Prof. Dr. Ulus, Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan kişilerin üçte birinde kalp dokusunda hasar ve kalp krizi riski oluşabildiğini, bu nedenle iyileşme sonrası kardiyolojik kontrolün önem taşıdığını belirtti.
ANKARA(AA) - Hacettepe Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tulga Ulus, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastaların yarısının kalp krizi belirtilerine sahip olmasına rağmen hastaneye kolay kolay başvurmadıklarını, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanma kaygısının, kalp krizinden ölme korkusunun önüne geçtiğini söyledi.
Hastalara, kalp krizi şüphesi varsa evde beklememelerini, ivedilikle 112'yi aramalarını ve maske takarak hastaneye başvurmalarını tavsiye eden Ulus, "Kalp krizini evde geçiren çok sayıda hastamızı kaybettik. Buna çare bulmak gerekiyor. Kovid-19'dan hastanede tedavi olursunuz ama evde kalp krizi geçirirseniz ölebilirsiniz. Hastane ya da doktorunuza başvurunuz." dedi.
Ulus, ayrıca Kovid-19'dan iyileşenlere de tavsiyelerde bulundu.
Hastalığa yakalananlarda kalp atış düzeninin bozulması (aritmi), kalp kasının iltihaplanması, kanda pıhtılaşma problemlerinin oluşması ve oluşan pıhtının kılcal damarları tıkaması gibi olumsuzluklar meydana gelebildiğine işaret eden Ulus, şunları kaydetti:
"Koronavirüsün kalıcı hasar bırakması olayı, virüsün doğrudan kalp hücrelerindeki ACE2 reseptörlerine bağlanması ile gerçekleşiyor. Kalp hücrelerine giren virüs, hücre fonksiyonlarının bozulmasına yol açıyor. Hastaların iyileşmelerinden haftalar sonra da kalp kası iltihabı (miyokardit) ve kalp zarında iltihaplanma bulguları ortaya çıkabiliyor. Virüsün kalp üzerinde oluşturduğu hasar ve inflamasyon (iltihaplanma), kalp yetmezliği oluşturabiliyor. Kovid-19 hastalığı boyunca, vücutta virüsü yok etmek için salgılanan maddeler, bazı kişilerde kanda pıhtılaşmaya yol açabiliyor."
"Sağlıklı bireylerde de kalp hasarı görülebiliyor"Prof. Dr. Ulus, yeni tip koronavirüsün henüz bir senedir tanındığını, bu nedenle uzun süreli etkilerinin ortaya konması için yeterli veri bulunmadığını ancak uluslararası pek çok merkezden gelen bilgiler doğrultusunda, Kovid-19'un kalp üzerindeki etkilerinin kalıcı olabileceğinin düşünüldüğünü söyledi.
Hastanın virüs yükü, bağışıklık yanıtı ve eşlik eden hastalıklar gibi faktörlerin kalbin Kovid-19 hastalığından etkilenme oranını belirlediğini aktaran Ulus, şöyle devam etti:
"Kalbin etkilenme ihtimali, çeşitli sağlık problemi olan kişilerde daha yüksek ancak Kovid-19 öncesi tamamen sağlıklı olan bireylerde de kalp hasarı görülebiliyor. Kovid-19, damarlarda zayıflamaya ve zayıflayan damarlardan kanın sızmasına neden oluyor. Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, obezite gibi rahatsızlıkları olan kişilerin Kovid-19 hastalığına yakalanmaları sonucu daha ciddi problemler ortaya çıkabiliyor. İyileşen hastalar, göğüste ağrı, nefes alma güçlüğü gibi kalp ve damar sağlığı ile ilgili bir sıkıntı yaşadıklarında, zaman geçirmeden sağlık kuruluşu ya da doktora başvurmalı. Kovid-19 hastalığı nedeniyle hastaneye yatırılan hastaların üçte birinde, kalp dokusunda hasar ve kalp krizi riski oluşabiliyor. Bu nedenle, iyileşme sonrası kardiyolojik kontrol büyük önem taşıyor."
"Kronik kalp ve damar rahatsızlığı olanlar aşı yaptırsın"Ulus, kış aylarında vücut bağışıklığının düşmesi sonucu enfeksiyonlara yakalanma olasılığının arttığına işaret ederek, özellikle kalp yetmezliği, kalp krizi öyküsü olan yaşlı hastaların her yıl grip aşısı, 5 yılda bir de zatürre aşısı olmasını önerdi.
Ayrıca, kronik kalp ve damar rahatsızlığı olanların koronavirüs aşısı yaptırmasının önemli olduğuna dikkati çeken Ulus, "Bu tür rahatsızlıkları olanlar mutlaka koronavirüs aşısını yaptırsın. Çünkü kalp gibi kronik hastalığı olan gruplarda koronavirüs nedeniyle ölüm oranları çok daha yüksek seyrediyor." ifadelerini kullandı.