Op. Dr. Diren Çelik, yanak estetiği hakkında bilgi verdi.
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Diren Çelik, “Kadın liderlerin en güzeli ve Roma imparatoru Marcus Antonius’un hayatının aşkı Kleopatra ismini cerrahi bir teknikte yaşatıyoruz. “Cleopatra face”, dediğimiz yöntem aslında bir kaç tekniğin bir arada kullanımı olarak düşünülmeli. Yanak bölgesinin üç problemli alanına yapılan dokunuşlarla zarif bir yüz amaçlanıyor. Tabi ki tüm hastalarımıza bu teknikleri aynen kullanmaktansa, talepler ve estetik kurallar çerçevesinde özelleştirmek her zamanki gibi asıl prensibimiz. Cleopatra face, aslında sadece bir gamze değil, üst yanak, alt yanak ve çene köşelerini de içine alan geniş bölgenin tekrar şekillendirilmesi. Bişektomi ile elde edilen fazla yağ dokusunun gerektiği oranda elmacık kemiklerinde veya nazolabial oluklarda kullanılmasının yanı sıra, çene köşelerine ihtiyaç dahilinde uygulanacak botoks enjeksiyonu ile oval ve zarif bir yüz, yani bir gamzeden daha fazlasını, genel bir etki oluşturmayı amaçlayan prosedürler topluluğu. Yanaklar ve burun yüzün ana hatlarını belirler. Özellikle yüz şeklini tanımlamakta kullandığımız terimler (oval yüz, yuvarlak yüz) yanak dolgunluğunun derecesi ile değişiklik gösterebilir. Kafa şekli nasıl olursa olsun dolgun bir alt yanak, yuvarlak bir yüz görünümü ortaya çıkarmaktadır ki, bu da çoğu insanın hoşuna gitmez” dedi.
Yanak estetiği dendiği zaman akla gelecek olan üç bölge olduğunu ifade eden Dr. Çelik, “Bir tanesi üst yanak olarak da tabir edebileceğimiz elmacık kemiklerinin üzeri, ikinci bölge alt yanak olarak tanımlayacağımız bukkal bölge ve son olarak da yüzün genişliğini ciddi olarak değiştirebilen çene kemiği köşelerindeki kalın kas dokusu. Ülkemizde özellikle en sık sorun olduğu düşünülen alt yüz bölgesinde dolgunluk kolay bir operasyonla (bişektomi) ortadan kaldırılabilir. Ağız içinden yanak iç kısmından açılacak küçük bir delikten “buccal fat pad” olarak bildiğimiz yağlar alınabilir ve Avrupa ülkelerinde daha sık gördüğümüz yanaklara ulaşılabilir. Genel anestezi almadan sedasyon altında yapılabilen ve yaklaşık 20 dakika süren bu operasyondan bir kaç saat sonra pansuman dahi olmadan hayata dönmek mümkündür. Sadece bir kaç günlük çok belli olmayan bir şişlik iyileşme sürecinde görülebilir. Tam olarak sonucun görülmesi ise bir iki ay arasında değişecektir. Üst yüz bölgesinde ise tam tersi şikayetler görülmektedir. Elmacık kemiği üzerinde bulunan bölgede siliklik sıklıkla problem oluşturur. Bu bölge için yağ enjeksiyonları ve dolgu uygulamaları sorunumuzu kolaylıkla çözer. Çene kemiği köşelerinde bulunan ve genellikle yapısal olsa da dişleri sıkmaya bağlı olarak gelişebilen masseter kasının kalınlaşması veya kalın olması yüz genişliğini arttırıcı bir etki oluşturur . Bu bölgeye yapılacak botoks uygulamaları bu şikayeti geçici de olsa giderebilecek kolay bir tedavi yöntemidir. Bu üç farklı bölge ve uygulama yöntemleri hastalarımızın şikayetleri ve bizim öngörülerimize göre planlanarak tasarlanır. Sonuç olarak, bu yöntemler ile kısa sürede çekici bir yüz şekli oluşturmak hem bize hem de hastalarımıza oldukça yüksek bir tatmin imkanı sunuyor” açıklamalarında bulundu.