Her kanserde olduğu gibi jinekolojik kanserlerde de erken tanı ve taramaların çok önemli olduğuna değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Karhan Demir, erken tanı konduğu zaman uygulanacak tedavilerin hem daha hafif olacağını hem de başarının çok yüksek olacağını söyledi.
Jinekolojik kanserler ve erken tanıda göz önünde bulundurulması gerekenler hakkında Medical Park Elazığ Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Emine Karhan Demir bilgi verdi.
Jinekolojik kanserlerin kadın üreme ve genital sistemi ile ilgili hastalıklar olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Emine Karhan Demir, “Bunlar bir kadının vücudunda görülecek tüm kanserlerin yüzde 19’unu, yani 5’te 1’i kadarını oluşturmaktadır. Gerek görülme sıklığı gerekse ölümcüllük oranının yüksek olması nedeniyle önem arz etmektedir. Her kanserde olduğu gibi jinekolojik kanserlerde de erken tanı ve taramalar çok önemlidir. Çünkü erken tanı konduğu zaman uygulanacak tedaviler hem daha hafif olacak hem tedavi başarısı çok yüksek olacaktır. Bir kanserle ilgili ulusal bir tarama programı varsa ve siz bu taramayı dikkatli şekilde yaptırırsanız, o kansere yakalanma riskiniz neredeyse sıfır denecek kadar azdır. Eğer tarama testi yoksa, rutin yaptıracağınız jinekolojik muayeneleriniz sonucunda yine erken tanınacak kanserle beraber tedavi başarı şansınız da yüksek olacaktır. Bunun dışında üçüncü dikkat etmemiz gereken husus ise bedenimizdeki belirtileri doğru zamanda algılamak ve bunun için doktora erken başvuruda bulunmaktır” dedi.
Jinekolojik kanserler içerisinde tek tarama testi olan kanser türünün rahim ağzı kanseri olduğunu aktaran Op. Dr. Karhan Demir, “Rahim ağzı yani serviks kanserini taramada ‘servikal smear (pap test)’ dediğimiz testi kullanarak rahim ağzından alınan sürüntünün incelenmesini sağlıyoruz. Bu şekilde ileride ortaya çıkabilecek kanseri erken hücresel değişim aşamasında yakalamayı hedefliyoruz. Bu testin en güzel yanı kolay uygulanabilir, ağrısız ve şikâyeti olsun olmasın herkese uygulanabilmesidir. Eğer kadın 30 yaşın altında ise 3 yılda bir yapacağımız smear testleri, yine 30 yaşın üzerinde ise 5 yılda bir yapacağımız smear ve HPV testleri ile kanser oluşmadan önceki değişime uğramaya başlamış hücreleri tanırız veya eğer kanser varsa bile çok erken evrede tanıdığımız için kişinin sağ kalım oranı hiç etkilenmeden yaşamına devam etmesine fırsat sunmuş oluruz” şeklinde konuştu.
Kanserde erken tanıya ve HPV aşılarının önemine vurgu yapan Op. Dr. Demir, “5 yılda bir Co-test adını koyduğumuz smear ve HPV testi ile kişiyi taramamız yeterlidir. 65 yaşına kadar bu şekilde taradığımız bir kadında rahim ağzı kanseri gelişme şansı neredeyse yok denecek kadar azdır. Çünkü biz kanseri bu testler sayesinde gelişmeden önce çok erken evrelerde (preinvaziv evre) yakalayacağız. Basit bir cerrahi tedaviyle veya tedavi bile gerektirmeden sadece takiplerle bunun önüne geçmiş olacağız. HPV aşıları, rahim ağzı kanserine karşı koruyuculuğu yüksek olan aşılardır. Son yıllarda geliştirilen HPV aşıları doğru zamanda kullanıldığı takdirde kansere karşı koruyuculuğu yüzde 90’nın üzerindedir. 9 yaşından itibaren uygulanmaya başlanabilen HPV aşıları, özellikle 11-12 yaş grubu çocuklarda uygulandığı takdirde kansere karşı koruyuculuğu yüksek olacaktır. 26 yaşında kadar yine aşılar uygulanabilmektedir" diye bilgi verdi.