Tarih: 21.11.2017 11:47
Türk doçentler milli yazılım geliştirdi, yıllık 30 milyon TL içeride kaldı
Fırat Üniversitesi’nde 3 doçent, kurdukları ekiple milli ve yerli İntihal (benzerlik) programını geliştirerek ABD ve İsveç’e ödenen 30 milyon liranın içeride kalmasını sağladı.
Fırat Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ahmet Bedir Özer, Serdar Yavuz ve Doç. Dr. Özcan Bayrak, Türkiye’deki üniversitelerin dünyada bulunan 2 intihal yazılım şirketine yaklaşık her yıl 30 milyon TL verdiklerini öğrendi. Bunun üzerine çalışmalara başlayan 3 doçent, Teknokent’te Asos Eğitim Bilişim Danışmanlık ve Otomosyon Ltd. şirketini kurdu. 17 kişilik ekibi ile çalışmalara başlayan doçentler, büyük bir başarıya imza atarak milli ve yerli İntihal (benzerlik) programını geliştirdi. Doçentler, ‘İntihalnet’ adıyla hayata geçirdikleri program için şimdiden 20 üniversite ile ön anlaşma yaparak, Türkiye, Katar ve Kıbrıs’taki üniversitelere sattı. Program aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de kullanılmaya başlandı.
"Sadece ABD ve İsveç’de var"
2 öğretim üyesi arkadaşıyla bir yazılım yapmaya karar verdiklerini belirten Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Bedri Özer, “İntihal, bir başkasının çalışmalarından alınan ve izin alınmadan kullanılan veriler demek. Günümüzde makaleler, tezler, kitaplar, projeler, başkaları tarafından kendi çalışmaları gibi gösteriliyor. Bunu engellemek için kanunlar çıktı. YÖK bu tür intihal programları kullanma zorunluluğu getirdi. Biz bu programları gördüğümüzde şuna dikkat ettik. Türkiye’de iki tane program kullanılıyor. Bunlardan biri Amerika diğeri İsveç yapımı program. Türkiye her yıl 30 milyon TL civarı bu iki ürüne ücret ödüyor. Bu her yıl ödenmektedir” dedi.
"Yurt dışına da satılmaya başlandı"
"Bu programı nasıl milli yapabiliriz" diye düşündüklerini dile getiren Doç. Dr. Özer, “2016 Ocak ayında projemizi başlattık ve 2017 Kasım ayı itibariyle bitti. Satışa hazır hale de geldi. Biz bu iki ürüne muadil bir ürün yaptık. Ürünümüzün adı ‘İntihalnet’ Biz bu ürünü Türkiye’deki üniversiteler için hazırlamıştık. Ama pazarın çok büyük olduğunu gördük. Geçen ay Katar ve Kıbrıs’taki bir üniversiteye verdik. Şu an Azerbaycan’daki iki üniversiteyle görüşmelere devam ediyor. Türkiye’de ise 40 üniversite deneme sürümümüzü kullanıyor. 20 tanesi ile ön anlaşmamızı yaptık” diye konuştu.
“Ülkemizde katkı sağlarsak ne mutlu bize”
Kendilerine farklı kurumlardan da teklifler geldiğini vurgulayan Özer, “Diyanet İşleri Başkanlığımızın böyle bir program aradığını duyduk ve görüşmelerimiz sürüyor. Yine Milli Eğitim Bakanlığımız müfredatı değiştirdi. Yeni müfredatta okutulacak kitapları bir benzerlik programından geçirmek istiyor. Oraya da talip olduk. Kültür Bakanlığının da kitaplar basılırken böyle bir çalışma yaptığını duyduk. Biz 200 üniversiteyi hedeflemiştik ama bir baktık ki pazar çok büyük. Bu pazarda hiçbir milli yazılım yok. İlk yazılım bizim yazılımımız. Yazılım gerekli testleri geçti. Şu an kullanılıyor. Ülkemizde katkı sağlarsak ne mutlu bize” şeklinde konuştu.
“Her yıl dışarıya 30 milyon TL ücret verildiğini duyduğumuzda içimiz acıdı”
TBMM’de şu an programlarının kullanıldığını aktaran Özer, şöyle devam etti:
“TBMM ile 14 aylık bir anlaşma imzaladık. TBMM’nin süreli yayınları var. İlk olarak burada kullanıyor. Mesela bakanlar ve milletvekilleri danışmanları aracılığıyla konuşmalar hazırlıyorlar. Bunlar halkın karşısına sunulmadan önce bizim programdan geçiriliyor. Böylece başka bir yerden alıntı olup olmadığını anlıyorlar. Ticari bir kuruluşuz ama millilik gerçekten ön planda. Biz her yıl dışarıya yaklaşık 30 milyon TL ücret verildiğini duyduğumuzda içimiz acıdı.”
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —