Prof. Dr. Bülent Berker, tüp bebek tedavisinin ailelere mutluluk verdiğini söyledi.
Sonuç alabilmek için tüp bebek tedavisini yarım bırakmamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Bülent Berker, “Yaklaşık olarak 20 yaşından itibaren tüp bebeğe başlanabilir, 45 yaşına kadar adet görüyorsa bir bayan tüp bebek tedavisi yapılabilir. Tüp bebek tedavisi yapılmasının hastaya gösterilmiş hiçbir tıbbi zararı yok. O nedenle iki veya 3 adet gördükten sonra 2-3 ay sonrasında tüp bebek tedavisi hemen tekrar yapılabilir, hatta yapılmalıdır. Çünkü başarıyı sağlayabilmeniz için vermiş olduğunuz tedavinin etkisini belki birkaç ay sonraki dönemde göreceksiniz. Çünkü bir yumurta hücresi yaklaşık olarak 120 günde ortaya çıkıyor. Sizin bugün vermiş olduğunuz ilacın etkisi belki 120 gün sonra gelişecek olan yumurtayı etkileyecek. Tüp bebek tedavilerinde gebelik oluşmamışsa moral bozukluğundan dolayı araya uzun süre koyamamak lazım. 2-3 ay süreyle tüp bebek tedavisi denenebilir. Benim 17 kez tüp bebek tedavisi yaptırmış en sonunda bebek sahibi olmuş hastam vardır. Çokta mutlu. Demek ki tüp bebek tedavisi çocuğumuzu doğuruncaya ve bebeğimizi eve götürünce bitiyor. Yoksa tüp bebek tedavisi sayıyla alakalı bir tedavi değil” diye konuştu.
“Tüp Bebek Tedavisi Ülke İçin Pahalı Bir Tedavi Değil”
Tüp bebek tedavisine sınırlama getirilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Bülent Berker son olarak şunları söyledi: “SGK daha önce 3 tane tedaviyi ödüyordu, şimdi iki tedaviyi ödüyor. Örneğin Belçika’da 6 tüp bebek tedavisi ödeniyor. İsrail’de kaç tane çocuğunuz olursa olsun, Fransa’da kaç tane çocuğunuz olursa olsun yine tüp bebek tedaviniz ödeniyor. Şunu demek istiyorum tüp bebek tedavisine ülkemizin harcadığı para beklide sadece bir antibiyotik için ülkemizin ödediği para kadardır. Tüp bebek tedavisi bütün bin nüfusu kapsamıyor. Nüfusumuzun sadece yüzde 10’u bundan etkileniyor. Ama antibiyotik bütün ülke tarafından kullanılıyor. Tüp bebek tedavisi ülke için pahalı bir tedavi değil. Morali yükselmiş, istediğini elde etmiş, sağlıklı bebekler yetiştirmiş ailelerin oluşturacağı dinamiğin ülkemize getireceği katma değeri düşünürsek bence bu para hiçbir önemi olmayan bir rakam, çok yüksek bir rakam değil. Onu rahatlıkla söyleyebilirim. Ama tabi ülkemizin de kendine has şartları var. Dolayısıyla umuyoruz ki bu tedavi sayısı ve uygulaması değişecek.”