Diyetisyen Ferdi Öztürk, yanlış beslenme alışkanlıklarının kansere zemin hazırladığını söyledi.
Özel Asya Hastanesi Diyetisyen Ferdi Öztürk, “Kanser, vücuttaki hücrelerin denetimden çıkıp vücudun diğer bölümlerinden bağımsız ve kontrolsüz bir biçimde büyümeye başladığı bir hastalıklar grubudur. Birçok kanser hastasının ölüm sebebi aslında tümörün orijinal bölgesindeki yayılmadan çok vücudun diğer bölgelerinde metastaz(sıçrama, yayılma ) yapmasıdır. Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan kanserin 200’den fazla türü vardır. Kanser hücreleri, normal vücut hücreleri gibi gelişmeye başlar. Kanser bakterilerden virüslere, radyasyondan kalıtıma, çevresel faktörlerden beslenme alışkanlığına ve kimyasallara kadar birçok faktör kanser oluşumunda suçlanmaktadır. Her kanser türünün kendine özgü belirtileri bulunmakla birlikte hepsinin ortak yönü kontrolsüz çoğalan bu hücrelerin normal işlevi olan hücreleri öldürmesidir. Bunun sonucu olarak doku ve organizmaların ya işlevleri bozulur ya da bu işlevler tamamen ortadan kalkar” dedi.
Kanserin nedenlerinin yüzde 5-10 genetik, yüzde 90-95 çevresel olduğunu ifade eden Öztürk, “Sigara dışındaki en önemli kanser nedeni diyet-kilo-fizik aktivite bileşenlerinden oluşan beslenme ile ilgili alışkanlıklardır. Beslenme, sadece tüketilen gıdalar olarak algılanmamalıdır. Uygun olmayan beslenme alışkanlıkları fazla kiloluluk ve obeziteye neden olabilir. Fazla kiloluluk ve obezitenin kanser riskini artırdığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Kanser ülkemizde sıklıkla görülen hastalıklar arasında ikinci sırada yer almaktadır. Birçok nedeni olan hastalığın beslenmeyle ilişkisinin çevre koşulları dikkate alınmadığı takdirde yüzde 35, alınması halinde de farklı kaynaklara göre yüzde 75’e varan oranlarda olduğu görüşü bulunmaktadır. Hastalık oluşmadan önce beslenme açısından alınacak önlemler: Özellikle kolon, prostat ve meme kanserlerinin oluşumunda yağın etkisi büyüktür. Diyette yağdan gelecek enerji yüzde 30’u geçmemelidir. Aşırı karbonhidratlı besinler (şeker, nişasta vb.) diyette sık tüketilmemelidir. Kurubaklagiller, mor renkli meyveler ve sebzeler diyetten eksik edilmemelidir. Doğal antioksidanlara lahana, karnabahar, turp, sarımsak ve özellikle brokoli diyette eksik edilmemelidir. Aşırı tuz tüketimi, salamuralar, nitrit-nitrat ilave edilmiş(sosis, salam) besinlerden kaçınılmalıdır. Diyetin mineral ve vitamin içeriğine dikkat edilmelidir. Özellikle E vitamini (badem, ceviz, fındık, ıspanak, roka , tere, marul, kivi, domates) , A vitamini (lahana, brokoli ,havuç, kuru kayısı) ve C vitamininden (yaban mersini, limon, greyfurt, kuşburnu, yeşil biber) diyette yeterince bulunmalıdır. Antioksidan içeren siyah ve yeşil çay da eksik edilmemelidir” açıklamalarında bulundu.