Tarih: 02.10.2018 10:50

Kalın bağırsakta oluşan problemlere dikkat

Facebook Twitter Linked-in

Doç.Dr. Fahri Yetişir, kalın bağırsakta oluşan problemlere dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç.Dr. Fahri Yetişir, “Kalın bağırsak ameliyatında hastalığın düzeyine ve tipine göre kalın bağırsağın bir kısmını veya tamamı çıkarılabilir. Kalın bağırsak ameliyat çeşitleri: Total kolektomi: Şekilde görüldüğü gibi tüm kalın bağırsağın çıkarıldığı ameliyattır.Bu ameliyatta ince bağırsak geride bırakılan rektuma bağlanır. İleoraktal anastamoz yapılır. Parsiyal (subtotal) kolektomi: Kalın bağırsağın bir kısmının çıkarılmasıdır. Hemikolektomi: Kalın bağırsağın sağ veya sol yarısının çıkarılmasıdır. Sag hemikolektomi: Kalın bağırsağın sağ tarafında bir hastalık olduğu zaman şekilde görüldüğü gibi kalın bağırsağın sağ tarafının tamamen çıkarılarak ince bağırsağın kalın bağırsağın sol yarısınına bağlanması ameliyatıdır. Sol hemi kolektomi: Kalın bağırsağın sol yarısında bir hastalık olduğu zaman kalın bağırsağın sol yarısı şekilde görüldüğü gibi çıkarılır ve geri kalan kesim anastamozla bağlanarak ameliyat tamamlanmış olur. Proktokolektomi: Kalın bağırsak ve rektumun birlikte çıkarılasıdır” dedi.
Kalın bağırsak ameliyatının iki şekilde yapılabildiğini ifade eden Dr. Yetişir, “Kapalı veya açık ameliyat şeklinde olabilir. Standart açık kalın barsak ve rektum ameliyatlarında karnın orta kesiminde uzun bir ameliyat kesisi ile yapılmaktadır. Hastalar genellikle 7-8 günden sonra hastaneden taburcu edilebilmektedirler. Hastalar ameliyattan ortalama 6 haftalık bir derlenme döneminden sonra toparlayabilmektedirler. Günümüzde hemen hemen tüm kalın bağırsak ve rektum ameliyatları daha az invaziv olan ve hastaya daha az zarar veren laparoskopik yöntemle de yapılabilmektedir” diye konuştu.
Hemen hemen tüm kalın bağırsak ameliyatlarının laparoskopik olarak ameliyat edilebildiğini kaydeden Dr. Yetişir, “Deliklerden girilerek kamera yardımı ile daha küçük karın kesiklerinden yapılan kalın bağırsak ameliyatıdır. Hastanın karnına bir cm den daha küçük 4-5 adet delik delinir ve bu deliklere trocar denilen borular yerleştirilir. Bu borular yardımı ile içeriye karbom dioksid gazı verilir ve karın kaidesi şişirilir. Ardından karın içerisine bu borulardan ince çubuk şeklinde bir kamera yerleştirilir ve bu kamera görüntüsünü daha büyüterek bir ekrana yansıtır. Diğer borulardan girilen el aletleri ile ameliyat kapalı olarak gerçekleştirilir. Ameliyat tipine bağlı olmakla birlikte bir terslik olmadığı takdirde hasta birkaç gün içinde taburcu olabilmektedir. Ayrıca normal aktivitelerine ve iş hayatlarına laparoskopik ameliyat yapılan hasta gurubunda daha erken dönmektedir” ifadelerini kullandı.
Dr. Yetişir, laparoskopik kalın bağırsak ameliyatının avantajlarını şöyle sıraladı:
“Daha az ameliyat ağrısı, hastanede kaldığı gün azalmaktadır. Normal yiyeceklerle beslenmeye daha erken başlamaktadır. Ameliyattan sonra bağırsak hareketleri daha erken başlamaktadır. Normal aktivitelere daha erken dönebilmektedirler. Daha küçük ameliyat kesisi olduğu için daha kozmetik bir sonuç alınmaktadır. Ameliyat bölgesinde fıtık gelişme olasılığı daha az Laparoskopik kalın bağırsak ameliyatının bir sürü avantajının olmasının yanında bu ameliyatı yapacak cerrahın bu konuda deneyimli ve eğitimini tamamlamış olması gerekmektedir.”
Çoğu kalın bağırsak kanseri tanısı esnasında kolonoskopi veya kolon filmi, bazen her ikisinin de yapılması gerekebildiğini belirten Dr. Yetişir, “Kolonoskopi: Ucunda kamera olan işaret parmağı kalınlığında eğilebilen bir boru sisteminin makattan girilerek tüm kolon boyunca ilerlenip kalın bağırsağın görüş altında incelenmesidir. Baryumlu kalın bağırsak filmi: Süt şeklinde bir radyoopak madde olan barium enemanın makattan verilmesini takiben filmlerinin çekilerek kalın bağırsak içerisinin bütünlüğünü incelememizi sağlayan bir yöntemdir. Görüntüleme yöntemleri: Abdominal ultrason, tomografi ve MR en çok kullanılan yöntemler” şeklinde konuştu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —