Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Duhok'ta çakılan ve PKK'lıları taşıyan helikopterin büyük bir gizem taşıdığını ifade etti.
Irak'ın kuzeyinde dün gece gizemli bir şekilde düşen ve içerisinde PKK terör örgütü mensuplarının bulunduğu helikopter kazasını, Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, tv100 ekranlarında değerlendirdi.
Kazanın gizemini hala koruduğunu dile getiren Ağar, Irak bölgesel yönetiminin güvenlik unsurlarının, düşen helikopterin etrafında güvenlik tedbirleri almasıyla birlikte konuyu deşifre etmekte bir ketumluk oluştuğunu söyledi.
Irak bölgesel yönetiminin olayı fazla konuşmadığını da sözlerine ekleyen Ağar, şöyle devam etti:
"Ama bir diğer tarafıyla da pek çok istihbarat servisi ve devlet bunu deşifre etmek için veya izlerini silmek için bir gayret içerisinde. Açıklama yapılıyor ancak açıklamanın içerisinde gizem kendisini hala devam ettiriyor."
Ağar, olayın en başında helikopterin içerisinde PKK'lıların olduğunun söylendiğini anımsatarak, "Nasıl bir operasyon içerisindeydiler. Çünkü bu çok karşı karşıya kalınmayan ve kendi içerisinde bir istihbarat operasyonu olduğunu gösteren bir fotoğraf." dedi.
PKK terör örgütü unsurlarının helikopter kabiliyeti ve kapasitesi olmadığını kaydeden Ağar, "Eğer bununla ilgili bir kabiliyet ve kapasite elde ettilerse; nasıl ve ne zaman elde ettiler?" sorusunu yöneltti.
'Sonuçları Türkiye'yi etkiler mi?' sorusuna da yanıt veren Ağar, "Sonuçta mücadele ettiğiniz bir terör örgütü var. Ve bu terör örgütünün patlamalarının da şekillendiği görülüyor. Silahlandırılmış olma ihtimali son derece yüksek. İçerisinde belki güdümlü uçaksavar füzesi taşıyan bir helikopter düşüyor." dedi.
Düşen helikopterin gece uçma kabiliyeti olduğuna dikkat çeken Ağar, 90'lı yıllarda getirilen yasağı hatırlatarak şunları söyledi:
"Biz özellikle 90'lı yıllarda, 32'inci paralelin güneyinin ve 34'üncü paralelin kuzeyinin uçuşa yasak bölge ilan edilmesiyle birlikte PKK'nın bir şekilde taşındığını, hatta çalışma alanlarından alındığını, onlara bir takım yardım malzemelerinin atıldığını veya insanların indiğini kalktığını görmüştük. Bu açıdan bakıldığı zaman eskisine nazaran çok şaşırtıcı değil. Çok uzun zamandan beri böyle bir olaya tanık olunmayışı, bir taraftan PKK'nın bizzat kendisine böyle bir helikopter kabiliyeti kazandırılmış ve tahsis edilmiş olmasıyla son derece büyük bir önem taşıyor." ifadelerini kullandı.
Irak bölgesel yönetiminin kabiliyet konusunu bunu kabul etmediğini söyleyen tv100.com yazarı Abdullah Ağar, PKK'nın, daha önceden böyle bir kabiliyeti olması halinde Türkiye tarafından hedef alınacağını belirtti. Bu açıdan PKK'ya böyle bir kabiliyet kazandırıldığını aktaran Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Asıl soru şu: İçerisinde kimler vardı, nereden gelip nereye gidiyorlardı, bu işin muhatabı kimler? PKK'nın Suriye kolu YPG/PYD'yi bir şekilde meşrulaştırma eğilimi içerisindeler ama Gara'daki, Kandil'deki, Irak'ın kuzeyindeki PKK'yı terör örgütü kabul ediyoruz diyorlar. Şimdi bu olayda bunun bir terör örgütüyle işbirliği yapıldığına dair bir ispat var. Bunun izlerinin silinmesi gerekiyor. O yüzden böyle bir takım engellemelerle karşı karşıya kalıyor."
Bölgede uçma kabiliyetinin DEAŞ'la mücadele koalisyonunda, bir de ABD istihbaratında olduğunu sözlerine ekleyen Ağar, ihalenin Haşdi Şabi örgütüne kalabileceğini ifade etti. "ABD açısından zor bir fotoğraf ortaya çıkıyor" diyen Ağar, "Bir şekilde bu helikopterin kimliği üzerinden bir takım iddialar ortaya atıldı. Helikopterin taşımış olduğu simgeler üzerinden ABD'ye ait olduğu iddia edildi. Bilmiyoruz tabii. Daha çok deşifre edilmeden bunu söylemeyi doğru bulmuyorum." dedi.
Bu tür özel operasyonlarda helikopterlerle alelade sıradan alt kademede PKK'lıların taşınmayacağına dikkat çeken Ağar, konuşmasını şöyle sonlandırdı: "Ölen PKK'lılar herhangi biri değil. Burada özel bir operasyon var. Ölen PKK'lılar kimler ve görevleri neler? Kuvvetli bir takım isimlerin olduğuna dair bir takım işaretler var."