Erzincan'da yeni tip koronavirüsü yenen doktor çift, hastalığı sadece doktor gözüyle değil, hasta gözüyle de yaşadı.
ERZİNCAN (AA) - Pandemi hastanesine dönüştürülen Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası'nda görevli doktorlar, salgınla mücadelede hastaları iyileştirebilmek için büyük çaba sarf ediyor.
Kovid-19 ile savaşta ön cephede yer alan, görevini en iyi şekilde yerine getirebilmek için gayret gösteren sağlık personeli, vatandaşlardan maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına uyarak tedbiri kesinlikle elden bırakmamalarını istiyor.
Hastanenin Psikiyatri Uzmanı Dr. Mustafa Gül , AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 nedeniyle marttan bu yana zorlu süreç yaşadıklarını anlattı.
Mustafa Gül, doktor eşi Özlem Gül ile yakalandıkları Kovid-19 hastalığı nedeniyle hastanede 1 hafta tedavi gördüklerini ve psikolojik olarak da etkilendiklerini belirterek şöyle konuştu:
"Kovid-19 vakalarının ülkemizde görülmeye başlanmasının ardından hastaneye gelen hastalar, acil ve enfeksiyon hastaları hariç genel olarak azaldı ancak ilginçtir, psikiyatri poliklinik servisine başvurular arttı. Bunun temel nedeni ise insanların Kovid-19 ile baş etme mücadelesi ve o konuda yaşadıkları sıkıntılar. Kovid-19'un fiziksel belirtilerin yanı sıra ruhsal belirtileri de var. Hastalarda çok sık şekilde kaygı, panik atak, ölüm korkuları, bazı hastalarımızda ise suçluluk duygusu olduğunu görüyoruz. Yani başkasına bulaştırmış olabileceğine dair takıntılı düşünceleri olabiliyor. Bu suçluluk hissi kişiyi daha depresif bir moda sokabiliyor."
Sağlık çalışanlarına ve hastalara psikolojik destek için Psikososyal Destek Birimini kurduklarını anlatan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hastanemizde açtığımız Psikososyal Destek Birimine, hastalar haricinde sağlık çalışanlarımızdan da başvurular oldu. Sağlık çalışanlarımız o dönem çok yoğun ve stresli şekilde çalışıyorlardı. Onların zorlandığı konuları aşmaları için elimizden geleni yapmaya çalıştık. Kovid-19 rahatsızlığını eşimle geçirdiğimiz için bu bizim olaya biraz daha farklı bakmamızı sağladı. Hastalığı sadece doktor gözüyle değil hasta gözüyle de yaşamış olduk."
"Hastalara nefes olmaya çalışıyoruz"Aynı hastanede Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Gül de nefes alamayan hastalarına nefes olmaya çalıştıklarını belirterek "Servis takiplerinde insanların çaresizliğini görüyoruz. Bizim de çaresiz kaldığımız çok anlar oluyor. Bunlar gerçekten çok acı tecrübeler. Gerçekten sevdiğiniz birinin suda boğulduğunu ve buna sizin sebep olduğunuzu düşünün. Bu gerçekten vicdanen kaldırılacak bir yük değil. Lütfen önce sevdikleriniz, kendiniz ve fedakarca çabalayan sağlık çalışanları için kurallara uyumaya dikkat edin." dedi.
"Salgının ilerlemesine neden olanlar bizleri üzüyor"Özlem Gül, hastalığı taşıma korkusuyla 1,5 yaşındaki kızından ayrı kalmak zorunda olduğunu anlatarak şunları kaydetti:
"Anne sütü alan bebeğimizden ayrı kaldık. Kızımızın en hızlı geliştiği ve değiştiği dönemde evde olamadığımız gibi pek çok ilkini de kaçırdık. İlk söylediği kelimelerin bazılarını duyamadık, ilk yaptığı şeylerin bazılarını göremedik. Yaklaşık 2,5 ay evden ayrı kaldık ve kızımızın 2,5 ayını kaçırdığımız için üzüldük ama buna rağmen işimize devam ettik. Hastalara şifa olmaya çalışıyoruz. Biz çalışmaktan gücenen ve yorulan hekimler değiliz. Biz bu kadar fedakarlık yaparken ve yeri geldiğinde evladımızdan bile ayrılmayı göze alırken bilinçsiz davranışlar nedeniyle salgının ilerlemesine neden olanlar da bizleri üzüyor."
Sadece sağlık çalışanlarının gayretiyle salgının önüne geçilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Gül, sorumluluğu herkesin bireysel olarak hissetmesi gerektiğini sözlerine ekledi.