TBMM'de kabul edilen ve tartışmalara yol açan Siber Güvenlik Kanunu, şimdi Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) incelemesine sunulacak. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kanunun ifade özgürlüğünü ve haber alma hakkını kısıtladığını belirterek, yasanın "bütününün sorunlu" olduğunu vurguladı.
Kanun Ne Getiriyor?
Geçtiğimiz günlerde TBMM'de kabul edilerek yasalaşan Siber Güvenlik Kanunu, siber güvenliğin sağlanmasına yönelik önemli düzenlemeler içeriyor. Bu düzenlemelerin başında, yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesi geliyor. Ayrıca, sır saklama yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya görev ve yetkilerini kötüye kullananlar için 8 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
CHP'den Anayasa Mahkemesi Hamlesi
Kanunun yasallaşmasının ardından CHP'den sert bir açıklama geldi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kanun maddelerinin Anayasaya aykırı olduğunu savunarak, yasanın AYM'ye taşınacağını duyurdu.
“Bu Yasa Kabul Edilemezdi”
Murat Emir, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Yasalaşan siber güvenlik teklifi son derece önemli sorunlar içeren ve siber güvenliğimize katkı vermeyecek bir yasa teklifidir. Türkiye'nin değişen çağa göre bir siber güvenlik yasasına ihtiyacı var; ancak bu yasanın kapsamı, kuruluşu ve yetkileri böyle olmamalıydı.”
Eleştirilen Maddeler Neler?
CHP'li Emir, özellikle şu maddelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti:
Siber Güvenlik Başkanı'nın Verilere El Koyma Yetkisi: "Bir bürokratın, başkanın yetkisine bağlamak olacak şey değildi. Hukuk devletinde kişilerin dokunulmazlığı vardır."
Veri Sızıntısı İddialarında Hapis Cezası: "Zaten dezenformasyon yasası ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu var. Bir kişinin veri sızıntısı olduğunu bildiği halde söylemesi durumunda yargılanacaklar. Bu akıl almaz bir madde."
Haber Alma Hakkının Kısıtlanması: “Veri sızıntısı iddiasında bulunan kişilerin cezalandırılması, haber alma hakkını ve ifade özgürlüğünü sınırlar.”
Dezenformasyon Yasası ve Veri Sızıntısı İddiaları Tartışılıyor
CHP'li Emir, Türkiye'de zaten dezenformasyon yasasının bulunduğunu ve veri sızıntısı iddialarının yargılanmasının gereksiz olduğunu savunuyor. Ayrıca, gazetecilerin ve bilim insanlarının zaman zaman ortaya çıkardığı ve başlangıçta reddedilen ancak daha sonra doğrulanan veri sızıntıları örneklerini de hatırlatarak, bu türden yasal yaptırımların ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını belirtti.
Şimdi Ne Olacak?
CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasıyla birlikte, Siber Güvenlik Kanunu'nun hukuki açıdan incelenmesi süreci başlayacak. AYM'nin kanunla ilgili kararının ne olacağı ve bu durumun yasanın uygulanabilirliğini nasıl etkileyeceği merak konusu.