2030'da %13,5, 2040'ta %17,9, 2060'ta %27,0 ve 2100'de %33,6
Düşük Senaryo: Doğurganlık hızlarının düşmeye devam etmesi durumunda yaşlı nüfus oranı 2100'de %42,8’e ulaşabilir.
Yüksek Senaryo: Doğurganlığı artırıcı tedbirlerin etkili olması halinde yaşlı nüfus oranı 2100'de %28,2 seviyesinde kalabilir.
Yaşlı Nüfusta Cinsiyet Dağılımı ve Yaş Grupları
2024 yılında yaşlı nüfusun %44,6’sını erkekler, %55,4’ünü ise kadınlar oluşturuyor. Yaş gruplarına göre incelendiğinde ise:
%63,4'ü 65-74 yaş aralığında
%28,8'i 75-84 yaş aralığında
%7,8'i 85 ve üzeri yaş grubunda yer alıyor.
Özellikle 100 yaş ve üzerindeki yaşlıların sayısı da artış göstererek 2024 yılında 7 bin 632’ye ulaştı.
Türkiye Nüfusunun Yaş Yapısı Değişiyor: Demografik Dönüşüm
Türkiye, küresel yaşlanma süreci olarak adlandırılan "demografik dönüşüm" sürecinde önemli bir evre yaşıyor. Doğurganlık ve ölüm hızlarındaki azalmayla birlikte sağlık alanında kaydedilen gelişmeler, yaşam standardının yükselmesiyle nüfusun yaş yapısı değişiyor. Çocuk ve gençlerin oranı azalırken, yaşlıların oranı artış gösteriyor. Türkiye hala genç bir nüfusa sahip olsa da, yaşlı nüfus sayısı oldukça fazla.
Ortalama Yaş Yükseliyor: Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Fark
Türkiye’nin ortanca yaşı 2024 yılında 34,4 olarak gerçekleşti. Erkeklerde bu oran 33,7 iken kadınlarda 35,2 olarak belirlendi. Projeksiyonlara göre ortanca yaşın önümüzdeki yıllarda da artmaya devam etmesi bekleniyor ve 2100 yılında 52,2’ye ulaşabilir.
Yaşlı Bağımlılık Oranı: Artan Yük
Çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden yaşlı bağımlılık oranı, 2019'da %13,4 iken 2024'te %15,5’e yükseldi. Projeksiyonlar bu oranın daha da artacağını gösteriyor; 2100 yılında %61,6 seviyesine ulaşması öngörülüyor.
Türkiye Dünya Sıralamasında Nerede?
Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2024 yılında dünya nüfusunun %10,2’sini yaşlılar oluşturuyor. Türkiye, 194 ülke arasında yaşlı nüfus oranına göre 75. sırada yer alıyor. En yüksek orana sahip ülkeler ise Monako (%36,2), Japonya (%29,8) ve İtalya (%24,6).
İl Bazında Yaşlı Nüfus Dağılımı: Hangi İller Daha Yaşlı?
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il 2024 yılında %20,8 ile Sinop oldu. Kastamonu ve Giresun da yüksek orana sahip diğer iller arasında yer alıyor. En düşük yaşlı nüfus oranına ise %3,7 ile Şırnak sahip.
Yaşlıların Yaşam Kalitesi: Eğitim Durumu ve Sağlık
Yaşlı nüfusun eğitim durumu incelendiğinde, ilkokul mezunlarının oranı hala yüksek (%46,7). Ancak lise ve yükseköğretim mezunu yaşlıların oranında da artış gözleniyor. Sağlık açısından ise yaşlıların %10,1’i görme, %10,6’sı duyma sorunları yaşıyor. En sık ölüm nedeni dolaşım sistemi hastalıkları (%40) iken Alzheimer hastalığı da önemli bir tehdit oluşturuyor (%3,2).
Yaşlıların Sosyal Hayata Katılımı ve Destek İhtiyacı
Yaşlıların %85,7’si telefon kullanabiliyor, %55,1’i alışverişini kendisi yapabiliyor. Ancak evde bakım desteğine ihtiyaç duyan yaşlıların oranı da %16,4 seviyesinde. İnternet kullanımı ise artış göstererek 2024 yılında %46,9'a ulaştı. Torunlarıyla ilgilenen yaşlıların oranı ise %9,7 olarak belirlendi.
Sonuç: Türkiye’de yaşlanan nüfus, sosyal ve ekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesini gerektiren önemli bir demografik değişimdir. Yaşlıların yaşam kalitesini artırmak, sağlık hizmetlerine erişimlerini kolaylaştırmak ve sosyal hayata katılımlarını desteklemek önümüzdeki dönemde daha da önem kazanacaktır.