Dünyanın en önemli hekimlerinin yetiştirildiği Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde tıp eğitimi alan yerli yabancı cerrahların sayısı her geçen gün artıyor.
Dünyanın en önemli hekimlerinin yetiştirildiği Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde tıp eğitimi alan yerli yabancı cerrahların sayısı her geçen gün artıyor.
Dünyanın en büyük ikinci karaciğer nakil merkezi konumunda olan Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde tıp eğitimlerini tamamlayan onlarca yerli yabancı cerrahlar ülkelerindeki hastalara umut olurken, merkezde teorik ve pratik eğitim gören cerrah sayısı ise her geçen gün artıyor.
Onlarca Azerbaycan uyruklu sağlık çalışanlarının da eğitim aldığı merkezde farklı bilimsel alanlarda da bir çok çalışmalar gerçekleştiriliyor.
Azerbaycan’ında aralarında bulunduğu bir çok ülke ile işbirliği içerisinde olduklarını kaydeden İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “Karaciğer Nakli Enstitüsünde bizim yoğun çalışmalarımız devam etmekte. Çok yönlü bir çalışma içerisindeyiz. Azerbaycan’da olduğu gibi diğer ülkelerle de yakın işbirliğimiz var. Oradan gelen cerrah, gastroentrolog veya diğer temel bilimler anlamındaki arkadaşlarla daima bir iş birliği içerisindeyiz. Azerbaycan’ı artık başka bir ülke olarak da görmüyoruz. Onlar bizim kardeşimiz aynı devlet olarak görüyoruz. Bizimle çalışmak için daha öncede gelen doktor Namık bey Bakü’den yine bize geldi. Daha önce Azerbaycan’da da çalıştık kendisiyle birlikte. Ameliyatlara katılacak. Yine beraber yaptığımız bilimsel çalışmaları tamamlayacak. Onlarla ilgili bir takım çalışmalarda bulunacak. Bu tarz çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor” dedi.
Karaciğer Nakli Enstitüsü’nün dünyada örnek bir enstitü olduğunu ve yoğun bir tempo ile görev yaptıklarını belirten Yılmaz, “Ameliyatlarımız çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Gerek karaciğer nakil ameliyatları gerek böbrek ameliyatları çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Daha az yoğunlukta ince bağırsak ve pankreas nakillerimiz var. Yani dünyada transplantasyona örnek bir enstitü kurduğumuzu düşünüyorum. Çok daha iyi noktalara geleceğini çok daha iyi buluşların burada olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Merkezdeki pratik eğitimlerin dışında aralarında Azerbaycanlı, hekimlerinde bulunduğu bir çok yabancı uyruklu hekimlerle online toplantılarda gerçekleştirdiklerini aktaran İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Adil Başkıran ise Azerbaycan’da transplantasyonun eksik olduğunu özellikle karaciğer kanseri nedeniyle yapılacak ameliyatlar için hastaların oradan Rusya’ya, Hindistan’, İran’a gittiğini ve bunu kendi ülkelerinde yapmak istediklerini dolayısıyla burada bir kardeş ülke olarak saydığımız Azerbaycan’a destek oluyoruz. Azerbaycan’dan da sayısız hastamız var. Buraya gelip tedavi oluyorlar. Bu konuda onların da desteğini gördük. Oradan buraya çok hasta geldi yardımcı oluyoruz. Çok güzel çok sıkı bir ilişki oluştu. Online olarak da her hafta toplantılarımızı uluslararası arenada Azerbaycan’dan, Gürcistan’dan, Özbekistan, Amerika’dan arkadaşlarımızın katılımıyla toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.
İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Karaciğer Nakli Enstitüsü ile 10 yıldır yoğun bir ilişki içerisinde olduklarını ifade eden Azerbaycan Tıp Üniversitesi’nde görev yapan Dr. Namıq Novruzov da, “Azerbaycan Bakü’den geldim. 10 yıldan fazla karaciğer nakil enstitüsünde ilişkilerimiz var. 2010 yılından başlayarak veya devam edip eğitim almaya başladık. Hocalarımız bizi dostçasına karşıladı. Eğitim verdiler bize. Bizimle Azerbaycan’da karaciğer transplantasyonu başlattık. Bir yılda iki yılda bir burayı ziyaret etmek bizim manevi borcumuz. Hep yenilikleri görerek kendi memleketimize götürmeyi düşünüyoruz. Bizim enstitü ile birlikte beraber bilimsel çalışmalarımız var. Bu çalışmalarla çok iyi sonuçlar elde etmekteyiz ve bunlar uluslararası dergiler de yayınlanmakta. Burada kazandığımız bütün bilgileri hem teknik olarak hem bilimsel olarak hepsini kendi ülkemizde kendi hastalarımıza uygulayabiliyoruz” diye konuştu.