Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, reddedilmenin bazı kişiler de yoğun acı hissetmelerine neden olduğunu söyledi.
Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, “Hemen hemen herkes reddedilmek karşısında acı hisseder. Yalnız, bazı kişiler, reddedilmek ile ilgili daha yoğun acı hisseder. Her insan, iş hayatında, sosyal ve romantik ilişkilerinde reddedilme deneyimini, hayatı boyunca en az bir kaç kez yaşar. Reddedilmek, her insan için sıkıntı veren bir deneyimdir. Reddedilmek, insanlarda otomatik olarak; “İstenmemek, değerli görülmemek.” düşüncelerine sebep olur. Reddedilmenin oluşturduğu etki zamanla geçer. Reddedilmenin sebep olduğu duygu yoğunluğu ve üstesinden gelme süresi kişiden kişiye değişse de reddedilmek, her insanda sıkıntı oluşturan duygulara sebep olur” dedi.
Reddedilmenin oluşturduğu etkileri anlamak için insanlık tarihine göz atmak gerektiğini ifade eden Dr. Bayraktar, “Avcılık ve toplayıcılık dönemlerinde, insanlar hayatta kalabilmek için kabileler halinde yaşamak zorunda idiler. İçinde bulundukları kabileden çıkarılmamak için, insan reddedilmeye duyarlı hale geldi ve bu duyarlılık nesilden nesile genetik olarak aktarıldı. Bu sebeple de reddedilmek, günümüz insanında, farkında olmadan, topluluktan dışlanacağı ve hayatta kalamayacağı tehdidini hissetmesine sebep olduğu için acı verir. Beynin, fiziksel acıya verdiği reaksiyon ile reddedilmeye karşı verdiği reaksiyon arasındaki benzerlik göz önüne alınırsa, reddedilmenin fiziksel acıya benzer bir acı oluşturduğu da söylenilebilir. Bu sebeple de her insan, reddedilme karşısında, yoğunluğu kişiden kişiye değişmekle birlikte acı hisseder. Bu oldukça doğaldır. Öte taraftan, bazı kişiler, reddedilmekle ilgili daha hassastır. Bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi de öz değer problemidir. Öz değer problemi olan kişi, hangi ortamda olursa olsun, kabul görüp onaylanmayacağını düşündüğü için reddedilmeye hazırdır. Bu kişiler, reddedilme endişesi ile farklı ortamlara girmekten, iş başvuruları yapmaktan, romantik ilişkilere adım atmaktan çekinirler. Özellikle, çocukluk döneminde ebeveynleri tarafından sık sık eleştirilmiş ve/veya akran zorbalığına maruz kalmış çocuklar, yetişkinlik dönemlerinde reddedilmek ile ilgili daha büyük hassasiyet gösterirler” diye konuştu.
Reddedilmeye karşı daha fazla hassasiyet gösteren kişiler için yardımcı olabilecek önerilerde bulunan Dr. Bayraktar, “Öncelikle reddedilmekten korktukları ortamların veya kişilerin, kendileri için ne anlam ifade ettiğini sorgulamaları ve o kişilerin zihinlerini okumaya çalışmak yerine, kendilerinin o kişilerle ilgili ne hissettiklerine odaklanmaları, reddedilme korkusunu azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, kendilerine ve bulundukları ortama dışarıdan bakmaya çalışmaları, o an hissettikleri kaygı ve korkunun geçici olduğunu kendilerine hatırlatmaları da reddedilme korkusunun hafiflemesine destek olabilir. Karşılarındaki kişinin tutum ve davranışlarını, kişisel algılamamaya çalışmaları, reddedilecekleri bir durum olmayacağı gibi reddedilseler bile bu durumun kendileri ile ilgili olmama olasılığını dikkate almayı da unutmamaları gerekir. Reddedilmenin gayet doğal bir durum olduğunu, hemen hemen herkesin reddedilmeyi deneyimlediğini de özellikle kendilerine sık sık hatırlatmaları oldukça önemlidir. Bazı kişiler, reddedilmeye karşı daha hassas olabilirler; fakat reddedilme karşısında şiddet gösterme eğiliminin olması, sadece reddedilmeye karşı daha hassas olmakla açıklanamaz. Bir kişi, sadece reddedildiği için şiddet göstermez. Bu noktada, şiddete eğilimin altında yatan patolojiyi incelemek gerekir. Bu iki olguyu birbirinden ayırt etmek oldukça kritiktir” açıklamalarında bulundu.