Beşiktaş Kulübünün yarın yapılacak olağanüstü seçimli genel kurulunda başkanlığa aday olan Serdal Adalı, rakibi Ahmet Nur Çebi'nin siyah-beyazlı camianın zekasıyla alay ettiğini söyledi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Serdal Adalı, Çebi'nin kendisini bir zihniyetin devamı olarak göstermeye çalışmasından rahatsızlık duyduğunu kaydederek, "Bir zihniyet lafıdır gidiyor. Ben kimsenin devamı falan değilim. Bunu söylemesi bile çok ayıp. Bu zihniyetin bir senesinde ben varsam 6,5 senesinde Sayın Çebi var. Mağdur edebiyatı yapmayacak. 1-1,5 seneyle herhangi bir zihniyetin devamı olunmaz. Madem böyle bir zihniyet vardı ama 7 senedir de o masada oturmuş. Madem memnun değildi o masada niye oturdu? Eğer böyle bir zihniyet varsa ve sen de bundan memnun değilsen 6,5 sene oturmasaydın o masada. Sayın Çebi bu camianın zekasıyla alay ediyor." şeklinde konuştu.
Çebi'nin siyah-beyazlı kulübün onursal başkanı Süleyman Seba'nın kabrini ziyaretini eleştiren Adalı, "Rahmetli Süleyman Seba'nın mezarına biz her zaman gidiyoruz. Seçim var diye gidip fotoğraf çektirip bundan faydalanmak gibi bir düşüncemiz yok. Her zaman o mezarı ziyaret eden bir ekibiz. Bunu da yanlış buluyorum. Ziyaretleri yaparsınız ama kabrin başında fotoğraf çektirip servis yapmazsınız." ifadelerini kullandı.
"O transfer yapıldığında ben cezaevindeydim"Çebi'nin Bebe ve Alves transferleri ile ilgili söylediklerine cevap veren Adalı, şunları kaydetti:
"Sayın Çebi'nin Bebe, Alves notları Fikret Orman'la rakip olarak girdiğimiz seçimden aklında kalmış. Herkes, Sayın Çebi'nin yönetimde olduğu 6,5 sene içinde herkesin hatırladığı, taraftarın 'Al gel' dediği isimleri hatırlıyor ama ben de buna benzer transferleri saymaya kalksam onlarca sayarım. O transfer yapıldığında ben cezaevindeydim. Önce açsın ona baksın. O bedeli Beşiktaş için ödedim. Bunun konuşulmasını da istemedim. Bunun üzerinden prim yapmaya gerek yok. Mağdur edebiyatı en nefret ettiğim şeydir. Ben hakkımı Beşiktaş'a zaten helal ediyorum. Onların bende hakkı varsa helal etmesini isterim. Başımıza böyle talihsiz bir olay geldi, ne yapalım. Sevgiyle geçen bu yollarda başımıza böyle şeylerin gelmesi de var."
"Sıkıntılı dönemi geçmek için ne gerekiyorsa yapılacak"Adalı, göreve gelmeleri halinde ilk işlerinin pazartesi günü yapılması gereken ödemeler olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Göreve gelmemiz halinde pazartesi günü sabahı bekleyen ödemelerin planını yaptık, şu anda hazır. Onunla ilgili çalışmalar, hazırlıklar yapıldı. Bu sıkıntılı dönemi geçmek için ne gerekiyorsa yapılacak."
"30 senelik yayın geliri verildi diye bir şey yok"Siyah-beyazlı kulübün 6,5 milyar liralık temliği ile ilgili konuşan Adalı, borcun ödenmesi halinde bu temliğin kalkacağını belirterek, şunları ifade etti:
"6,5 milyar liralık temlik, 900 milyon liralık bir yapılandırmaya karşılık verilmiş bir temlik. Bankalardaki borçlar 250 milyon liraya yapılandırıldı. Götürüp 250 milyon lira ödediğimiz zaman 6,5 milyar liralık temlik boşa çıkacak. Öyle 30 senelik yayın geliri verildi diye bir şey yok. Yanlış anlaşılma var orada. İlk başlangıcı 900 milyon liraydı yapılandırmanın, 900 milyon yerine 250 milyon olunca orada kaldı. Borcumuz bittikten sonra temlik kaldırılır. Bankadan 100 lira istediğiniz zaman 300 lira ipotek alıyor, 300 liralık garanti istiyor ki parasını size kullandırabilsin. Bunu çözmek tabii ki önceliklerim arasında."
Listesine aldığı isimlere kulübe verdikleri parayı alamayacaklarını söylediğini aktaran Adalı, "Listemdeki arkadaşlara 'Yönetimdeyken verdiğiniz paraları alamazsınız, alacaksınız gibi düşünmeyin.' dedim. Listeme giren profesyonel yöneticilerin haricindeki arkadaşlar da bunu bilerek girdi." ifadelerini kullandı.
"Bölünmüşlükle, parçalanmışlıkla şampiyon olmak zor"Siyah-beyazlı camianın birleştirilmesinin öncelikli görevi olduğunu söyleyen Serdal Adalı, bu konu ile ilgili görüşmeler yaptığını belirterek, şunları aktardı:
"Camianın birleştirilmesi birinci önceliğimiz. Divan başkanımızla da camianın ileri gelen büyükleriyle de görüşmeye devam ediyorum. Taraftarlarla da bir araya geldik. Oradaki sıkıntıyı da biliyorum. Taraftar, yönetim, genel kurul üyeleriyle geniş bir toplantı düşünüyorum. Bu işi bitirip beyaz bir sayfa açmak istiyorum. Herkesin birbirine saygıyla, sevgiyle sarıldığı bir Beşiktaş olması lazım. Kenetlendiğimiz zaman şampiyonluk daha kolay geliyor. Bölünmüşlükle, parçalanmışlıkla şampiyon olmak zor. Taraftar yüzde yüz takımın arkasında olacak, camia yüzde yüz yönetimin arkasında olacak. Yumruk gibi bir araya gelip mücadele edersek şampiyonluk daha kolay gelir. Kendi içimizdeki sıkıntılarla uğraşmaktan dışarıdaki sıkıntılarla uğraşmaya vakit kalmıyor. Evin içinde önce huzur gerekiyor."
Beşiktaş'ın haklarını savunurken pasif kalındığı yönünde eleştirilere cevap veren Serdal Adalı, şunları söyledi:
"Pasif kalındığı yok. Televizyonun önünde bunun şovunu yapmıyoruz. Bunun mücadelesini yapmamanın imkanı var mı? Federasyonla da Merkez Hakem Kurulu ile de bunun mücadelesi yapılıyor ama çıkıp başka kulüpler gibi ekran önünde konuşmuyoruz. Ancak anladım, yaptıklarımızı da anlatmak lazım. Bunun mücadelesi yapılıyor, herkes emin olsun. Kulüpler Birliğinin başkanıyken birtakım şeyleri söylemekte insan zorlanıyor olabilir. Fikret Orman onun sıkıntısını da zaman zaman çekti. Açıkçası yanlışın başından sonuna kadar mücadelesini verdim, vermeye de devam edeceğim. Yaptığımız mücadeleyi anlatmıyorduk ama bundan sonra anlatacağım."
"Vodafone'dan iyileştirme talep edeceğiz"Vodafone Park'ın tribün ile çatısı arasındaki boşluğu kapatma planından bahseden Adalı, şunları kaydetti:
"Vodafone'la ön görüşmeyi yaptık. Kısmetse statla ilgili ilk aksiyonlarımızdan biri çatı ile tribünün kapanması olacak. İzinlerle ilgili bir sorun yaşayacağımızı tahmin etmiyorum, izinlerini alacağız. Sözleşmeye göre şu anki mevcudun haricinde reklam verilecek yerler Vodafone'a ait. Bunu da Vodafone'a yaptırmaya çalışıyoruz. Ekonomi iyiye gittikten sonra sponsorluk konusunda Vodafone'dan iyileştirme talep edeceğiz."
"Zemin kısa sürede halı gibi olur"Vodafone Park'ın çimlerinde yaşanan soruna da değinen Adalı, "Çimin sıkıntılarının özü, hava sirkülasyonunun az olması. Çimin bütün sıkıntısı havasızlıktan. Aynı sorun Veliefendi'de de var. Dört tane gökdelen yaptılar, hastane yapıldı. Sirkülasyon kesilince aynı sıkıntı orada da çıktı. Havalanmadığı zaman hibrit aşırı ısınmadan doğal çimi yakıyor. Sararma, çürüme bu yüzden oluyor. Düzgün havalansa böyle bir şey olmayacak. Yapacağımız çalışmayla zemin kısa sürede halı gibi olur. Aynı çim Ümraniye'de var, aynı firma bakıyor. Aynı zamanda kaldırdık, aynı zamanda ektik. Her gün idman yapılıyor üstünde. Ona rağmen orada sıkıntı yok." değerlendirmesinde bulundu.
Öğrenci bileti uygulamasını hayata geçirmeyi istediğini belirten Adalı, "Bu seneye yetişir mi bilmiyorum. Passolig'le görüşme içindeyiz. Gelecek sene başından itibaren üniversiteli kardeşlerime ayrı bir tribünle indirimli bilet sözünü verebilirim. Koltukları kaldırmayı söylediğimden beri binlerce mesaj aldım, 'Merak etme biz söker, maçtan sonra takarız' diye. Koltukların kaldırılması halinde yüzde yirmi kapasite artışı sağlanacak." şeklinde konuştu.
Futbolu futbolun içinden gelenlerin yönetmesi fikrine olumlu baktığını dile getiren Adalı, "Hem yurt içinde hem de yurt dışında ciddi bir scout ekibimiz var. Mevcut ekipten memnunum. Eski futbolcularımızdan 1-2'sinin en azından kurmaya çalıştığımız futbol akademisinin idaresinde olmasını çok arzu ediyorum. Beşiktaşlı Sporcular Derneğinin 'Futbol yönetiminde futbolun içinden gelen, ekmeğini futboldan kazanan insanlar olması lazım.' diye açıklaması vardı, katılıyorum. Akademi ve profesyonel kısma, eski bir futbolcumuzu, takımımızın sembollerinden birini getirmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Transferde Fikret Orman'dan daha cimriyim"Dernek parası harcamakta cimri olduğunu belirten Adalı, "Transferde Fikret Orman'dan daha cimriyim. Kendi paramı çok dikkatli harcayan biri değilim ama Türkiye Jokey Kulübünde olsun Beşiktaş'ta olsun ne fuzuli yere çayını içiririm ne de çayını içerim." diye konuştu.
Beşiktaş'a yeni mülkler kazandırmak istediğini aktaran Adalı, "Önceliklerimizden biri yeni gayrimenkuller kazandırmak. Yeni idman merkezi için arazi bulmak, yeni bir yer daha kazandırmak. Sadece İstanbul'da olması şart değil Türkiye'nin her yerinde olabilir. Beşiktaş'a gelir getirsin yeter." değerlendirmesinde bulundu.