Dr. Fulya Tezel, PRP yöntemi ile kişinin kendi kanıyla iyileşmenin mümkün olduğunu söyledi.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Fulya Tezel, “Öncelikle PRP’nin ne olduğunu anlamamız bizler için faydalı olacaktır. PRP “Platelet Rich Plasma-Platelet (Zenginleştirilmiş Plazma Hücreleri) kelimelerinin kısaltılmış halidir. PRP yöntemi son zamanlarda gelişen ve uygulaması git gide artan bir yöntemdir. PRP yöntemi genel olarak şu aşamalardan geçmektedir. Uygulanmasını kısaca açıklamak size fikir verecektir. İlgili yöntemde kişiden 8 ila 20 cc arası kan alınır. Söz konusu kan santrifüj aleti ile işlemden geçirilir. Santrifüj aleti yüksek devirde dönen ve içine kan tüpü yerleştirilen bir makinedir. Yeterli süre yüksek devirde dönen kan işleme alınır. Bu işlemden elde edilen kan çok küçük miktarlarda alınarak deri altına tatbik edilir. Eğer derimizde ve cildimizde bir hasar söz konusu ile hücreler bu kanı toplayarak tedavi sürecine başlar. PRP’nin amacı ilgili dokuya kan pompalanması ile iletilemeyecek kadar çok tedavi edici moleküllerin iletilmesini sağlamaktır. Söz konusu zenginleştirilmiş plazma kandan 2 ile 4 kat arası daha yoğundur” dedi.
Dermatolojik uygulamalarının iki ana kategoride değerlendirilebildiğini ifade eden Dr. Tezel, “Bunlardan ilki cilt yüzeyine sürülen doğal veya kimyasal maddelerdir. Bu maddelerin cilt tarafından emilmesi beklenir ve cildin kendini yenileme süreci başlar. Peeling uygulamaları bunlardan biri olarak bilinmektedir. Diğer bir uygulama ise deri altına yapılan enjeksiyonlarla gerçekleşir. PRP bu kategori altına değerlendirilmektedir. Deri altına gönderilen tedavi edici hücreler çalışmaya başlar. Onlar çalışmaya devam ettikçe cildiniz yenilenir ve onarılır. Bu noktada PRP uygulamasının risksiz bir uygulama olduğundan bahsetmek yerindedir. Diğer uygulamalara kıyasla daha kısa sürede sonuç elde edilir. Direk tedavi getiren bölgeye uygulanabilir. Hazırlanması ve uygulanması nispeten çok uzun süreler almaz” diye konuştu.
“Genç görünüm için dermatolojik dokunuş”
İnsanoğlunun doğasından gelen bir arzunun genç görünmek olduğunu kaydeden Dr. Tezel, “Hepimiz elbette genç görünmek isteriz. Bunu yadırgamak oldukça yanlıştır. Peki genç görünümü nasıl elde edeceğiz? Bunu gerçekleştirmenin farklı yolları mevcut. Öncelikle herhangi bir cilt tedavisine yönelmekten ziyade günlük yaşamımızı düzene sokmayı deneyebiliriz. Bu noktada cilt temizliği ön plana çıkıyor. Cildimizi gündelik yaşam içerisinde temiz tutmak oldukça önemli. Cildimizi sık sık yıkamamız tavsiye edilir. Fakat doğru sabunu kullanmak şartıyla. Nemlendirici sabunlar kullanabilir veya dermatolojik olarak onaylanmış ürünleri tercih edebiliriz. Bunun bir adım ilerisi ise PRP uygulamalarıdır. Cildinizdeki hasarın PRP gerektirip gerektirmediği veya uygulamaya dair detayları için mutlaka bir uzman dermatolog yardımı almalısınız. Dermatolog onayı olmadan hiçbir müdahale yapılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
PRP uygulamasının tespit edilebilen bir yan etkisinin olmadığını belirten Dr. Tezel, “Çünkü PRP insanların kendi kanından elde edilmektedir ve yine kendisine uygulanmaktadır. Yani kendi kanımız ile tedavi gerçekleştiği için yan etkisinin bulunması da söz konusu değildir. PRP cerrahi bir müdahale değildir. Deri altına uygulama yapılmaktadır. Bu uygulama ise çok ince uçlu enjektörlerle yapılır. Bu yüzden ciltte herhangi bir iz kalması söz konusu değildir. Tam aksine PRP zaten ciltteki kusurların tamiri için yapılır” açıklamalarında bulundu.