TY Elazığspor Teknik Direktörü Orhan Kaynak, kulübün içinde bulunduğu zor şartları anlatarak, "1 hafta boyunca maça nasıl hazırlanıyoruz kimse bilmiyor. Çok kötü şartlarda uyuyoruz, uyanıyoruz. Öğlen aynı yemeği, akşam aynı yemeği yiyoruz" dedi.
Spor Toto 1. Lig ekiplerinden TY Elazığspor, Altay maçı hazırlıklarını tek antrenmanla devam ettirdi. Elazığ Atatürk Stadyumu’nda gerçekleştirilen ve Teknik Direktör Orhan Kaynak yönetimindeki çalışmaya rahatsızlığı bulunan Soner Şahin’in yanı sıra, Orhan Şam ve Ahmet Aras katılmadı. Teknik Direktör Orhan Kaynak, antrenmanda İHA’nın sorularını yanıtladı.
"Bu oyunculara hiçbir şekilde güven verilip imkanlar sağlanmadı"
15 gün önce stadın yıkılacağının söylendiğini hatırlatan Kaynak, "Hala antrenmanlar yapabiliyoruz. Sadece klimalar, kaloriferler filan söküldü. Onlar bu hafta sonuna bırakılabilirdi. Bu kadar stat aramak zorunda kalmazdık. Şehir dışına gitmezdik. Biraz fedakarlık yapılabilirdi. Çünkü Elazığ’dan bir firma yapacak, bunu erteleyebilirdi. Neyse geriye dönük birçok hata var tabi kulüp bazında ama biz saha içi işini iyi yapıyoruz. Hep bunu dedik. Bunu söylerken hiç kimse bir mesaj almadı. Saha dışında hiç kimsemiz olmadı. Bu oyunculara hiçbir şekilde güven verilip imkanlar sağlanmadı. Bu şekilde yüz yüze geldik. Karaya çıkacağız ama karaya çıkarken geri dönmek zorunda kalan bir oyuncu grubu var şu anda. Hiçbir televizyonda Elazığspor’un teknik-taktik anlayışı, oyuncu yeterliliği gibi futbol anlamında yorumlar yapılmıyor. Direkt kulüp bazında yaşanılır bir ortam olmadığı gibi futbol dışı konuşmalar yapılıyor. Ama ben inanıyorum ki Elazığ’ı takip eden çok sayıda insan var. Elazığspor’a yardım eden, Elazığspor’la ilgilenen çok ama takip etmekten ziyade herkes birbirinden ilgi-alaka bekliyor” diye konuştu.
“Kazandıkça zayıflayan bir kulüp var”
Elazığ’da çok güçlü insanlar olduğuna inandığını kaydeden Orhan Kaynak, “Birbirlerine olan güvensizlikten herkes birbirinden ilgi-alaka bekliyor. O nedenle zor oluyor. Bunları bir araya getirecek birisinin olması lazım. Çok yazık, Elazığ güzel bir şehir. Güzel bir futbol şehri olabilir. Büyük bir camia. Çok büyük borcu da yok, ekonomik sıkıntısı da yok. Yani normal olağan bir kulübün olması gereken bir borcu var. Ama herkes birbirinden destek bekliyor. Gelecek kişinin bir şeyler yapması lazım ki insanlardan yardım isteyebilsin. Gelen kişiler hiçbir şey yapmadan gidiyor. Hacı Murat Yümlü zamanında çok daha iyiydi. 13 gün kalmasına rağmen çok iyi işler yaptı. 1 milyonun üzerinde para harcadı. En azından beni buraya getirdi. Ona teşekkür ediyorum. Hakikaten güzel bir oyuncu grubu var. Bu oyuncu grubu destek gördüğü takdirde transfer tahtasının açılmasına da gerek yok, üzülüyoruz. Son maça bile çıkarken Orhan Şam gelmedi. Lamine Diarra, Tatos geldi bugün inanılmaz moralleri bozuk. 4-0 kaybeden bir takım görünümündeyiz. Kazanan değil. Kazandıkça zayıflayan bir kulüp var, camia var. Elazığspor sevdalılarının bence sahip çıkması lazım. Sağ olsun valimiz dönem dönem destek oldu bize. Çok faydası oldu. Belediye Başkanı Eskişehir maçı öncesi çok enerji verdi bize. Keşke Belediye Başkanımız biraz daha bizle ilgilenebilse. Çünkü bu şehre çok şeyler katmış bir insan. Ama ne olursa olsun bu kulübün yaşaması gerekiyor. İnşallah bundan sonraki süreç Elazığspor için iyi olur” ifadelerini kullandı.
“Öğlen aynı, akşam aynı yemeği yiyoruz”
Kaynak, Elazığ’da çok büyük şirketler olduğunu vurgulayarak, “Bura alınıp A.Ş yapılırsa holding gibi devam edebilir. Burası futbol kulübü, kazancı olan bir kulüp. Kazancı olan bir sanayi. Futbolu bir sanayi olarak düşünebilirsin. Trabzon bunun örneği, hakikaten sanayi olarak devam ediyor. Eskişehirspor’u taraftarı yaşatmaya çalışıyor. Onlarda da büyük sıkıntılar var. Çok daha kulüpler sıkıntıya girecek. Çünkü kötü yönetilen kulüplerin hepsi sıkıntıya girecek. En iyi kulüplerden bir tanesi Sivasspor, Gençlerbirliği bunlar hep kazanca dönüştürebilmiş. Doğru işler yaparsan her kulüp kar eder. Futbolda boyunu aşmazsan, ayağını yorganına göre uzatırsan oynanan futbol bir gelir kaynağı olabilir. Ama burada günü kurtarmaya çalıştığın zaman olmaz. Orhan gelmedi, haklı olarak. Neyin mücadelesini veriyorlar? Bu çocuklar çıkacak yarın ne halde oynayacak onu da bilmiyorum. Biz futbol oynamaya çalışıyoruz ama o günkü psikoloji, bugünkü psikoloji... 1 hafta boyunca o maça biz nasıl hazırlanıyoruz kimse bilmiyor. Çok kötü şartlarda uyuyoruz, uyanıyoruz. Öğlen aynı yemeği, akşam aynı yemeği yiyoruz" açıklamasını yaptı.