Sağlıkçıların sessiz yürüyüşlerinde 14. hafta
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Erzurum’da görevli sağlık çalışanları sessiz yürüyüşlerinin 14. haftasında bir araya geldiler.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde toplanan sağlık çalışanları ve vatandaşlar ellerindeki pankart ve dövizlerle polikliniklere kadar sessiz yürüyüş yaptılar. Zaman zaman hasta ve hasta yakınlarının da destek verdiği yürüyüş sonrası bir açıklama yapıldı. Hazırlanan broşürler koridorda bekleyenlere dağıtılarak boykot konusunda destek istendi.
Grup adına konuşan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Kübra Göğebakan, Gazze’yi unutmayan sağlık çalışanlar olarak bir araya geldiklerini belirterek, “Acilen bir söylem ve eylem birliğine varılmalı, Gazzeli bebeklerin üzerine silah olacak demirleri gemi gemi İsraile taşımak artık terk edilmeli, yoğun bakımdaki zavallıları elektriksiz bırakarak öldüren İsrail’e giden elektrik ülkemizden sağlanmamalı, devlet olarak İsraille gerçekleşen bilimum ticari ve hukuki ilişkileri durdurulmalıdır. Boykot çağrısı yapıyoruz. Her birey yıllar geçse bile boykottan vazgeçmemeli, farkında olarak bir kuruşunu bile bu zulme dahil etmemelidir. Herkesi sağlık alanında boykota çağırıyoruz. Hekimler olarak bizler ve hastalar olarak sizler İsrail yandaşı olduğunu ifade eden hatta direkt olarak İsrail ordusuna yardım yaptığını açıklayan ilaç ve tıbbi malzeme firmalarının bütçesine bütçe katmamak için çaba göstermeliyiz” dedi.
“Hepimiz birlik içinde olmalıyız”
Göğebakan, herkesi İsrail’in Filistin halkına karşı yapılan zulme karşı tek ses olmaya davet ederek, sözlerine şöyle devam etti “Filistinli yetkililerin kaydını tutabildiği kadarıyla 7 Ekim’den bu yana 28 bin 576 kişi öldü mü yoksa İsrail tarafından öldürüldü mü? İsrail 28 bin kişinin yaşam hakkını elinden aldı, doğrusu bu! 68 bin 291 kişi yaralandı mı diyeyim? Hayır! 68 bin kişi muhtemelen yeterince ulaşamayacakları sağlık hizmetine muhtaç hale getirildi. 123 ambulans tamamen kullanılmaz hale geldi deyip geçemem tabii ki! İçinde gözyaşı ve acıya ek olarak hastaneye kavuşma umudu taşıyan, dokunulmazlığı olan ambulansları İsrail kalleşçe bombaladı diyeceğim 340 sağlık çalışanı öldü dersem haksızlık etmiş olurum. Dünyanın en ahlaksız ordusu; dünyanın en zor mesleği olan “Gazze’de sağlık çalışanı olmak” görevini yapan kahramanları katletti demeliyim. Bin’den fazla çocuğun bacağı kesildi deyip geçemem tabii ki, 1000’den fazla çocuk ömrünü bedenen yarım ama ruhen bizden daha tam olarak sürdürürken eksik uzvuyla ilgili yaşadığı her zorlukta İsrail’e kahredecek diyeceğim, tabi eğer ömrü olursa 150 sağlık kurumu tahrif oldu dersem sığ bir cümle olur.”