Op.Dr. Meltem Aksu Sönmezer, aşırı zayıf veya aşırı kilolu olmak gebelik kayıplarında bazı nedenler olduğunu söyledi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Meltem Aksu Sönmezer, “Tekrarlayan gebelik kaybı , bir kadının ardışık iki veya daha fazla sayıda gebelik kaybı yaşadığını ifade eden bir tanımlamadır. Gebelik kaybı ise 20.gebelik haftasından önce düşük ile sonuçlanan gebelikleri ifade eder. Tekrarlayan gebelik kayıpları vakalarının yaklaşık yüzde 50 sinde sebep bilinmemektedir. Bilinen sebepler arasında, anatomik nedenler; miyom, polipler, rahim içi yapışıklık gibi anne adayının rahminde bulunan doğuştan ya da sonradan kazanılmış durumlardır. Bağışıklık sistemi ile ilgili bazı faktörler, doğuştan veya kazanılmış trombofililer yani pıhtılaşma bozuklukları, yoğun miktarda alkol ve sigara kullanmak, aşırı zayıf veya aşırı kilolu olmak da tekrarlayan gebelik kayıplarının diğer nedenleri arasında yer almaktadır” dedi.
Vitamin D eksikliğinin şimdiye kadar gebelik sürecinde önemli yer tutan bir vitamin olduğunu ifade eden Op.Dr. Sönmezer, “Vitamin D eksikliğinde erken doğum ,preeklampsi, gebelik şekeri, düşük doğum ağırlığı gibi durumlarını görülme sıklığı artar. D vitamini eksikliğinde de AMH değerinin daha düşük olduğu bazı çalışmalarda görülmüştür. Bu nedenle gebelik isteyen kadınlarda vitamin D takviyesi önemlidir” diye konuştu.
D vitamini eksikliğinin, son yıllarda infertilite (kısırlık) ve düşük problemi olan hastalarda daha sık oranda görüldüğünü kaydeden Op.Dr. Sönmezer, “D vitamini eksikliği; üreme sağlığını, yumurta rezervini, yumurtanın kalitesini ve döllenme oranlarını olumsuz olarak etkiler. Ayrıca döllenmiş yumurtanın anne rahmine tutunma oranını da düşürür” Özellikle kısırlık ve tüp bebek tedavisi görecek olan hastalarda mutlaka D vitamini düzeyine bakılmalı. Özellikle yaşı 35’in üzerinde olan ve güneşten daha az faydalanan grupta, D vitamini eksikliği daha sık görülür. Eksik olan vitaminin tedavisinden sonra yapılan infertilite (kısırlık) tedavisinden, çok daha başarılı sonuçlar elde ediliyor. Son yıllarda bunu destekleyen pek çok çalışma yapıldı. Vitamin D eksikliği , tekrarlayan gebelik kayıplarının nedenleri arasında da gösterilmektedir ancak bu konuda yapılmış olan çalışmalar sınırlıdır” ifadelerini kullandı.
Güneş ve ton balığı, uskumru, yumurta sarısı, karaciğer, süt ve süt ürünleri, tahıl gibi besinlerle vücuda kazanılan D vitamininin, üç tarafı denizlerle çevrili güneşi bol olan ülkemizde maalesef ki kadın nüfusun büyük bir kısmında eksik olduğunu belirten Op.Dr. Sönmezer, “Gebelik takibi sırasında rutin bakılan testler arasında bulunmaması nedeniyle , D vitamin eksikliği gebelerimizde atlanmaktadır. Gebelere rutin verilen multivitaminler içerisinde yer alan D vitamin dozu da günlü gereksinim için yeterli gelmemektedir. Bu nedenle gebelik takibinde, gebeliğin ilk haftalarında baktığımız gebelik rutinleri arasında D vitamin de yer almalı ve kanda eksik düzeyde ise yerine konmalıdır. Kanda 25 hidroksi vitamin D düzeyini ölçerek vitamin D depolarını değerlendirebiliriz. 20-30 ng/ml’nin altındaki değerler düşük olarak kabul edilir. Eksiklik tespit edilirse günde 600-800 IU arası D vitamini alınabilir. 1000 IU’dan fazla alınmaz, yan etkileri ortaya çıkabilir” açıklamalarında bulundu.