Sigara ve tütün ürünlerini bırakmaya yönelik yardım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve ulaşılabilir olmasının sağlanmasına ihtiyaç olduğunu belirten Sağlığı Geliştirme ve Sigara İle Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin
Sigara ve tütün ürünlerini bırakmaya yönelik yardım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve ulaşılabilir olmasının sağlanmasına ihtiyaç olduğunu belirten Sağlığı Geliştirme ve Sigara İle Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, dünya genelinde yaklaşık 780 milyon kişinin sigarayı bırakmak istediğine dikkat çekerek DSÖ tarafından geliştirilen, tütün kontrolü konusunda etkili uygulamaları içeren ve Türkiye’nin de imzacısı olduğu MPOWER modelinin kararlılıkla uygulanması gerektiğini söyledi.
Sağlığı Geliştirme ve Sigara ile Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, 31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Tütün kullanımının ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre değişiklik gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Yasemin Açık, “Özellikle gençler, çocuklar ve kadınlarda artış gösteriyor. Buna karşın sigarayı bırakmak isteyenlerin sayısı da az değil. DSÖ verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 780 milyon kişi sigarayı bırakmak istiyor. Ancak bu kişilerin yalnızca yüzde 30 fiziksel ve zihinsel bağımlılıkların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilecek araçlara erişebiliyor. DSÖ tarafından 1988 yılından bu yana 31 Mayıs Tütünsüz Bir Dünya Günü olarak kutlanıyor. Bu özel gün vesilesiyle her yıl bir tema belirleniyor. Bu yılın teması da ‘Bırakan Kazanır olarak açıklandı. Bu tema Covid-19’da daha da anlam kazandı. DSÖ’nün açıklamasına göre Covid-19, milyonlarca tütün kullanıcısının sigarayı bırakmak istemesini sağladı. Ancak diğer taraftan, özellikle salgının getirdiği sosyal ve ekonomik stresler nedeniyle kullanıcıların tütün ürünlerini bırakmakta zorlandığı görüldü. Halbuki pandeminin tütün kullananlarda daha ciddi seyrettiği ve hastalığın bulaşmasını kolaylaştırdığı bir gerçek. Tütünsüz yaşam ise sağlıklı, kaliteli ve uzun bir yaşamı ifade ediyor. İşte bu nedenle tütün kullanımı ile mücadelenin, pandeminin ağırlaştırdığı koşulların da dikkate alınarak geliştirilmesine, bırakmaya yardım hizmetlerinin en ücra köşeye ulaşacak şekilde tüm ülke genelinde yaygınlaştırılmasına ve ulaşılabilir olmasının sağlanmasına ihtiyaç duyuluyor” dedi.
“Mücadelemizi büyük bir kararlılıkla sürdürmek durumundayız”
DSÖ tarafından geliştirilen MPOWER modelinin kararlılıkla uygulanması gerektiğine değinen Prof. Dr. Açık, “Tütün kontrolüne yönelik uygulamaları içeren MPOWER modeli, izleme, koruma, önerme, uyarma, yasaklama ve vergileri artırma olmak üzere altı maddeden oluşuyor. Bu model sigara başta olmak üzere tütün ürünlerinin kullanımını azaltmada son derece etkili bir yöntemdir. Özellikle Covid-19 pandemisinin tütün kullananlara etkisini ve hastalığın bulaşmasını kolaylaştırdığını göz önünde bulundurarak, sigara ve diğer tütün ürünlerine yönelik mücadelemizi de büyük bir kararlılıkla sürdürmek durumundayız” diye konuştu.
“Dünyaya örnek olacak çok etkili bir yasal düzenlememiz var”
Sigaranın dünyada ve Türkiye’de en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak kabul edildiğini anımsatan Açık, “Hastalık, ölüm, ekonomik kayıp ve iş gücü kaybına yol açan tütün kullanımı, yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde kullanıldığı gelişmiş ülkelerde yavaş artarken ya da azalırken, etkin yasal düzenlemelerin olmadığı ülkelerde her geçen gün hızla artıyor. Ülkemize baktığımızda, tüm dünyaya örnek olacak çok etkili bir yasal düzenlememizin bulunmasına rağmen, uygulamada çok önemli eksikliklerin ve ihlallerin bulunduğu da önemli bir gerçektir. Ülkemizde yasa hükümlerinin uygulanmasında ve etkili uygulama prosedürlerinin geliştirilmesinde önemli yol haritaları oluşturulduğunu görüyoruz. Sigara reklam ve promosyonlarının yasaklanması, kapalı alanlarda ve kamuya açık bazı açık alanlarda sigara içilmesinin yasaklanması gibi düzenlemeler son derece önemli olmakla birlikte, arzu edilen seviyeye ulaşmamız için denetimlerin ve pratikteki yaptırımların artırılması gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.