Tarih: 06.03.2019 12:32

Migren ağrılarının esiri olmayın

Facebook Twitter Linked-in

Halk diliyle baş ağrısı olarak bilinen migren, sıradan bir baş ağrısı değil tedavi edilebilen nörolojik bir hastalıktır. Doç.Dr. Karaca Başaran, migren ağrılarına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Karaca Başaran, “Birçok insanı hayatından bezdiren migren günümüzde kabaca insanların yüzde 15’inde görüldüğü tahmin edilmektedir. Migrenler atakları çoğu zaman ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Ama bazı hastalar da hiçbir ilaç ile yeterli kontrol veya önleme sağlanamayabilir. İlaçlarla ağrıları kontrol altına alınan bazı hastalar ise ilaçların yan etkilerinden rahatsız olmaktadır. Bazı hastalarda migrenlerin nedeni, baş ve boyunda bazı sinir uçlarının irritasyonudur (uyarılması). Uyarıya, çoğu zaman, bu sinirlerin geçtiği kaslar neden olur. Kaslar, siniri sıkıştırarak baskıya neden olmakta ve nihayetinde migren atağına yol açabilmektedir. Bu sinir uçları, günümüzde artık baş ve boynun birçok alanında ortaya çıkarılmış durumdadır” dedi.

Migren ağrılarının esiri olmayın Migren cerrahisinin, kasların sinirlerde oluşturduğu sıkıştırmayı azaltma prensibi ile etki gösterdiğini ifade eden Dr. Başaran, “Sinirler üzerindeki basıncın azaltılması migren ataklarının başlamasını engelleyebilir veya en azından tetikleyiciyi zayıflatarak migrenlerin daha az sıklıkla ortaya çıkmasına ve daha hafif olmasına neden olabilir. Bu tetik noktaları ilk olarak tetik noktası bölgelerine Botoks enjeksiyonları yapılarak belirlenebilse de çoğu zaman hasta şikayetlerinden ana bölgeler belirlenebilir. Hastada botox tedavisine pozitif yanıt alındığında (migrende rahatlama), bu tetik noktaları saçlı deri içine saklanan küçük kesiler aracılığı ile cerrahi olarak tedavi edilebilir. İşte bu noktada, devreye plastik cerrah girip, bu işlemleri, küçük kesilerden, kameralı ameliyat (laparoskopik) yöntemiyle yapabilir” diye konuştu.

Migren ağrılarının esiri olmayın on zamanlarda yapılan çalışmaların, hastaların üçte birinde tam iyileşme sağladığını gösterdiğini kaydeden Dr. Başaran, “Ama vakaların yüzde 90’ında hastalarda migren ataklarının sayı, ciddiyet ve süresinde belirgin azalma olur. Migren cerrahisinde tetik alanlar; Frontal (Alın) alan, migrenlerin periferal tetik teorisi kaş arasındaki kırışıkların önlenmesi için bu alana yapılan Botoks uygulamaları sonrası keşfedilmiştir. Eğer baş ağrılarının büyük çoğunluğu kaşların etrafından veya gözlerin arasından başlıyorsa bunlar frontal veya alın migrenleri olarak bilinir. Frontal migrenlerde alın kemiğindeki bir delikten dışarı çıkan supraorbital sinir korrügator kası tarafından sıkışmış olarak bulunur. Bazı migren cerrahi hastasında migren baş ağrılarının kaynağında birden fazla alan vardır” ifadelerini kullandı.

Migren ağrılarının esiri olmayın Migren cerrahisi için yapılan tüm kesilerin, üst göz kapağı veya saç hattında olsun, eriyen dikişlerle kapatıldığını belirten Dr. Başaran, “Bandaj veya yara bakımına gerek yoktur. Ortalama ikinci günde migren cerrahisi hastaları banyo yapabilir ve saçlarını yıkayabilir. Kafa derisi kesi bölgelerinde hafif rahatsızlık olabilir ama şişkinlik ve morarma çok azdır. Üst göz kapağı kesileri kullanıldığında cerrahiden sonraki bir hafta üst göz kapağında orta derecede şişlik olabilir. Cerrahiden sonra herhangi bir fiziksel kısıtlama veya talimat yoktur. Birkaç ay boyunca kesi yerlerinde kızarıklık, hafif sızı veya uyuşma olabilir. Çoğu hasta migren baş ağrılarında anında iyileşme yaşasa da, migren cerrahisinin tam yararı için haftalar-aylar gerekebilir” açıklamalarında bulundu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —