Tarih: 12.10.2018 11:00

Sonbahar depresyonuna dikkat

Facebook Twitter Linked-in

Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, sonbahar depresyonu hakkında uyarılarda bulundu.
Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Sonbahar dünyamızın güneşli günlere veda edip, serin, rüzgârlı ve yağmurlu günlere merhaba dediğimiz ve doğanın sararma dönemidir. İç dünyamızda bazen dış dünyaya uyar ve tıpkı onun gibi bu hüzün mevsiminin etkilerini yaşar. Sonbaharın gelişiyle birlikte birçok kişide hüzün ve enerji kaybı olur. Bazen insan yataktan bile kalkmak istemez. Yaşamla mücadele gücü azalır. Bununla birlikte, bazen belli bir neden olmadan sadece mevsimin değişimiyle başlayan depresyon durumu sonbahar depresyonudur” dedi.
Sonbahar depresyonun ilk belirtisinin, çoğunlukla uyku bozuklukları olduğunu ifade eden Üney, “Kişi sık uyanır, uykuya dalamaz, erkenden uyanır ya da yataktan kalkmak istemez. İştahta artma ya da azalma olabilir. İsteksizlik, yaşamdan zevk alamama, canlılıkta ve enerjide azalma, sinirlilik olabilir. Unutkanlık, konsantrasyon sorunları, karar vermede zorluk görülür. Huzursuzluk, umutsuzluk, iç sıkıntısı, ağlamalar, suçluluk düşünceleri bazen intihar düşünceleri bile görülür. Bu belirtiler 2 haftadan uzun sürer. Aileyle, arkadaşlarıyla ilişkileri bozulur. İşte, okulda sorunlar yaşamaya başlar” diye konuştu.
“Kadınlarda sonbahar depresyonu daha sık görülür”
Ev ve işte temponun artışının, birkaç sorumluluğu aynı anda yüklenmenin kadınlar için önemli bir risk faktörü olduğunu belirten Dr. Üney, “Gene ergenler için de bu dönem risklidir. Yazın daha az sorumluluk alan ergenler, okulların açılmasıyla birlikte sorumlulukları artar. Çoğu zaman hiçbir neden yokken bile kendisini huzursuz ve güvensiz hisseden ergenler disiplinli bir okul yaşantısına uyum göstermekte zorlanabilirler. Bu da depresyona eğilimlerini artırır. Bunların dışında daha önce depresyon geçirmiş kişiler için de sonbahar dönemi yeni bir depresyona neden olabilir. Sonbaharda gündüzler kısalırken geceler uzamaya başlar. Bu da günışığından daha az faydalanmamıza neden olur. Gün ışığı depresyona karşı koruyucudur. Tatiller bitmiştir ve yoğun çalışma ve okul dönemi başlamıştır. Bu yeni duruma uyum sağlamak kolay değildir. Bunun yanı sıra direncimizin bu dönemde düşmesinden dolayı hem tıbbi hem de psikolojik rahatsızlıklar için çok uygun bir zemin oluşur. Ayrıca genel tempodaki artışa ulaşım problemlerinde artış, kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirme zorunluluğu gibi etkenlerde eklenince depresyona girmek şaşırtıcı olmuyor” ifadelerini kullandı.
Depresyonla baş etme için öncelikle bu dönemde uykuya dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Üney, “İyi dinlendiğimizde depresyonla baş etmek kolaylaşır. Mutlaka yürüyüş gibi hafif egzersizler yapılmalı. Çalışma ortamında kısa molalar verilerek çalışılmalı. Sinema, tiyatro, konser gibi etkinlikler insanı rahatlatır. Temponuzun yoğunlaşmasına rağmen sevdiklerinizle zaman geçirmek iyi gelecektir. Güneşli günlerde mutlaka işinizde imkân varsa yürüyüş yapmak morali yükseltecektir. Bu dönemlerde işinizle ilgili küçük hedefler koyun, bu motivasyonunuzu artıracaktır. Sağlıklı ve dengeli beslenme vücudumuza da ruhsal durumumuza da iyi gelecektir” açıklamalarında bulundu.
Tedavide kişinin yaşamını düzenlemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Üney, “Gece çalışması istenmez. Stresli ortamlardan uzak kalması istenir. Eşine ailesine bilgi verilerek bu dönemde ona destek olmaları, tartışmaya girmemeleri istenir. Gün ışığından faydalanması ve sevdiği etkinlikleri çok kendini yormadan ve yapabildiği kadar yapması istenir. Bununla birlikte psikolojik destek almak uygundur. Bazı sonbahar depresyonları psikoterapiyle tedavi edilebilir. Bazı depresyonlarda ise mutlaka antidepresan kullanılması gerekmektedir. Dolayısıyla muhakkak bir psikiyatriste başvurmalıdır. Destek almak çok önemlidir” şeklinde konuştu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —