Tarih: 20.02.2019 10:07

Vajinismus kaderiniz olmasın

Facebook Twitter Linked-in

Op.Dr. Meltem Aksu Sönmezer, vajinismus probleminin fiziksel bir engel değil psikolojik bir problem olduğunu söyledi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Meltem Aksu Sönmezer, “Vajinismus problemi fiziksel bir engel olmamasına rağmen kadının korku, kaygı ve endişelerinden dolayı istem dışı kasılarak cinsel ilişkiye izin vermemesi ve cinsel ilişkiye girememesi olarak tanımlanmaktadır. Bilinç altındaki korku ile kadının vücudunda ve vajen bölgesinde kontrol dışı kasılmalar oluşur. Vajinanın girişindeki kasların kasılmasının yanında tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali de oluşmaktadır. Bu durumda ilişkiye girecek olan kadın bacaklarını sıkıca kapatır ve eşini iterek cinsel ilişkiye izin vermez” dedi.

Vajinismusun büyük oranda psikolojik bir problem olduğunu ifade eden Op.Dr. Sönmezer, “Kadınların küçük yaşlardan itibaren kazandıkları cinsel ilişki sebebiyle bekaretini kaybetme korkusu veya etraftan duydukları cinsel ilişkinin çok ağrılı olduğuna dair yanlış bilgiler nedeniyle kazanmış oldukları kaygı ve korkular, ilerleyen yaşlarda da devam eder ve cinsel ilişki zamanı geldiğinde karşılarına cinsel ilişkiyi reddetme yani vajinismus olarak çıkar. Vajinismus nedeniyle ilişkiye giremeyen birçok kadın, vajinasının girişinde bir duvar olduğunu bunun da muhtemel kızlık zarı olduğunu veya vajinasının çok dar olmasından dolayı ilişkiye giremediğini düşünür. Vajinal darlık nedeniyle cinsel ilişkiye girememek gibi bir durum söz konusu değildir çünkü vajina yapı itibariyle esnek bir organdır ve doğumda bir çocuğun başını çıkaracak kadar genişleyebilir (ki bu yaklaşık 10 kat genişleme demektir). Toplumda çok nadir görülen bir durum olan kapalı kızlık zarı ise bir jinekolog tarafından çok kolay tanısı konulan doğumsal bir kızlık zarı anomalisidir. Lokal anestezi altında kapalı kızlık zarı açılarak basit bir şekilde tedavi edilir. Cinsel ilişkiye engel olabilecek nadir organik sebeplerden olan kapalı kızlık zarı nedeniyle , cinsel ilişkiye giremeyen her kadının öncelikle bir jinekoloğa bu tarz bir problemin kontrolü için başvurması gerekir” diye konuştu.

Son zamanlarda rağbet gören bir tedavi şekli olan vajene botox uygulamalarının vaginayı çevreleyen kaslarda uzun süren bir gevşeme yapması nedeniyle tercih edilmiş ancak vajinismus sorununu çözmekte etkili olmadığını kaydeden Op.Dr. Sönmezer, “Çünkü vajinismus psikolojik bir problemdir ve mutlaka kişinin psikoterapi yani cinsel terapi alması gerekmektedir. Psikolojik bir problem olması nedeniyle bu hastalara verilen sakinleştirici ilaçlar, antidepresan ilaçlar fayda sağlamak yerine yan etki olarak cinsel isteği azaltabilir. Bu nedenle tek başına önerilmez, cinsel psikoterapiye ek olarak başlanabilir. Kas gevşeticiler veya alkol alıp gevşeyerek cinsel ilişkiye girme çabaları da hep hüzün ile sonuçlanır” ifadelerini kullandı.

Çok kolay tedavi edilebilen bir sorun olan vajinusmusun bu tip yanlış bilgi ve denemelerle büyüdüğünü ve çiftleri çözümsüz bir kısır döngü içine soktuğunu belirten Op.Dr. Sönmezer, “Kadın kendisinde eksiklik olduğu duygusu ve suçluluk duygusu ile ümitsizliğe karamsarlığa girerken erkek de eşi tarafından istenmediği düşüncesi ile eşine karşı her gecen gün artan öfke duymaya başlar ve bu öfke başka kadınlarla ilişkiye girme hatta duygusal aldatmalarla sonuçlanabilir. Vajinismus son derece basit tedavisi olan ve yüzde yüz tedavi edilebilen bir durumdur. Tedavi edilmediği takdirde, evlilik hayatını kabusa çeviren ve evliliklerin bitmesine yol açabilecek kadar ciddi bir soruna dönüşür. Bu nedenle çiftlerin vakit kaybetmeden cinsel terapist kimliği olan bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalarını önemle öneririm” şeklinde konuştu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —