61 yıllık BAAS rejiminin sona ermesiyle birlikte, Anadolu toprakları dışında medfun bulunan Sultan Vahdettin’in mezarının artık Türkiye’ye nakledilmesini Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi, araştırmacı-yazar, tarihçi Taner Özdemir, devlet büyüklerimizden beklediğini ifade etti.
Şam’daki Sultan Selim Camii haziresinde bulunan padişahın mezarının İstanbul’a nakledilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Bu, tarihî bir vefa borcudur" dedi.
Taner Özdemir, Sultan Vahdettin’in 16 Mayıs 1926’da sürgünde vefat ettiğini ve naaşının uzun uğraşlar sonucunda Şam’a defnedildiğini hatırlatarak, Türkiye’nin bu konuda girişimde bulunmasının zamanının geldiğini söyledi. "Suriye’de 61 yıl süren BAAS rejiminin sona ermesiyle birlikte Türkiye, tarihî değerlere dair önemli adımlar atmaya başladı. Bu kapsamda, Şam’daki Süleymaniye Külliyesi’nin restorasyonuna başlandı. Ancak bu süreçte Sultan Vahdettin’in mezarının da unutulmaması gerekiyor. Son padişahın ebedî istirahatgâhının İstanbul’a taşınması hem tarihî hem de manevi bir sorumluluktur" dedi.
Özdemir, padişahların büyük çoğunluğunun İstanbul’da medfun olduğunu belirterek, "Hazirede 30’a yakın hanedan mensubu yatıyor. Sultan Vahdettin’in de bu topraklara dönmesi gerekiyor. Eyüp Sultan, Sultanahmet veya hanedanın diğer üyelerinin defnedildiği bölgeler, onun için uygun mekânlar olabilir" ifadelerini kullandı. Bu tür girişimlerin, Türkiye’nin tarihî mirasına sahip çıkma noktasındaki kararlılığını gösterdiğini belirten Özdemir, "Bugün ecdadımızın inşa ettiği eserleri yaşatmak için büyük çaba sarf ediyoruz. Ancak geçmişimize ait değerlere sahip çıkmak da en az bu eserleri korumak kadar önemlidir" diye konuştu.
Taner Özdemir, Sultan Vahdettin’in mezarının Türkiye’ye nakledilmesi tarihî sorumluluk açısından önemli bir adım olacağını vurgulayarak, yetkilileri harekete geçmeye davet etti: "Tarihimiz bizim kimliğimizdir. Padişahlar, bu devletin kurucu unsurlarındandır. Sultan Vahdettin’in mezarının Türkiye’ye nakledilmesi, geçmişimize duyulan saygının da bir göstergesidir. Devlet yetkililerimizi, akademisyenleri ve hanedan mensuplarını bir araya gelerek bu süreci başlatmaya çağırıyoruz."
