Tarih: 20.02.2017 10:14

Sosyal çevre burun estetiğine itiyor

Facebook Twitter Linked-in

Dr. Ümit Hardal, "İnsanlara fiziki özelliklerini kazandıran beden yapısıdır. Her insan anatomik olarak farklı karakteristik detaylara sahiptir. Özellikle yüz bölgesi, karşımızdaki kişi hakkında az da olsa bir fikir sahibi olmamızı sağlar. Biri hakkında ilk değerlendirme yapılırken önce yüzü tamamlayan organlar dikkate alınır. Kaşlar, gözler, dudaklar, yanaklar, çene, alın ve en önemlisi de burun. Burun yapısı itibariyle güzellik kavramının en başında gelir. Burnun şekli, boyutu veya görünümündeki en ufak bir problem, yüzün bütün şeklini değiştirebilir. Yüzün tam merkezinde yer alması ve kişiye kattığı ifade sebebiyle takdire ya da tartışmaya oldukça açık bir organdır. Bu sebeple burun estetiği her çağda önemini korumuştur" dedi.
Güzellik ve estetik kavramının yaşanılan kültüre ve kişilere göre değişkenlik gösterebildiğini kaydeden Dr. Hardal, "Burun şekli de bu duruma paralel olarak farklılıklar içerir. Yaşadığımız coğrafya göz önüne alındığında büyük, uzun ya da kemerli burun çeşitlerine sık rastlanır. Şüphesiz her insan güzel ve çekici bir yüze sahip olmak ister. Çünkü sosyal yaşamda ilk dikkate çarpan dış görünümdür. Ancak birçok insan için burun şekli çok önemli değilken, birçoğu içinse güzel görünmenin tek koşuludur. Bu sebeple burun sadece yapısal olarak değil psikolojik olarak da kişilerin hayatını büyük ölçüde etkiler. Özellikle burnu yüzünden ruhsal sorunlar yaşayan insanlar oldukça fazladır" diye konuştu.
Kişinin yaşı ne olursa olsun burnu yüzünden odak noktası olmak ve olumsuz geri bildirimler almak istemediğini belirten Dr. Hardal, "Devamlı olarak burnuyla ilgili kötü yorumlara ve esprilere maruz kalan birey kendini aşağılanmış, dışlanmış hissedebilir. Özgüvenini kaybetmiş biri de ne özel hayatında ne de iş hayatında mutluluğu ve başarıyı yakalayamaz. Aynaya baktığında burnundan memnun olmayan bir kişi iç dünyasında çekingen ve tedirgin davranabilirken, ikili ilişkilerde karşılaşacağı herhangi bir olumsuzlukta oldukça depresif ve sinirli bir tutum sergileyebilir. Bu nedenle estetik kaygılarıyla baş edemeyen kişiler ya da olduklarından daha güzel görünmek isteyenler ilk olarak cerrahi operasyona başvurmaktadır. Böylelikle estetik kaygılarından kurtulup daha etkileyici ve güzel bir görünüme kavuşmak isterler" ifadelerini kullandı.
İnsanların genellikle başka biri hakkında görüş bildirirken oldukça ön yargılı bir yaklaşım sergilediklerini ifade eden Dr. Hardal, "Söz konusu dış görünüm olduğunda ise çekinmeden bu durumu karşı tarafa belli edebilirler. Sözel olarak ya da mimikler ve hareketlerle olumsuz düşüncelerini o kişiye yansıtabilirler. Bu tarz bir yaklaşım kişiler arası iletişimde ciddi problemlere yol açabilir. Her insan kendisiyle barışık ve özgüveni tam olmayabilir. Bu nedenle toplumun, kişiler arası ilişkilerde olumlu davranışlara yönlendirilmesi gerekir. Burun ameliyatına karar vermiş kişiler ise, operasyonu hayat kurtaran bir eylem olarak görmemelidir. Çünkü burun ameliyatında hedeflenen; kişiyi başka birine dönüştürmek değil, yüze uygun ve doğal duran bir buruna kavuşturmaktır. Ameliyat sonrası eski yaşantıya geri dönüleceğinden, herhangi bir olaya ya da eleştiriye karşı dirençli olmak için çaba sarf edilmelidir" şeklinde konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —