Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yakın zamanlarda gündeme getirdiği "cinsiyetsizleştirme projesi" hakkında dikkat çekici ifadeler kullandı. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü olan ve aynı zamanda bir psikiyatrist olan Tarhan, bu projenin küresel bir nüfus kontrol mekanizması olduğunu öne sürdü.
Fransa'da düzenlenen bir olimpiyat seremonisindeki cinsiyetsizleştirmeyi örnek gösteren Prof. Tarhan, bu hareketlerin doğal süreçlerden ziyade kasıtlı ve planlanmış eylemler olduğunu savundu. Küresel sermayenin bu projelerle dünya nüfusunu kontrol altına alma çabasında olduğunu dile getirdi.
“GÖRÜLEN O Kİ...”
Tarhan, cinsiyetsizleştirme çalışmalarının ilk olarak 2016'larda fark edildiğini belirtti. Bu projenin Birleşmiş Milletler Nüfus Planlama Fonu tarafından desteklendiğini ve aslında bağımlılıkla mücadele maskesi altında cinsiyet rolleri ve nüfus azaltımının hedeflendiğini anlattı. Prof. Tarhan'a göre, küresel sermaye kültürel araçlar kullanarak dünyayı yönetme çabasında.
SERT ELEŞTİRİLER VE BİLİMSEL DAYANAKLAR
Prof. Tarhan ayrıca bilimsel araştırmalara atıfta bulunarak, doğuştan üçüncü bir cinsiyetin olmadığını, mevcut bilimsel kanıtlarla desteklendiğini vurguladı. Nature dergisinde yayımlanan ve 477,000 kişi üzerinde yürütülen genetik çalışmaya dayanarak bu iddialarını pekiştirdi.
KÜLTÜREL ETKİLER VE K-Pop ENDİŞESİ
Tarhan, özellikle K-pop kültürünün çocuklar ve gençler üzerinde etkilerine değinerek, bu akımın cinsiyet ayrımını bulanıklaştırdığını ve unisex yaklaşımı teşvik ettiğini belirtti. Ayrıca, kültürün, aile yapısı sıkıntılı çocuklar için özellikle çekici olduğunu söyledi.
AİLE DİNAMİKLERİ VE ERKEN MÜDAHALENİN ÖNEMİ
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların cinsiyet rollerine uygun yetiştirilmesinin kritik önem taşıdığını ve aile içi dinamiklerin sağlıklı bir cinsiyet kimliğinin gelişimi için belirleyici olduğunu sözlerine ekledi. Ayrıca, yanlış yönlendirilmiş çocukların cinsiyet değişikliğine yönelik tavırlarını bir protesto biçimi olarak kullanabildiklerini ve bu durumun vakitlice fark edilip müdahale edilmesi gerektiğini savundu.
Tüm bu iddialar ve açıklamalar, cinsiyetsizleştirme projelerine dair geniş kapsamlı bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda.