İsrail basını, Türkiye'nin savunma sanayii alanındaki iddialı projelerini ve bu projelerin bölgesel dengeye etkilerini manşetlerine taşıdı. Tel Aviv merkezli Mako gazetesinde çıkan haberde, özellikle KIZILELMA insansız savaş uçağı ve GÖKSUR hava savunma sisteminin, Türkiye'yi küresel bir savunma aktörü haline getiren kilometre taşları olduğu vurgulandı.
Bölgesel Dengeleri Değiştiren Adımlar
Shai Levi imzalı analizde, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayiinde kaydettiği ilerlemenin sadece askeri değil, aynı zamanda stratejik ve diplomatik bir dönüşüm anlamına geldiği belirtildi. Haberde, "Ankara'nın tam bağımsızlık hedefi doğrultusunda attığı adımlar, bölgesel dinamikleri baştan yazma potansiyeli taşıyor" ifadelerine yer verildi. F-35 programından çıkarılmasına rağmen Türkiye'nin kendi teknolojik alt yapısını hızla geliştirmesi, İsrailli uzmanlar tarafından dikkat çekici bulundu.
KIZILELMA: Operasyonel Olgunluğa Doğru
Haberde, Baykar tarafından geliştirilen Bayraktar KIZILELMA'nın test süreçleri detaylı şekilde ele alındı. Eylül ve Ekim aylarında yerli mühimmatlarla gerçekleştirilen başarılı uçuş testlerinin, sistem entegrasyonu ve canlı atışlar öncesi kritik bir aşama olduğu aktarıldı. En dikkat çeken nokta ise KIZILELMA'nın, Milli Muharip Uçak KAAN ile senkronize çalışacak şekilde tasarlanması oldu. Analizde, "Türkiye bu projeyi hayata geçirirse, insanlı ve insansız hava platformlarını entegre şekilde kullanabilen sayılı ülkeler arasına girecek. Bu seviyeye şu ana kadar sadece ABD ulaşabildi" denildi.
GÖKSUR ile Denizlerde Yeni Sayfa
Savunmadaki bir diğer önemli sıçramanın deniz platformlarında yaşandığı vurgulanan haberde, ASELSAN'ın yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği GÖKSUR hava savunma sisteminin ilk canlı atış testini başarıyla tamamladığı hatırlatıldı. Bu gelişmenin, Türkiye'nin deniz savunmasında kendi kendine yeterlilik yolunda çok önemli bir adım olduğu ve yeni bir dönem başlattığı yorumu yapıldı.
Tam Bağımsızlık Vizyonu ve Küresel Etki
İsrail medyasındaki değerlendirmenin genel çerçevesi, Türkiye'nin savunma sanayiindeki atılımlarının arkasında yatan "tam bağımsız savunma" vizyonuna odaklandı. Haberde, bu ilerleyişin Ankara'nın uluslararası arenadaki manevra kabiliyetini artırdığı ifade edilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki son görüşmelerin, Türkiye'nin F-35 programına dönüş ihtimalini tekrar gündeme getirdiği öne sürüldü. Sonuç olarak, analiz şu cümleyle özetlendi: "Ankara, hem bölgesel hem de küresel ölçekte savunma sanayiindeki ağırlığını her geçen gün artırıyor."