Doç.dr. Aydın Köşüş Ve Doç.dr. Nermin Köşüş, Tüp Bebek Tedavisi Hakkında Bilgi Verdiler
Doç.Dr. Aydın Köşüş ve Doç.Dr. Nermin Köşüş, tüp bebek tedavisi hakkında bilgi verdiler.
Doç.Dr. Aydın Köşüş ve Doç.Dr. Nermin Köşüş, “Sağlıklı bir gebelik ve sağlıklı bir bebek sahibi olmak her ailenin en büyük arzusudur. Pek çok ailede herhangi bir sıkıntı yaşanmadan gebelik oluşurken, çiftlerin bir kısmında gebe kalma zorlaşır ya da gecikir. Ancak gelişen tüp bebek teknikleri sayesinde artık günümüzde bebek sahibi olamayan kadınları gebelik elde edebilmeleri kolaylaşmıştır. Tüp bebek Ankara’da pek çok hastanede ve tüp bebek merkezinde yapılmaktadır. Biz hastalarımızın tüp bebek tedavisini anlaşmalı olduğumuz tüp bebek merkezlerinde gerçekleştirmekteyiz. Tüp bebek tedavisi erkekten alınan sperm ile kadından alınan yumurtanın laboratuvar ortamında döllenmesi ve oluşan embriyonun rahim içine yerleştirilmesidir. Bu tedavi Ankara tüp bebek doktorları tarafından yapılmaktadır. Tüp bebek tedavisi için merkezimize başvuran çiftler detaylı bir muayeneden sonra gerekli tedavi şekli belirlenmektedir. Tüp bebek tedavisi hastadan hastaya değişmekle beraber 15-20 gün arasında değişen bir süreçte tamamlanır. Tüp bebek tedavisi günümüzde oldukça yaygın olarak kullanılan bir tedavi şeklidir. Kadında ve erkekteki problemlerden kaynaklanan infertilite problemi yanında hiçbir neden bulunamayan ve çocuk sahibi olamayan çiftlerde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Tüp bebek tedavisi şu durumlarda kullanılır: Nedeni açıklanamayan infertilite, kadınlarda tüplerinin tıkalı olması, kadında yumurtlama bozuklukları, herhangi bir nedenler oluşan düşük yumurtalık rezervi, ileri kadın yaşı, ileri derecede endometriyozis hastalığı, sperm sayı ve kalite bozukluklarında, 3-6 defa uygulanan aşılama tedavisi sonrası, ailede genetik geçişli hastalık öyküsü olması” dedi.
Tüp bebek tedavisinde çeşitli ilaçlarla (Gonal-F, Puregon, Menopur, Fostimon) kadının yumurtalıklarının uyarılması sağlandığını ifade eden Doç.Dr. Köşüş, “Yumurtalıkların uyarılmasının amacı, embriyo oluşturmaya aday çok sayıda yumurta elde etmektir. Yumurtalar toplanarak laboratuvar ortamında döllenir. Tüp bebek tedavisinde erkek ve kadın üreme hücreleri vücut sıcaklığındaki, uygun bir ortamda 48 saat bekletilir. Bu sürede elde edilen yumurtaların yaklaşık yarısında döllenme oluşur. Bu döllenmiş yumurtalar embriyo (cenin) olarak adlandırılır ve son hedef olan kadın rahmine yerleştirilir. Embriyolar rahim içerisine rahim ağzından ince bir katater ile yerleştirilir ( Embriyo transferi ). Bu işlemler sonucu kadınların yaklaşık yüzde 50’sinde gebelik oluşur. Transfer edilen embriyo sayısının artırılması çoğul gebelik riskini artırmaktadır. Bu sebeple ülkemizdeki yönetmeliklere göre 35 yaş altı kadınlarda 1 embriyo, 35 yaş ve üzerindeki kadınlara ise 2 embriyo transferi yapılmaktadır. Tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlerin dikkatle değerlendirilmesi sonrası rutin bir protokol yerine kişiye özel tüp bebek tedavisi uygulanmalıdır. Her hastaya aynı tedavi uygun olmayabilir. İlaç dozları ve uygulanacak protokol hastaya göre belirlenmelidir” diye konuştu.
Kişiye özel tedavi protokolü uygulandıktan sonra günümüzde en sık uygulanan tüp bebek tedavi yönteminin mikroenjeksiyon yöntemi olduğunu kaydeden Doç.Dr. Köşüş, “Bu yöntemde mikroskop altında özel aletlerle yumurta içine bir adet sperm enjekte edilir. Bu yöntemle tüm yumurtaların döllenme ihtimali daha yüksektir. In vitro fertilizasyon bir diğer tüp bebek tedavisidir. Ancak günümüzde mikroenjeksiyon tekniği yaygın olarak kullanılmakta ve başarı oranı daha yüksek olduğundan nerdeyse hiç kullanılmamaktadır. Bu yöntemde de özel ortamlarda bulunan yumurta çevresine bol miktarda sperm bırakılarak en sağlıklı spermin yumurtayı döllemesi beklenir. Tüp bebekte başarı hastanın yaşına, kısırlık nedenine, embriyo kalitesine, daha önce gebelik geçirmiş-doğum yapmış olmasına bağlı değişir. Ortalama başarı yüzde 25-60 arasında değişir. 40 yaş altındaki kadınlarda, embriyo kalitesi iyi olanlarda, daha önce doğum yapmış olanlarda tüp bebeğin başarısı daha yüksektir. Embriyo transfer edilen çiftlerde 37 yaş altı, yumurtalık rezervi iyi bir anne adayında başarı şansı yüzde 40-60 iken, 40 yaş üzerinde bu şans yüzde 5-15 civarındadır. İleri yaş, sigara, alkol, ilaç kullanımı, aşırı kafeinli içecekler, bazı hastalıklar ve fazla kilo ise tüp bebekte başarıyı yaştan bağımsız olarak azaltmaktadır. Tüp bebek tedavisinin bilinen bir sınırı yoktur. Ancak çiftlerin maddi durumları ve psikolojik faktörlerin uygunluğu çok önemlidir. Uygun durumlarda ortalama 7-8 kere tüp bebek tedavisi yapılabilir. Ancak erkekten hiç sperm elde edilemediyse veya kadında hiç yumurta kalmamışsa tekrar denemenin bir anlamı yoktur. Öte yandan kaliteli embriyo oluşturabilen ve önemli bir rahim hastalığı olmayan kişilerde üst sınır koymak doğru değildir, 8-10. denemede başarılı olmuş çiftlere de rastlamaktayız. Ancak dördüncü denemeden sonra gebe kalma şansında belirgin azalma olduğunu da unutmamak gerekir” açıklamalarında bulundu.