Tarih: 24.07.2019 10:34

Yüzdeki kırışıklıklar kaderiniz olmasın

Facebook Twitter Linked-in

Op.Dr. Defne Erkara, yüzdeki kırışıklıkların çözümünün botoks uygulaması olduğunu söyledi.

Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Defne Erkara, “Yaşın ilerlemesi ile birlikte yüzde meydana gelen bazı deformasyonların çözümü için kozmetik ve estetik sektörleri pek çok ürün geliştiriyor. Bunların en popüler olanları botoks ve dolgu. Yüzümüz bizim dışa açılan vitrinimiz. Yaşla ve özellikle güneşin olumsuz etkileriyle yüzde doku kaybına bağlı çökmeler, sarkmalar ve kırışıklıklar meydana gelir. Koruyucu krem ve bakımlarla bunlara bir yere kadar dur denebilirse de bir yerden sonra müdahale gerekir. Yapılacak işlemlerin başında botoks ve dolgu gelir” dedi.

Kısaca botoks olarak bilinen botulinum toksininin kas içine uygulanarak yüzde meydana gelen kırışıklıkları düzelttiğini ifade eden Dr. Erkara, “Genellikle 30 yaş civarında başlanması gereken bir uygulama olan botoksa erken kırışıklık söz konusuysa daha önce başlamakta yarar vardır. Çünkü oluşan kırışıklık bir süre sonra kalıcı hale gelebilir. Bu durumda çözüm için daha radikal önlemlere ihtiyaç duyulur. Ortalama 6 aylık periyotlarla yapılması önerilen botoks uygulaması pek çok kadın ve erkek için yüz bakımının vazgeçilmezleri arasına girdi. Kalıcı bir yan etkisi de olmadığı için pek çok kişi bu uygulamayı hayat rutinine sokmuş durumda. Dolgu uygulaması ise özellikle kaş arası, yanak, dudak, göz altı ve nasolabial bölge dediğimiz dudak kenarlarındaki sarkma ve doku kayıplarında çok etkilidir. Zaten vücutta var olan bir madde olan hyaluronik asit içerikli dolgular ihtiyaç duyulan bölgeye uygulanarak bu bölgelerdeki sorunlar giderilir. Dolgu işlemi de ortalama 12-18 ayda bir tekrarlanmalıdır. Dolgu uygulamasının da iğne yerinde kızarıklık, minik şişmeler ve nadir de olsa morluk haricinde bir yan etkisi yoktur. Botoks ve dolgu işlemleri çoğu kişide kombine olarak uygulanır. Özellikle kaş arasında oluşan derin çizgilerde öncelikle botoks uygulayıp, 1 hafta sonra dolgu ile doku eksiği tamamlanır. Böylece düz bir görünüm elde edilmiş olur. Göz çevresinde ise botoksu göz kenarındaki kaz ayaklarının giderilmesinde öneriyoruz. Beraberinde göz altında çökme ve morluk varsa göz altı ışık dolgu ile bunu gidererek daha parlak ve aydınlık bir bakışa kavuşmak mümkün olur” diye konuştu.

İnce dudaklı kişilerde dolgunluğu sağlamak için uygulanan dudak dolgusunun aslında yapısal bir durum olan ince dudakları dolgunlaştırmaya yaradığını kaydeden Dr. Erkara, “Dudak kenarında yaşla ortaya çıkan gülme çizgileri ise nasolabial dolgu ile düzeltilir. Bazı kişiler elmacık kemiklerinin daha dolgun olmasını sever. Bu durumda da dolgu bize yardımcı olmaktadır. Yüz estetiği tam olarak sağlayabilmek için botoks ve dolgu çok önemlidir ama çoğu kişide bunlara destek olacak bazı uygulamaları da ihmal etmemek gerekir. Bunların başında cilt bakımı, mezoterapi ve prp uygulamaları gelir. Cilt bakımı ile ölü deriler atılarak derinin nefes alması ve kendini yenilemesi sağlanır. Mezoterapi daha çok koruyucu, prp ise daha çok tedavi edici uygulamalardır. Son olarak da yaz bitiminde koyulaşmış yüz derisine kimyaal peeling uygulanır ve böylece daha frsh bir yüz cildine kavuşulmuş olur. Tabi tüm bu uygulamaların bir doktor tarafından tespit edilip uygulanması gerekir. Hem doğru tedavi, hem uygun işlem, hem de olası zararlı etkilerden korunmak ve gerekirse tedavisi için bu şarttır” açıklamalarında bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —