Uzman Klinik Psikolog Merve İlikçi İygün, Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişilerin başkasının isteklerine ve düşüncelerine ilgisiz kalan kişiler olduğunu belirterek. “Başkalarının yaşattıklarına ve yaşadıklarına duyarsız kalan, kendini beğenen ve sürekli olarak kendini ön plana çıkarmak isteyen, hep takdir ve ilgi bekleyen kişiler narsistik olarak adlandırılır” dedi.
Toplum içinde narsisistik kişilik bozukluğunun görülme sıklığının yüzde 1 civarında olduğunu anlatan Psikolog Merve İlikçi İygün, “Bu tanı konulan kişilerin %70 ten fazlası erkektir. Erken erişkinlikte başlayıp, değişik bağlamlarla ortaya çıkan büyüklenme, beğenilme gereksinimi ile gider. Narsisizm iki yönlüdür. Bir yönü aşırı sinirli, yüksek sesli, empati kuramayan; diğer yönü ise yumuşak taraftır. Bu yönde (gizli narsisizm) içe dönüklük, aşırı duyarlılık, savunuculuk ve endişe vardır. Ortak özelliklerinde ise kıskançlık, kendi ihtiyaçlarını göz önünde tutar ve başkalarını önemsemezler” diye konuştu.
Psikolog Merve İlikçi İygün, Narsisistik kişilik bozukluğunun belirtilerini ise şöyle aktardı; “Büyüklenmek, sınırsız başarı ve güçle uğraşmak, kendi çıkarı için başkasını kullanmak, empati yapmamak, çok beğenilme isteği, başkasına saygısız davranma, kıskançlık olarak devam ettirilebilir. Güzel giyinirler ve dikkat çekerler, insanları aşağılamayı severler, duygularını dışa vurmazlar, kontrolü daima kendilerinde isterler, ilişkilerini çıkarları için kurarlar.Gerçek narsistler kendilerinde bir sorun olduğunu kabul etmezler, kişisel kusurlarını kabul etmeye ikna etmek olanaksızdır. Narsist kişiliğin altında, paradoksal olarak derin bir kendine güvensizlik yatar. Narsistin belirtileri hayat ile bağdaşmaz. Ne kadar yükseğe çıksalar da daha yüksektekini kıskanırlar, içlerinde doyurulamayan bir boşluk vardır.
Narsistikler, ‘’ben narsisistim’’ diyerek tedaviye gelmezler. Genellikle depresyon yüzünden başvururlar. Hayat boyu sevilme ve beğenilme beklentileri olduğu için sık sık hayal kırıklığı yaşarlar. Narsisizm tedavisi oldukça zordur çünkü bu bozukluk kronikleşme eğilimi gösterir. Tedavideki amaç benlik saygısının korunması olmalıdır. Tedavi sırasında gerçek benliğe erişilmeden yapay benlik üzerinde çalışmak sonuç vermeyecektir. Gerçek ve yapay benlik birlikte çalışılmalıdır”
Psikolog Merve İlikçi İygün, “Narsist insanlara karşı ne yapmalıyız?” sorusuna ise şöyle cevap verdi; “Tartışmaya girip haklı çıkarsanız yüksek ihtimalle size öfkelenir, kinlenir bu yüzden tartışmaya girmeyin. Sessiz kalmak daha iyidir.
İtibar ve dışarıya karşı iyi görünmek çok önemli olduğu için söylemek istediğinizi doğru yoldan değilde ‘’böyle yaparsan insanların düşüncesi ne olur?’’ gibi dolaylı yollarla kendisinin doğru cevabı bulmasını sağlayın.
Öfke kontrolünüz çok önemlidir. Öfkeli davranmadan ona ne kadar değer verdiğinizi söyleyerek bu davranışların sizi üzdüğünü söyleyin.
İçe kapanmayın. Tartışma sırasında sizin neden sustuğunuzu anlamayarak daha çok savunmaya ve eleştiriye geçebilir.
Verdiği sözlere itimat etmeyin, davranışlarını ödüllendirin.
Aynı amacı paylaşıyorsanız, ortak paydalar oluşuturun.
Onu değiştirmeye çalışmayın, değişmek istese de değişmesi zordur. Yaşanacak hayal kırıklığına karşı durumu kabul edin ve duygularınızı açıkça dürüst şekilde ifade edin.”