Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, uykusuzluk problemine dikkat edilmesi konusunda uyarılar da bulundu.
Zi&On Psikiyatri Akademisinden Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, “Uykuya dalma güçlüğü, uykuyu sürdürme güçlüğü, sabah erken uyanma ve uykunun dinlendirici olmaması biçimlerinde ortaya çıkabilir. Kişinin mesleki ve sosyal işlevlerini bozarak yaşamı olumsuz etkileyebilir ve bu durumun en az 1 ay sürmesi ile uykusuzluk tanısı konulur. Dinlenmek için yeterli olan uyku miktarı kişiden kişiye değişkenlik göstermekle birlikte uykunun 6 saatin altında olması ve haftada en az 3 defa var olması tanı için ölçüt olarak kabul edilir” dedi.
Uykusuzluk toplumda yüzde 20 oranında rastlanan bir sorun olduğunu ifade eden Dr. Demirci, uykusuzluğun nedenlerini şöyle sıraladı:
“Birçok faktör uykusuzluk sebebi olabilir: Mükemmeliyetçi kişilik özellikleri, Yüksek kaygı düzeyi, Uyku apne sendromu, Huzursuz bacak sendromu, Uyarıcı ilaçlar, uyuşturucu maddeler, Düzensiz çalışma saatleri, Biyolojik ve genetik faktörler en sık rastlanan nedenlerdir. Kahve, çay, çikolata, nikotin, ortam sıcaklığı, gürültü, parlak ışık gibi etkenler de kişinin biyolojik yatkınlığına göre uykuyu bozabilirler. “İyi uyumam lazım, ya yine uyuyamazsam” şeklinde kaygılı düşünceler, uykuya dalmayı güçleştiren en önemli etkenlerden biridir. Ayrıca depresyonun bir belirtisi olarak da uykusuzluk gözlenebilir, bu durumda depresyonun diğer belirtilerinin dikkatle incelenmesi gerekir.”
Uykusuzluk sorunu olan kişiler de genellikle halsizlik, dikkat eksikliği gibi problemlerin görüldüğünü kaydeden Dr. Demirci, “Diğer görülen sorunlar ise, İş veya okul ile ilgili performans zayıflığı, Gündüz uyku hali, Motivasyon kaybı, Araç kullanırken ya da çalışırken hata yapma eğilimi (iki kat daha fazla trafik kazası riski), Gerginlik, sinirlilik, Ek olarak; kalp krizi, kalp yetmezliği, hipertansiyon, diyabet, obezite, inme, kronik akciğer hastalığı gibi hastalıklar da uykusuzluk sorununda sık olarak ortaya çıkar. Bütün bu olumsuz sonuçlara rağmen kronik uykusuzluk yaşayanların sadece yüzde 5’i sağlık hizmeti için başvurmaktadır. Bu kişilerin yarıya yakını uygunsuz ilaç kullanımı ile ya da alkolle sorunla baş etmeye çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
Uykusuzluk problemi ile öncelikle uyku hijyeninin sağlanmasına çalışılarak başa çıkılacağını anlatan Dr. Demirci, “Bu yönde yapılabilecek önerilerden bazıları şunlardır: Sadece uykunuz geldiğinde yatağa gidin. Uykuya dalmak için ortalama 15 dakikadan fazla beklemeyin, bu süre zarfında uyuyamazsanız başka bir odaya geçip başka bir şeyle meşgul olun. Her gün aynı saatte uyanın, gerekirse alarm kurun. Gündüz uyuklamayın. Gece boyunca saati kontrol etmeyin, bu uyuyamama kaygınızı arttıracaktır. Saat 17:00’den sonra kahve, çay, çikolata, kola tüketmeyin” açıklamalarında bulundu.