Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Bilgehan Sonbahar, safra kesesi taşına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Bilgehan Sonbahar, “Safra kesesi karaciğerin hemen altında, karaciğerden salgılanan safra sıvısını depolayan ve gerektiğinde barsağa iletimini sağlayan bir organdır. Safra kesesindeki safranın kimyasal yapısındaki dengesizlikler sonucu safra taşları oluşur. Safra taşı oluşum riski ile ilgili 5F kuralı vardır, ingilizce karşılıklarının baş harflerine göre sıralanan risk faktörleri; kilolu olmak(Fat), kadın olmak(Female), çok doğum yapmış olmak(Fertil), açık tenli olmak (Fair), 40 yaşında olmak(Fourty) ana risk faktörleridir. Bunların dışında önemli risk faktörleri arasında hızlı kilo vermek, yüksek kolesterollü gıdalarla beslenmek, sedanter yaşam, bazı kan hastalıkları da sayılabilir” dedi.
Safra kesesinde oluşmuş olan taşların bir kısmının hiç belirti vermediğini ifade eden Op.Dr. Bilgehan Sonbahar, “Bunlara sessiz taş denmektedir, aslında sessiz tehlike de denilebilir. Eğer taş safra kesesinden safra kanalına düşerse işte o zaman en sık gördüğümüz belirti yani ağrı başlar. Ağrı karnın sağ üst tarafında, genellikle şiddetli bir şekilde birkaç saat sürer. Bazen sırta, sağ omuza vurur. Genellikle ani ve yemek sonrası başlar. Sıklıkla bulantı ve kusma olur. Eğer taş kanaldan geçip kendiliğinden barsağa düşerse klinik hafifler ve ağrı azalır fakat ağrı 24 saati geçerse tıkanmanın kalıcı olduğunu düşünmek gerekir, bu duruma akut kolesisitit diyoruz ve sıklıkla acil cerrahi müdahale uyguluyoruz. Eğer safra taşı safra kesesi kanalından geçip ortak safra kanalını tıkarsa o zaman karaciğerde üretilen safranın barsağa akmasına engel oluyor ve hastada sarılık gelişiyor veya ortak kanalın barsağa açıldığı özel bölgeyi tıkarsa o zaman hastada aynı anda safra kesesi iltihabı, pancreas iltihabı ve sarılık gelişiyor ve bu durum ölüme dahi sebep olabiliyor. İşte bu sebeple sessiz safra taşları aslında birer sessiz tehlike olarak kabul görmektedir” diye konuştu.
Safra kesesi taşının tek tedavi yöntemi taşın olduğu safra kesesinin ameliyatla çıkarılması olduğunu kaydeden Op.Dr. Sonbahar, “Safra taşları, safra kesesinin bir hastalığıdır. Sadece taşlar alınacak olsa bir süre sonra aynı taşlar tekrar oluşur. Bu nedenle sadece safra kesesindeki taşların alınması şeklinde bir tedavi yoktur. Safra kesesi ve taşlar birlikte alınır. Günümüzde safra kesesi taşlarında en uygun ameliyat şekli laparoskopik yani kapalı yöntemdir. Bu yöntemde karın duvarına açılan 3 veya 4 delikten özel aletlerle kapalı ameliyat yapmaktayız. Ayrıca günümüzde cerrahi yöntemlerimizin ve teknolojinin gelişmesiyle sadece göbekten yapılan tek kesi ile tek delikten kapalı ameliyat yapabiliyoruz. Yaptığımız tek kesiyi de göbek deliğinden yaptığımız için hiç ameliyat izi kalmıyor ve kozmetik sonuçları mükemmel oluyor. Komplikasyonsuz bir ameliyat sonrası ameliyat akşamı hastalar ayağa kaldırılır, sulu gıdalar tükettirilir ve ertesi gün taburcu edilir. Hastalarımız yaklaşık 4-5 gün içinde işlerine ve günlük yaşamlarına geri dönerler. Ameliyata kadar aşırı yağlı yumurtalı ve çikolatalı gıdalar yasaklanırken ameliyat sonrası gıda kısıtlamasına gerek yoktur, kişi genel sağlık durumuna uygun şekilde istediği gıdalarla beslenebilir” açıklamalarında bulundu.