Uzmanlar, kalıcı oje uygulamasında, UVA ışınlı lambaların uzun dönemde cilt kanseri gelişme riskine yol açabileceği uyarısında bulundu.
ANKARA (AA) - Uzmanlara göre, son yıllarda yaygınlaşan kalıcı oje uygulaması, sıklıkla yaptırılması halinde sabitleme ve çıkarma aşamalarındaki işlemlerden dolayı tırnak yapısını olumsuz etkiliyor, cihazlardaki UV ışınları ise deri yapısına, DNA'ya ve kollajen gibi deri yapısını oluşturan proteinlere zarar veriyor.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalıcı oje uygulamasının tırnak yapısına yönelik zararlarına ilişkin bilgi verdi.
Tırnakların aynı saç gibi deri eki olarak adlandırılan yapılar olduğunu anlatan Doğan, kişinin genel sağlık durumuna ilişkin önemli belirtilerin tırnak muayenesinden de anlaşılabildiğini söyledi.
Doğan, çevresel faktörlerin, enfeksiyonların, travmatik müdahalelerin ve uygun olmayan şartlarda yapılan kozmetik uygulamaların tırnak sağlığını bozduğunu vurguladı.
Sağlıklı tırnakların, saydam, kalınlaşmamış, renksiz yapıda bir plak halinde, çevreleyen deri dokusunda herhangi bir değişiklik izlenmeyen, tırnak yatağına sağlıklı olarak oturmuş bir yapı şeklinde olması gerektiğine dikkati çeken Doğan, "Tırnak ünitesini oluşturan herhangi bir yapıda gelişen bozukluk nedeni ile tırnak kalınlaşabilir, yapısı kırılganlaşır, mat hale gelebilir, renk değişiklikleri gösterebilir, tırnak yatağından ayrılabilir ve hatta düşebilir. Tırnak ünitesini etkileyen bu durumlarda çevreleyen deride de kızarıklık, renk değişikliği ağrı ve şişlik izlenebilir." dedi.
"Çıkarma işleminde, alt yapısı kırılgan tırnaklarda kalıcı bozukluk meydana gelebilir"Son yıllarda sıklığı artan kalıcı oje uygulamalarının tırnak sağlığı üzerindeki etkisine değinen Doğan, kalıcı oje, jel manikür uygulamalarının sıklıkla tercih edilmeye başlanan kozmetik işlemler olduğunu belirtti.
Herhangi bir tıbbi denetimden geçmeyen ve hijyen kurallarına uyulmayan ortamlarda yaptırılan kozmetik uygulamaların sağlığı tehdit edeceğinin altını çizen Doğan, "Manikür, pedikür gibi uygulamalarda da hijyenik koşulların sağlanmadığı veya ehil olmayan kişilerce yapılan travmatik müdahalelerin deri ve tırnak yapısını kalıcı olarak bozabileceği mutlaka akılda tutulmalı ve bu işlemlerden kaçınılmalı." uyarısında bulundu.
Doğan, kalıcı oje uygulamalarında hem alerjiye yol açabilecek hem de tırnağın yapısını bozabilen kimyasalların kullanılabildiğine dikkati çekerek, "Özellikle alt yapısı bozuk olan tırnaklara bu tür işlemler yapıldığında önemli bozukluklar görebiliyoruz. Zayıf veya kırılgan tırnaklar, jel manikürüne, özellikle de çıkarma işlemi sırasında kullanılan kimyasallara ve travmaya dayanamayabilir." dedi.
Ojenin çıkarılma işleminde uygulanan traşlamaya ilişkin de değerlendirmede bulunan Doğan, "Mutlaka ehil bir kişi tarafından yapılmalı. Bu tür mekanik uygulamalarla yapılan çıkarma işlemlerinde, alt yapısı kırılgan ya da hasar görmüşse kalıcı bozukluk meydana gelebilir." diye konuştu.
"DNA'ya ve proteinlere zarar verebiliyor"Doç. Dr. Sibel Doğan, bu tür uygulamaların doğurabileceği sonuçlara ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bunun haricinde kalıcı ojenin sabitlenebilmesi için UV ışık yayan lambalar kullanılıyor. Tek bir uygulamada değil, ancak sık tekrarlanan uygulamalar sonucunda UVA denilen derine inebilen ultraviyole ışınlarının devamlı maruziyeti, deride cilt kanserine yol açabiliyor. Bu uygulamalar, özellikle UV ışığına karşı çok hassas olan kişiler için kısa süreli de olsa önemli yan etkilere neden olabilir.
Bu manikürlerde kullanılan lambalar UVA ışınları yaymaktadır. Her ne kadar bu ışınların UVB ışınları gibi ciltte kızarıklık ve yanma gibi yan etkileri olmasa da daha derin tabakalara etki ederek deri yapısına, DNA'ya ve kollajen gibi deri yapısını oluşturan proteinlere zarar verebilmektedir."
UVA'nın "erken yaşlanmaya" neden olduğuna da işaret eden Doğan, "Bu nedenle sık uygulamalar halinde jel manikür uygulamalarının deri ve tırnak sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği göz önünde tutulmalı. Bu gibi uygulamaları yapan merkezler, uygun hijyenik ve teknik denetim ile takip edilmeli. Dolayısıyla sık uygulamanın bu tür bir sorun yaratabileceğini halkımızın bilmesi gerekiyor. Çok sık uygulamalardan kaçınılmalı. Tırnak hastalığı olanlar, bu tür kozmetik işlemleri tedavi tamamlanmadan yaptırmamalı." diye konuştu.
Muhabir: Yeşim Sert Karaaslan