Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’nın katılımıyla Erzurum Devlet Tiyatrosu, sezonu yeni binasında "Ana-Dolu: Milli Mücadelenin Cesur ve Kayıp Kadınları" oyunu ile açtı.
Yeni tiyatro binasının açılışında duygu dolu bir konuşma yapan Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, “Hasret sona erdi. Sıcacık yürekler bizi bir hastanenin bahçesinde 7 yıldır misafir ederek bir araya getirdi. Şimdi artık kendi sahnemizde sizlerle buluştuk” dedi. Yeni Devlet Tiyatrosu binasının açılışına Devlet Tiyatroları Genel Müdür Yardımcısı Emre Başer, Vali Yardımcısı Lokman Düzgün, Yakutiye Kaymakamı Tuncay Kaldırım, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, davetliler ve tiyatroseverler katıldı.
Erzurum’dan çok değerli isimler çıktı
Erzurum’da birçok sanatçının yetiştiğini hatırlatan Karadağlı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Nice sanatçılar bu şehirde büyümüş, isimleri kalplerimize kazınmıştır. Arif Sağ, Aşık Reyhani, Erol Taş, Lemi Bilgin, Selçuk Yöntem, İbrahim Erkal ve Erdal Erzincan ve daha niceleri. 1997 yılının soğuk bir Aralık gecesinde sımsıcak yüreklerinizde kucakladınız tiyatromuzu. ‘Cam Bebek’ adlı oyunla perdelerimizi açtık. Anılarınızı biriktirdiniz, birçoğunuzun çocukluğunun, gençliğinin tiyatrosunu maalesef talihsiz bir yangınla kaybettik. O sıcacık yürekler bizi bir hastanenin bahçesinde kendi binalarında 7 yıldır misafir ederek bir araya getirdi. Şimdi artık kendi sahnemizde sizlerle yeniden buluşabilmenin heyecanını yaşıyoruz.”
“Yeni bir enerji ve vizyonla yola çıkacağız”
Devlet Tiyatroları olarak sanat alanında değişip geliştiklerini anlatan Karadağlı, “Türk Tiyatrosunu yerli ve milli birikimle harmanlayarak yenilikçi, çoğulcu, modern, cesur, hızlı üretebilen, barışçıl anlayışla sizlere yeniden merhaba diyoruz. Hedefimiz bu anlayışı Dadaşlarla buluşturmak. Ev sahipliğinizle Erzurum’un meşhur kışını yaza çevirdiğiniz için sizleri sevgiyle selamlıyorum. Tüm çalışma arkadaşlarıma bu nadide şehrimize bıraktıkları yürekleri ve emekleri için teşekkür ediyorum. Oyuncu arkadaşlarım sahnede olmanın değerini bilsinler. İdari görevin getirdiği bazı yükümlülükler elbette var. Bizler yeni bir enerji ve vizyonla yola çıkacağız. Bu noktada memuriyetten gelmediğim için daha kararlı ve cesur ilerleyebiliyor, kendimi belli kalıplara sıkışmış hissetmiyorum. İnşallah bu durum tiyatromuz için bir artı olur. Yapabildiğimiz şeyleri yapıp, Devlet Tiyatrolarını eski şaşalı günlerine döndürmek için uğraşmalıyız” dedi.