Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, riskli gebelik ve nedenlerine dikkat çekti.
Hamileliğin doğal bir dönem olduğunu kimi durumlarda hamilelik gerçekleşmeden önce anne adayının vücudunda hali hazırda mevcut olan hastalıklar ya da gebelikten dolayı daha sonra hamilelik dönemi kendini gösteren problemlerin farklı risklerin meydana çıkmasına yol açabileceğini anlatan Kadın Hastalıkları Doğum Ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, “Bu durumdaki hamileliklere riskli gebelik ya da yüksek riskli gebelik ismi verilir. Riskli ve yüksek riskli gebelikler kimi şartlarda hamile anne adayının ve anne karnındaki bebeğin sağlığını tehdit etmenin yanında, hayatlarını dahi riske atabilir. Riskli ve yüksek riskli gebelikler, kesinlikşe bir riskli gebelik uzmanı yani perinatolog ismi verilen uzmanlar tarafından takip edilmelidir” dedi.
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, riskli gebeliğe yol açan sebepleri şöyle açıkladı:
“Şayet anne adayı 18 yaşın altında ya da 35 yaş üstünde ise Anne adayında tansiyon, guatr, şeker, kalp, karaciğer, kolajen doku hastalıkları, damar ve diğer yapıları tutan hastalıklar gibi hamilelikle ilgisi olmayan, hamile kalmadan önce zaten mevcut olan sistemik hastalıklar mevcut ise, Anne adayı çok zayıf ya da çok şişman ise, Anne adayı ve baba adayı arasında kan bağı mevcut ise, Anne adayı herhangi bir sebeple ilaç kullanıyor ise, Anne adayı sigara ya da alkol tüketiyor ise, Anne adayının tekrarlayan düşük geçmişi mevcut ise, Anne adayının hamilelik dönemi öncesinde hiçbir sağlık sorunu mevcut olmasa dahi, hamilelik gerçekleştikten sonra tamamen hamilelikten dolayı meydana gelen gebelik problemleri mevcut ise riskli gebelikten söz edilebilmektedir.”
Gebeliğin diyabeti (gebelikte şeker hastalığı), Hamilelik ile ortaya çıkan hipertansiyon, preeklampsi, eklampsi, toksemi gibi gebelik zehirlenmeler gibi problemlerden bahseden Dr. Fıçıcıoğlu, “Gebelikte meydana gelen vajinal kanamalar, Hamilelikte rahim ağzı yetmezliği, Hamilelikte suların erken gelmesi, Gebelikte erken doğumun söz konusu olması, Bebek kaynaklı gebelik dönemi problemleri, Çoğul ve ikiz hamilelikler, Bebekte gelişme geriliği, Bebeğin suyunun beklenenden az olması, Bebeğin suyunun beklenenden fazla olması, Bebekte kan uyuşmazlığı ve Bebekte sakatlıklar. Hamile anne adayların büyük bir çoğunluğu hamilelik dönemini herhangi bir problem yaşamadan geçirmesine rağmen, hamilelik süresince ne zaman herhangi bir hastalık veya problemle karşılaşılabileceğini önceden tahmin etmek, anne adayları için olası değildir. İlk başta çok normal devam eden bir gebelik döneminde dahi ileriki süreçlerde ciddi problemler ortaya çıkabileceği için, riskli hamilelik söz konusu olsun, olmasın tüm gebeliklerin kadın doğum uzmanı takibi altında olması oldukça büyük önem teşkil eder. Misalen: Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 24. haftasında gebelik şekeri yani, gestasyonel diyabet kendini gösteriyor. Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 28 ile 30. haftasından sonra hamilelik zehirlenmesi kendini gösteriyor. Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 28 ile 30. haftası içerisinde bebek gelişimi ile ilgili problemler yani, bebekte gelişim geriliği gibi, meydana geliyor. Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 11 ile 14. haftası arasında ultrasonda bebek ense kalınlığı ölçümünün yüksek olduğu fark ediliyor. Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 11 ile 14. haftası arasında yapılan ikili test neticesi anormal çıkıyor. Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 16 ile 20. haftası arasında yapılan üçlü test sonucu anormal çıkıyor. Gebelik gerçekleşmeden önce hiçbir hastalığı bulunmayan ve tamamen sağlıklı bir kadın, gebe kalıyor, hamilelik döneminin 16 ile 20. haftası arasında yapılan ultrason muayenesinde bebekte bir sorun down sendromu gibi teşhis ediliyor. Sıralanan örnekler neticesinde, sorunsuz bir şekilde devam eden gebelik süreci, gebelik takibi esnasında herhangi bir sorunu tespit etmek için oldukça önem teşkil eder. Gebelik sürecinin başından itibaren riskli hamile grubuna giren anne adaylarında, hamilelik dönemi risklerinin önceden belirlenmesi ve alınacak önlemler ile bu riskleri minimuma indirmek, bebeğin ve annenin hayatı için oldukça önem teşkil eder. Bu riskli hamileliklerde riskli gebelik uzmanları tarafından yapılması gereken muayenelerin belirli aralıklarla (riskli gebelik takibi) ve detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir” açıklamalarında bulundu.
Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, Riskli gebeliğe yol açan sebepler konusunda ise şunları söyledi:
“Anne adayının hamilelik öncesi hali hazırda var olan kimi hastalıkları gebelik sürecini ve bebeği oldukça ciddi bir biçimde etkileyebilir. Gebelik de anne adayının mevcut hastalığının ilerlemesini ve tedavisini çeşitli şekillerde etkiler. İlk olarak bebek için plan yapıldığında yani hamilelik gerçekleşmeden önce, genel sağlık problemlerinin mevcudiyeti ya da derecesi ilgili branş hekimince muhakkak saptanmalıdır. Anne adayının daha önce tekrarlayan düşükler yaşamış olması, nedeni ne olursa olsun hali hazırdaki gebeliği riskli sınıfa sokmaktadır. Önceki düşüklerin kaçıncı haftada gerçekleştiği, nasıl olduğu gibi ayrıntılar ve kan testleri ile hali hazırdaki hamilelik takibi yönlendirilir. Tümörler bakımından hamilelik öncesi ya da başlangıcında memede kitlenin mevcut olup olmadığı, yakın zamanda bir smear testinin uygulanıp uygulanmadığı da akıldan çıkarılmaması gereken faktörlerdendir. Bebek gelişiminde anormallikler ve bebek hastalıklarının doğum öncesi tanısı, bugünün teknolojisiyle oldukça ileri seviyelere taşınmıştır. Bunun neticesi olarak da artık anne adayının rahmi içindeki bebeğin tedavisi dahi mümkün olabilecek seviyeye gelmiştir.”